Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8623 E. 2023/6710 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8623
KARAR NO : 2023/6710
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … (İMMİB) vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 5910 sayılı … İhracatçı Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile kurulduğunu, Kanun’da birliklerin hukuki statüsüne ilişkin bir açıklama yapılmadığını, bununla birlikte çeşitli Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarında ihracatçı birliklerinin kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak tanımlandığını, müvekkilinin … hukuk tüzel kişiliğinden farklı bir konumda olduğunu, davalı Sendikanın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 … maddesinde aranan yetki şartını yerine getirmediğini, müvekkili …’te istihdam edilen personel sayısının 217 olduğunu, bu sayının yarıdan fazlasının 109’a karşılık geldiğini, oysa yetki belgesinde sendikalı olduğu bildirilen işçi sayısının 95 olduğunu, davalı Bakanlığın işletmede %40 … koşulunun yerine geldiği kanısıyla yetki tespiti yaptığının anlaşıldığını ancak davacı işyeri olarak kabul edilerek çoğunluğun hesaplanması gerektiğini, İMMİB’yi oluşturan birliklerin ayrı bir sekreteryasının olmadığını, tüm ihracatçı birliklerinin günlük işlerinin İMMİB Genel Sekreterliği tarafından yürütüldüğünü, İMMİB’yi oluşturan 5 birlikte görevli personelin işvereninin İMMİB Genel Sekreterliği olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında işverenin İMMİB Genel Sekreterliği olduğunu, personelin ücret bordrolarının İMMİB tarafından düzenlendiğini, 5 birliğin tamamının aynı binada yerleşik olduğunu, dolayısıyla ortada bir işletme değil bir işyeri olduğunu, işkolu tespiti yapılmadan müvekkili nezdinde toplu … sözleşmesini yapmak için yetki verilemeyeceğini, işkolu tespitine yönelik açılacak davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle … tarafından yapılan 92490 sayılı ve 09.02.2022 tarihli yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı işverenlikle ilgili olarak Koop-… Sendikasının başvurması üzerine davalı Bakanlıkça gerekli araştırma yapılarak yetki tespit işleminin yapıldığını, işletmede başvuru tarihi itibarıyla 217 işçinin çalıştığı ve 95 işçinin yetki tespiti için başvuran sendikaya üye olduğunu, bu doğrultuda Sendikaya 09.02.2022 tarihli ve 92490 sayılı olumlu yetki tespiti verildiğini ve akabinde işverene 14.02.2022 tarihinde tebliğ edilen yetki tespit yazısına işverenin 18.02.2022 tarihli ve 10854249 sayısı ile yasal süresi içerisinde … Çalışma ve … Kurumu İl Müdürlüğüne kaydettirerek itiraz ettiğini, huzurdaki davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 6 … günlük hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması durumunda davanın bu nedenle reddini talep ettiklerini, davacının yetki tespitine itirazının deyim yerindeyse anlamsız sayılabilecek gerekçelere dayandığını ve tamamen toplu sözleşme sürecini durdurma amacı taşıdığını, davacının işletmede çalışan işçi sayısına ve sendikanın üye sayısına herhangi bir itirazı bulunmadığını, itiraz edecek herhangi bir hukuka aykırılık bulamayan davacının, toplu … sözleşmesi sürecini durdurmak amacıyla İMMİB’nin işletme niteliği taşımadığı, işyeri olduğu yönünde bir iddiada bulunduğunu, davacının davanın ikame edildiği tarih itibarıyla … bir işyeri bulunduğunu iddia ettiğini, oysaki Bakanlık yetki prosedür dosyasından da anlaşılacağı üzere davacıya ait 10 No.lu işkolunda iki adet işyeri bulunduğunu, Bakanlık tarafından dosyaya kazandırılan yetki prosedür dosyası incelendiğinde Birliğin 10 No.lu işkolunda birçok işyeri olduğunun görüldüğünü, davacının ikinci olarak çoğunlukta dikkate alınan işçilerin yetki tarihinde sendikaya üye olup olmadığının belli olmadığını iddia ettiğini, tüm üyelik bilgileri elektronik ortamda tutulduğundan yanlış veya hatalı olmalarının mümkün olmadığını, işkoluna dair herhangi bir itiraz ya da ihtilaf bulunmayan dava konusu işletmeye ilişkin olarak işkolu itirazlarının bu aşamada dinlenebilmesinin ya da bekletici mesele yapılabilmesinin kanunen mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işyeri sicil numarasından işyerinin asıl işverene ait olduğu, işyerinin İzmit’te bulunduğu ve … kodunun 7010 olduğu, İşkolları Yönetmeliği’nde işbu işyeri sicil numarasında görülen 7010 işkolu sınıf tanımının “İdare merkezi faaliyetleri” olduğu ve 10 No.lu ticaret büro eğitim ve … sanatlar ana işkolu altında tasnif edildiğinin tespit edildiği, davalı … Sendikasının da 10 aynı işkolu altında sınıflanmış işlerde çalışan işçilerle örgütlendiğinin tespit edildiği, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporu dikkate alınarak yetki tespitine konu 2 ayrı işyerinin aynı yönetim altında örgütlendiği, bu nedenle işletme olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı Bakanlık tarafından işletme kabul edilerek düzenlenen yetki belgesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin … …’da bulunan Dış Ticaret Kompleksinde kurulu olduğunu, burada 217 işçinin istihdam edildiğini, müvekkilinin başkaca bir şubesi ve ofisi bulunmadığını, sadece İzmit’te bir irtibat bürosu olduğunu ve irtibat bürosunda 1 işçi çalıştığını, … Merkezi ile İzmit’te bulunan irtibat bürosunun nitelikleri konusunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, Yargıtayın istikrar gösteren uygulamasının somut olay açısından yol gösterici nitelikte olduğunu, yetki tespitine konu tüzel kişilikte birden fazla birim bulunuyorsa bunların bir işletme mi yoksa işyeri mi teşkil ettiğinin dava sonucunda verilecek karara doğrudan etki ettiğini ve Mahkemece özellikle yerinde keşif yaparak bu hususta delil toplanması gerektiğini, somut olayda ise bilirkişi heyetinin yerinde inceleme yapmaksızın dosya üzerinden rapor düzenlediğini, üstelik raporda İzmit’te bir irtibat bürosu bulunduğu belirtildiği hâlde bu büronun müvekkili ile olan ilişkisi üzerinde hiç durulmadığını, birbirinden tamamen bağımsız bir organizasyon yapılanması söz konusu ise ayrı işyerlerinden, buna mukabil … bir yönetim birliği altında yapılanma söz konusu ise işyerine bağlı yer kabulü ile … işyeri bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini, dolayısıyla ortada bir işletme değil, bir işyeri bulunduğunu, İMMİB bir işletme değil, bir işyeri olduğundan kanun gereği sağlanması gereken çoğunluğun %40 değil, yarıdan fazla olması gerektiğini, işyeri bazında gerekli çoğunluğun sağlanamadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; SGK kayıtlarında davacıya ait İzmit’te bulunan birimin ayrı bir işyeri olarak bildirildiğini, irtibat bürolarının Genel Sekreterliğe bağlı oldukları belirtilmiş olmasına rağmen gelir ve gider bütçelerinin ayrıca düzenlenmesinin gerekmesi, sonradan genel bütçeye dâhil ediliyor olması, Birliğin yurt içi ve yurt dışı temsilciliklerinin olduğu gibi bütçe tasarılarının ayrıca hazırlanıyor olması ve merkez birimden farklı olarak iki ayda bir defadan az olmamak üzere denetleniyor olması itibarıyla Genel Sekreterliğin esasen denetim görevinin olduğu, dolayısıyla davacıya ait irtibat bürosunun bu hususlar dikkate alındığında ayrı bir işyeri olarak kabulünde bir hukuka aykırılık olmadığı, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında da açıklandığı gibi davacıya ait …’daki işyerinde 216, İzmit’teki işyerinde 1 işçinin bulunduğu, bu durumda davacıya ait iki işyerinin işin niteliği ve yürütümü gereği aynı yönetim altında örgütlendiği, işletme düzeyinde yetki tespiti yapılmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 … ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu … sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu … sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 41 … maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu … sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu … sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu … sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı … günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını … işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı … günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı … günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı … günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İnceleme konusu davada, … tarafından 07.02.2022 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait (1012157) ve (1078540) sicil numaralı 2 birimin işletme teşkil ettiği, işletmede toplam 217 işçi çalıştığı ve 95 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu … sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına dair 09.02.2022 tarihli ve 92490 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.

3. Somut uyuşmazlıkta davacı işveren tarafından yetki tespitine esas alınan birimlerin … bir işyeri niteliğinde olduğu ve Sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanması gerektiği iddia edildiğinden, aynı işkolunda yer … tespite konu birimlerin … bir işyeri niteliğinde mi yoksa işletme niteliğinde mi olduğu hususunun belirlenmesi gerekmektedir.

4. Bu noktada bir toplu … sözleşmesi ünitesi olarak işyeri ve işletme kavramlarının açıklanması faydalı olacaktır. 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı … Kanunu’na (4857 sayılı Kanun) atıf yapılmıştır. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında işyerine bağlı yerler ile eklentiler ve araçların bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması hâlinde bunların … işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda amaçta … yani aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ve yönetimde … yani aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu yerin dışına taşmıştır. Bu bağlamda 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde “İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan … organizasyonu kapsamında bir bütündür.” hükmü düzenlenmiştir.

5. Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, bir … ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu … sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkindir (… …, Toplu … Sözleşmesinin Düzeyi ve Türleri, … 2013, s.128; … … …, … Hukukunda İşyeri ve İşletme, … 2007, s.344). Dairemizin uygulaması da, işletme toplu … sözleşmesine ilişkin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu yönündedir.

6. Öncelikle belirtmek gerekir ki işverene ait bir birimin idari bir gereklilik sebebiyle ayrı bir işyeri sicil numarası ile SGK nezdinde tescil edilmesi, bağımsız bir işyeri olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu cümleden olarak yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan işyeri kavramının unsurları ile işletme kavramının unsurları gözetilerek sonuca gidilmesi gerekmektedir.

7. Bu çerçevede değerlendirme yapıldığında; inceleme konusu davada yetki tespitine konu birimler arasında hukuki bağlılık, amaçta … ve yönetimde … unsurları mevcut olduğundan, tespit konusu birimler … organizasyonu kapsamında bir bütün olarak … bir işyeri niteliğinde kabul edilmelidir. Nitekim … ilinde bulunan (1012157) sicil numaralı birimde sadece bir işçi çalıştığı, anılan birimde irtibat bürosu olarak faaliyet yürütüldüğü, bu olgulara ve dosya kapsamına göre anılan birimin bağımsız işyeri niteliğinde olmadığı tartışmasızdır.

8. Bu itibarla somut olayda toplu … sözleşmesi yapabilme yetkisi için, işçi sendikası tarafından başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının üye kaydedilmesi gerekmekte ise de belirtilen nisapta çoğunluğun mevcut olmadığı açıktır. Bu maddi ve hukuki olgulara göre davanın kabulü ile yetki tespitinin iptali gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

VI. HÜKÜM
Açıklanan sebeplerle;
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

1. Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 09.02.2022 tarihli ve 92490 sayılı yetki tespiti kararının İPTALİNE,

2. Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 179.90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 99,20 TL harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı … Sendikasından alınarak Hazineye gelir kaydına,

3. Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL peşin harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı … Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,

4. Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Tarife’ye göre 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,

5. Davacı tarafından yapılan 9.744,45 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,

6. Davacının yatırdığı istinaf karar harcı 80,70 TL ve istinaf yoluna başvurma harcı 220,70 TL olmak üzere toplam 301,40 TL’nin davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı … Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,

7. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.