Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8684 E. 2023/8653 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8684
KARAR NO : 2023/8653
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki işe iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 02.04.2018 tarihli ve 2017/22463 Esas ve 2018/7259 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacının … başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesince 2017/30357 Başvuru numaralı ve 03.11.2020 tarihli karar ile davacının 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 36 ncı maddesinde güvence altına alınan … yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme hakkını ihlal edildiği gerekçesiyle ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Üniversite vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Üniversite vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01…..2013 tarihinde davalı alt işveren Şirketin işçisi olarak … Üniversitesi Hastanesinde çalışmaya başladığını, davalı Şirketin 01.08.2016 tarihli yazısıyla davacının FETÖ üyeliğine ilişkin olarak şüphe oluştuğu gerekçesiyle iki ay süreyle ücretsiz izne çıkarıldığını, bunun ardından … sözleşmesinin 29.09.2016 tarihli yazıyla 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’ye (668 sayılı KHK) dayanılarak 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 25 … maddesinin (II) numaralı bendi gereğince feshedildiğinin bildirildiğini, … sözleşmesi feshedilirken kendisine isnat edilen fiiller belirtilerek davacının savunması da alınmadığı için feshin geçersiz olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama hâlinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının … sözleşmesinin ihaleyle … alınan … Üniversitesi Genel Sekreterliğinin 29.09.2016 tarihli ve E.17545 sayılı yazısıyla verilen talimat gereğince feshedildiğini, aralarındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince personel işe alım ve çıkarma yetkisinin diğer davalıda olduğunu, bu nedenle davacının … beri diğer davalının işçisi sayılması gerektiğini savunarak davanın öncelikle husumet ve aksi takdirde esas yönünden reddini istemiştir.

2. Davalı Üniversite vekili; davacının diğer davalı Şirketin işçisi olarak … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğünde veri giriş personeli olarak işe girdiğini, diğer davalının işçisi olması nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü yapılanması üyesi olduğuna dair yaygın kanı ve kuvvetli şüphe bulunması nedeniyle diğer davalı Şirket tarafından … sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin (II) numaralı bendi gereğince feshedildiğinin kendilerine bildirildiğini, davacının bu mensubiyeti nedeniyle Devlete karşı olan sadakat borcunu yerine getirmediğini, kamuda işçi olarak görev yapan kişilerin tıpkı memurlar gibi işverenlerine sadakat borcuyla yükümlü olduklarından davacının işverenine olan bu borcunu yerine getirmediğinin açık olduğunu, kamuda istihdam edilen kişiler yönünden işten çıkarma ve ihraç tedbirlerinin zorunlu olduğunu, davacı hakkında yapılan işlemin terör örgütleriyle mücadele ve … bir darbe kalkışmasını önlemeye yönelik, zorunlu, acil ve orantılı tedbir niteliğinde olup haklı ve hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İHLAL KARARINDAN ÖNCEKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 14.02.2017 tarihli ve 2016/241 Esas, 2017/26 Karar sayılı kararıyla; 668 sayılı KHK ile ülke genelinde ilan edilen OHAL kapsamında darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması gereken tedbirlere ilişkin usul ve esasların belirlendiği, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde daha önce yayımlanan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4 üncü maddesinde de terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin Milli Güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen personellerin görevlerinden çıkarılacakları düzenlendiği, davacının … sözleşmesinin OHAL kapsamında bu amaçla çıkarılan kararnameler doğrultusunda feshedildiği, kararnameler ile verilen yetkiye dayanılarak … sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2017 tarihli ve 2017/823 Esas, 2017/833 Karar sayılı kararıyla; davacının … sözleşmesinin feshinin 668 sayılı KHK kapsamında feshedildiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Yargıtay Kararı
Dairemizin 02.04.2018 tarihli ve 2017/22463 Esas ve 2018/7259 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

IV. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VE İHLAL KARARINDAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. … Başvuru
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine … başvuruda bulunmuştur.

B. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2017/30357 Başvuru numaralı kararı ile; … yargılanma hakkının bir unsuru olan mahkeme hakkı gereği, asıl işverenin başvurucular hakkındaki değerlendirmesinin objektif ve makul dayanakları olup olmadığı, dolayısıyla geçerli feshin koşullarının oluşup oluşmadığı incelenmeden asıl işverenin şüphesine bağlı kalarak sonuca varıldığı, … anlamda bir yargısal faaliyet icra edilmediği şeklindeki gerekçe ile Anayasa’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan mahkeme haklarının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
2. Anayasa Mahkemesince ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapıldığı, Anayasa Mahkemesi kararı gerekçesine göre dosya kapsamında davacının … sözleşmesinin şüpheye dayalı olarak feshini gerektirecek delil bulunmadığı, feshin son çare olması ilkesi gereği davacının çalıştığı konum yaptığı … ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davacının … sözleşmesinin feshini gerektirecek bir neden bulunmadığı ve feshin geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulü ile feshin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Üniversite vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri
Davalı Üniversite vekili; davacının davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığını, hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte vekâlet ücreti ile ilgili olarak hangi davalının sorumlu olduğunun açıklanmadığını, davalı Üniversitenin harçtan muaf olduğunu, sözleşme hükümleri ve mevzuat hükümleri dikkate alınmadan hüküm verildiğini, işçinin kişiliğinden kaynaklanan ve … ilişkisinin sarsılmasına yol açan bir şüphenin var olduğunu, kararının gerekçesinin açık ve anlaşılır olmadığı gibi gerekçesinde yeterli bir açıklama da bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; … sözleşmesinin şüpheye dayalı olarak feshedildiğine dair davacının terör örgütü ile bağlantısını ortaya koyacak delillerin sunulmadığı, davacı hakkında ceza soruşturma ve kovuşturmasına yönelik bir delil bulunmadığı, işverence ispat yükünün yerine getirilemediği, hükümde davacı lehine vekâlet ücreti, yargılama giderleri yönünden sadece davalı denilmiş ise de karar başlığında davalıların açıkça gösterilmiş olması karşısında çelişki veya tereddüt uyandırıcı bir durum bulunmadığı gerekçe gösterilerek davalı Üniversite vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Üniversite vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Üniversite vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, … olarak davacının … sözleşmesinin feshinin geçerli nedenle yapılıp yapılmadığı, harç ve vekâlet ücreti yönünden infazda tereddüde yol açacak şekilde karar verilip verilmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 2, 18 ve 19 uncu maddeleri ile aynı Kanun’un 20 nci maddesinin 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 11 … maddesiyle yapılan değişiklik öncesindeki üçüncü fıkrası, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun (2547 sayılı Kanun) 56 ncı maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin (j) bendi, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) hükümleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Üniversite vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince davalı Üniversite’nin 2547 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesinin (b) bendi delaleti ile 492 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin (j) bendi uyarınca harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi ve davada birden fazla davalı olduğu hâlde yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurulurken hangi davalı olduğu açıklanmaksızın infazda tereddüde yol açacak şekilde “davalıdan” tahsiline şeklinde karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm kısmında harç ve yargılama giderlerine ilişkin olarak yer …;”Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL.maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” ve “Davacı tarafça yapılan; 680,10 TL. yargılama gideri ile peşin alınan 29,20 TL harç toplamı 709,30 TL nın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ” ibarelerinin hüküm kısmından çıkartılarak, yerlerine sırasıyla; “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” ve “Davacıdan peşin alınan 29,20 TL harcın davalı Üniversite harçtan muaf olduğundan davalı Şirketten alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça yapılan 680,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

……..2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.