Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8640 E. 2023/7521 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8640
KARAR NO : 2023/7521
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne istinaf yolu açık olmak üzere (sehven) karar verilmiş, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dairemizin 13.09.2021 tarihli ve 2021/8083 Esas, 2021/11590 Karar sayılı ilâmı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; ancak kanun yolunu istinaf olarak göstermesi üzerine taraflar kararı istinaf etmiş ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 29.09.2022 tarihli ve 2022/298 Esas, 2022/1315 Karar sayılı kararı ile; dosyayı Yargıtaya gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine iade etmek yerine yetkisiz olarak dosyayı inceleyerek tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.

Açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin yetkisiz olarak verdiği 29.09.2022 tarihli ve 2022/298 Esas, 2022/1315 Karar sayılı kararın ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

Dairemizin 12.12.2022 tarihli ve 2022/16450 Esas, 2022/16487 Karar sayılı geri çevirme kararı sonrası tarafların temyiz harçlarını yatırması üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Dairenin bozma kararından sonra İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bozmaya uygun olarak verilen kararda hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 1.537,86 TL olup İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 8.000, 00 TL’nin altında kalmaktadır. Bu nedenle davalı … vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı …’na ait işyerinde bekçi olarak çalıştığını, … Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikasına üye olduğunu, toplu … sözleşmesi hükümlerine tâbi olduğunu, vardiya usulü ile 08.00-16.00 ve 16.00-08.00 saatleri arasında çalıştığını, toplu … sözleşmesi hükümlerine göre haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğunu, hafta tatilini kullanamadığını ve yemek ücretinin ödenmediğini ileri sürerek zamlı ücret alacağı, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve yemek yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, dava konusu alacağın belirli olması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini ve davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2019/536 Esas, 2020/780 Karar sayılı kararı ile; belirsiz alacak davası olarak açılan zamlı ücret alacağı ve yemek yardımı alacağının davacı tarafından dava açılış tarihinde belirlenebilir alacaklar olduğu, bu sebeple belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği, bu alacaklar yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma alacağı ve hafta tatili ücreti yönünden davacının 16 saat çalışma 48 saat istirahat şekilde çalıştığı, davacının bir … çalışıp iki … dinlenmesi hâlinin toplu … sözleşmesinde düzenlenmediği düşünülse de bordrolarda Pazar adı altında yapılan ödemelerin davacının fazla çalışmasına karşılık ödendiğinin anlaşıldığı, davacı iddiasını yazılı delil ile ispatlayamadığından, resmî kurum kayıtlarına itibar edilerek fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve hafta tatili ücreti taleplerinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/352 Esas, 2021/956 Karar sayılı kararı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, resmî kayıtlardan işyerinde vardiya usulü çalışıldığı ve bu şekilde davacının fazla çalışma iddiasını ispatlayamadığı, aynı şekilde davacının iddiası, tanık beyanları ve davalı Kurumun resmî kayıtları dikkate alındığında davacının hafta tatilinde çalıştığını da ispatlayamadığı, zamlı ücret alacağı ve yemek yardımı alacağının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağının kabul edilmesinin isabetli olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.09.2021 tarihli ve 2021/8083 Esas, 2021/11590 Karar sayılı ilâmı ile; davacının fazla çalışma ücreti hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, davacının 2011 yılından sonra 17.00-08.00 saatleri arasında bir … çalışıp iki … dinlendiği, dosyadaki ücret bordroları ile puantaj kayıtları üzerinde yapılan incelemede; 2011 ila 2016 yıllarına ait ücret bordrolarında hafta sonu çalışması adı altında yapılan tahakkukların bulunduğu ancak bu ödemelerin davacının fazla çalışma ücretine sayılarak sonuca gidildiğinin görüldüğü, yukarıdaki çalışma saatlerine göre davacının fazla çalışma ücreti hesaplanarak imzalanan son toplu … sözleşmesi gereği, davacıya hafta sonu çalışması adı altında yapılan ödemelerin (davacının haftanın 7 günü çalışmadığı dosya kapsamı ile … olduğundan) hesaplanan fazla çalışma alacağından mahsubu yapılarak çıkacak sonuca göre fazla çalışma ücreti talebinin reddi ya da kabulü gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, dosyadaki ücret bordroları ile puantaj kayıtları üzerinde inceleme yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti iddiasının değerlendirildiği, davacının hafta tatili alacağı olmadığından, hafta tatili adı altında davacıya yapılan ödemelerin tespit edilen fazla çalışma ücretinden mahsubu yapılarak fazla çalışma ücreti talebinin kısmen kabulü, diğer taleplerin reddi suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; yemek ücreti ve zamlı ücret alacağının belirsiz alacak davası olduğu gerekçesiyle usulden reddinin hatalı olduğunu, zamlı ücret alacağının 20.00-….00 saatleri arası çalışmalarda fazla çalışma ücretinden ayrı olarak %25 zamlı olarak ödenmesi gerektiğini, alacakların eksik hesaplandığını, hafta tatili ücretinin reddinin hatalı olduğunu, yemek ücretlerinin hiç ödenmediğini bu nedenle bu talebinde kabulü gerektiğini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini, yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasına iişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 41 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin yetkisiz olarak verdiği 29.09.2022 tarihli ve 2022/298 Esas, 2022/1315 Karar sayılı kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.