Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8692 E. 2023/8521 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8692
KARAR NO : 2023/8521
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı-karşı davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı-karşı davalı vekili; müvekkilinin 2010-09.04.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde saha mimarı olarak çalıştığını, ödenmeyen işçilik alacakları nedeniyle … sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı vekili; davacının … sözleşmesini haksız şekilde feshetmesi nedeniyle ihbar tazminatı alacağının davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; davacının haklı neden olmaksızın ve ihbar önellerine uymadan … sözleşmesini feshettiğini, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, çalışma saatlerini kendisinin ayarladığını, harcırah ve proje bazında prim ödemeleri yapılmasından ötürü, fazla çalışma ücreti alacağının olmadığını, genel tatil ve hafta tatili çalışması karşılığındaki ücretlerinin ödendiğinin bordrolar ile … olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22…..2016 tarihli ve 2014/581 Esas, 2016/452 Karar sayılı kararı ile; davacının 26…..2010-09.04.2014 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, davacının ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğu, bu sebeple yapılan feshin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne; davacı feshinin haklı nedene dayanması sebebi ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 02.11.2020 tarihli ve 2016/30395 Esas, 2020/14274 Karar sayılı kararıyla; fazla çalışma ücreti tahakkuku yapılan bordroların imzalı olması hâlinde yapılan fazla çalışma ödemelerinin dışlanması, bordroların imzasız olması ve fazla çalışma tahakkuku içermesi hâlinde bankaya ödemenin yapılması durumunda ise mahsup yapılması gerektiği, hükme esas alınan raporda dışlama yapılacağı belirtilmesine rağmen yapılmadığı, dolayısıyla fazla çalışma tahakkuklarının dışlanması ya da mahsup edilmesi yönünden de tekrar irdeleme yapılarak fazla çalışma ücreti ile ilgili karar verilmesi gerektiği, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının dönemler itibarıyla hesaplanmasında dikkate alınan ücret miktarının da bordrolardaki dönem ücretleri dikkate alınmaksızın hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası kapsama alınan ek bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne; karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili; davacının şantiye şefi olarak yönetici pozisyonunda görev yaptığı değerlendirmeye alınmaksızın davacı lehine fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 2013-2014 yılları arasında davacının yönetici pozisyonunda çalışması bulunmasa da bu dönem çalışmalarının ödendiğinin de bordrolarla … olduğunu, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının ıslah dilekçesindeki talepleri üzerinden uygun oranda indirim uygulanarak alacakların hüküm altına alınması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarı ile bozma ile oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 41, 44, 46, 47 nci maddeleri.

3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
“…
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun’da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).
…”

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemenin 22…..2016 tarihli kararı, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz eden davalı-karşı davacı lehine olmak üzere Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş ise de, bozma sonrası hüküm altına alınan alacak miktarlarının bozma öncesinde hüküm altına alınan miktarlardan daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Zira bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı-karşı davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturan hususlar dikkate alınmamıştır.

3. Dairemizin 02.11.2020 tarihli bozma ilâmında fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının sürekli 3.007,38 TL ücret esas alınarak hesaplanmasının hatalı olduğu, alacakların ilgili oldukları dönemlere ilişkin bordroda yer … dönemsel ücret miktarları esas alınarak hesaplanması gerektiği ifade edilmiştir. Bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda dönemsel ücret bordrolarındaki 3.007,38 TL’yi aşan miktarların dikkate alınması, yalnızca davalı-karşı davacı vekilinin temyiz talebinin bulunduğu dikkate alındığında hatalı olmuştur.

4. Benzer şekilde, bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda, örneğin 01.07.2013-31.12.2013 tarihleri arasındaki ücret bordroları imzalı olmamasına rağmen söz konusu bordrolarda yer … tahakkuklar hesaplama dışı bırakılmış olmasına rağmen bozma sonrası yapılan değerlendirmede imzasız tahakkukların mahsubu suretiyle ilgili alacakların hesabı hatalı olmuştur. Dolayısıyla bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, imzasız olmasına rağmen dışlama yapıldığı anlaşılan aylardaki tahakkukların da yalnızca davalı-karşı davacı vekilinin temyiz talebinin bulunduğu dikkate alınarak bozma sonrasındaki hesaplamalarda da yine aynı şekilde dışlanması suretiyle ilgili alacakların değerlendirilmesi gerekir.

5. Bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda çalışılmış kabul edilen hafta tatili ile … … ve genel tatil … sayılarının da bozma öncesindeki günlerden davalı-karşı davacı aleyhine olacak şekilde daha fazla olarak kabul edildiği anlaşılmakta olup bu husus da hatalı olmuştur.

6. Dolayısıyla bozma ile davalı-karşı davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil eden hususların dikkate alınarak fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının yukarıdaki 02.11.2020 tarihli bozma ilâmında belirtilen hususlar uyarınca yeniden hesaplanması gerekmektedir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.