Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8590 E. 2023/12206 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8590
KARAR NO : 2023/12206
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara karşı davalı … vekili ile … istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

Mahkemenin 27.02.2018 tarihli ek kararı ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince davalı … vekilinin istinaf başvurusunun da esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin, … adresinde bulunan fabrikasında muhasebe memuru olarak görev yapan davalı …’ın, şirketi dolandırarak bankayı aracı olarak kullanmak suretiyle şirket hesabından zimmetine ve başka özel ve tüzel kişilerin hesabına para aktardığını ve şirket hesabından usulsüz olarak para aktardığı tespit edilen diğer davalılar ile dolandırıcılık suçunu birlikte işlediklerini ileri sürerek uğranılan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşıma uğradığını, davada görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin gerektiğini, diğer davalılar ile müvekkilinin hiçbir alakası ve hukuki ilişkisinin bulunmadığını, dava değeri olan miktardan da sorumlu tutulmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı Şirket ile olan ilişkisinin ticari nitelikte olduğunu, davacı vekilinin tüm davalıların oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları yönündeki taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, tüm iddiaların doğru olduğu kabul edilse dahi müvekkilinin sorumlu olduğu kısmın 8.859,15 TL ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı … cevap dilekçesinde; kendisi ticaretle uğraştığından hesabına sık sık para giriş çıkışı olduğunu, hesabının diğer davalı kardeşi …’la ortak hesap olduğunu, bu nedenle …’ın gönderdiği paralardan haberdar olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

4. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.03.2016 tarihli ve 2016/35756 Esas, 2016/21601 Karar sayılı kararıyla; davalıların eyleminin, haksız fiil mahiyetinde ve ceza hukuku anlamında suç kovuşturmasına konu olabilecek bir olay olduğu, dava dilekçesinde anlatımı yapılan olayın davalı çalışanın görevi olmadığı gibi diğer davalıların da esasen davacı ile işçi işveren ilişkisi içinde bulunmadıkları açık olmakla ilgili uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde genel mahkemelerde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 05.12.2016 tarihli ve 2016/35756 Esas, 2016/21601 Karar sayılı kararıyla; davalılardan …’ın, çalışma dönemi boyunca davacı işveren emrinde hukuki ve kişisel olarak bağımlı bir şekilde … ilişkisi kapsamında çalıştığı, bu durumun mahkemenin de kabulünde olduğu, taraflar arasında yaşandığı iddia edilen dolandırıcılık eyleminin nedeninin davalı işçinin işyerindeki konumuna dayandığı ve buna bağlı olarak … mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ceza dosyasına konu olaylara ilişkin olarak davalı …’ın davacı Şirket hesabından diğer davalılara ve dava dışı H. F. İ. ve S.Y.’ye gönderdiği para miktarlarına ilişkin bilirkişi marifeti ile denetime elverişli olarak rapor alındığı, davacı Şirket hesaplarına parayı gönderdiği anlaşılan …’ın gönderilen para miktarının tamamından sorumlu olduğu, diğer davalıların da kendilerine gönderilen para miktarları ile sorumlu olduğu, … dışındaki her bir davalının, … ile işbirliği içinde kendilerine gönderilen paraları almış oldukları ancak tüm davalıların tamamının birlikte hareket ettiğini gösterir delil bulunmadığı görülerek her bir davalının kendilerine gönderilen para miktarı kadar davalı … ile birlikte sorumluluğunun kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Mahkemenin 27.02.2018 tarihli ek kararı ile; davalı … Selçuk bakımından istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin eksik ödendiği, istinaf harç ve giderlerinin yatırılmasına ilişkin muhtıra 27.12.2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği hâlde bir haftalık kesin süre içerisinde gerekli harç ve giderlerin ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

C. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2023 tarihli ve 2019/1221 Esas, 2023/133 Karar sayılı kararıyla; davacı Şirket çalışanı davalılardan …’ın diğer davalılara usulsüz olarak gerçekte bir alışveriş olmamasına rağmen para aktardığı ve davacı Şirketi zarara uğrattığı subut bulduğundan Mahkemenin karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir .

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ile davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin araç yağı satışı yapan firmasının olduğunu, ödemelerin faturalı alışverişler sonrasında yapıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin geçirildiğini, gerekçeli kararda müvekkilinin yaptığı alışverişlerin neden usulsüz olduğunun açıklanmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı … temyiz dilekçesinde; davalı … ile eylem ve fikir birlikteliği içerisinde hareket ettiğinin somut bir delil ile ispatlanmadığını, hesabına geçen havalelerin bu olayın içinde olduğunu ispat etmeye yeterli olmadığını, soyut değerlendirme ile aleyhine verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların davacı Şirketin uğradığını iddia ettiği zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 396 ve 400 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemenin ilk kararının Dairemizin 05.12.2016 tarihli kararı ile bozulması karşısında Mahkeme tarafından bozmaya uyularak verilen kararın, temyiz denetimine tâbi olması gerekirken, istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf denetimine tâbi tutulması usul ve kanuna aykırıdır. Diğer taraftan istinaf talebinin esastan reddine karar verildiğinin ve sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre bu olgu bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar … ve …’ın temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.