Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8372 E. 2023/6816 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8372
KARAR NO : 2023/6816
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini, davacının üyesi olduğu … Sağlık-… Sendikasının tarafı bulunduğu 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi düzenlemelerinin de hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafça istenen faize ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini, ücret bordroları incelendiğinde davacıya 2018-2020 yıllarına ait ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin de ödendiğinin anlaşılacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 21…..2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı Kurum arasında sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü yapılan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin geçişin yapıldığı 02.04.2018 tarihinden itibaren asgari ücretin belli bir … fazlası olarak tespit edildiği, asgari ücret değiştiğinde davacının ücreti de oransal olarak değişeceğinden belirsiz süreli … sözleşmesinin ücrete ilişkin 7 nci maddesinin uygulanması, 01.01.2021 tarihi sonrası ise … toplu … sözleşmesi hükümleri ve toplu … sözleşmesinde belirtilen ücret zammı oranlarının uygulanması gerektiği, bu durumda davacının fark alacakları bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.10.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacı vekili tarafından Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe girip 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması gereken toplu … sözleşmesi uyarınca fark ücret talebinde bulunulduğu, arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla imzalanmış bir toplu … sözleşmesi olmadığı ve talep de mevcut olmadığı hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin “Ücret zammı” başlıklı 33 üncü maddesi hükmü esas alınarak … … sözleşmesi doğrultusunda belirlenen … ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanmasının hatalı olduğu, yalnızca taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde belirtilen asgari ücrete ilişkin oranın dikkate alınması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2021-31.12.2021 tarihleri arasındaki ikramiye farkı alacağının hesaplanmasının da hatalı olduğu, fark ikramiye alacağına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; henüz arabuluculuk başvuru tarihinde mevcut olmayan 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın ücret fark alacakları, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hesaplanması amacıyla bilirkişi raporu alındığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, ikramiye alacağına ilişkin faiz başlangıcı hakkında bozma yapıldığından (usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek) uyulmasına karar verilen ilâm doğrultusunda ikramiye alacağına ilişkin faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olarak hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; 01.01.2021 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan fark alacağı hesaplanırken davacı ücretinin, … … sözleşmesinde belirtilen … uygulanarak belirlendikten sonra arabuluculuk tarihi itibarıyla henüz imzalanmadığından uygulanmayan toplu … sözleşmesi sebebiyle davalı tarafça ödenen miktarın mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, ücret farkı ve ilave tediye alacaklarında faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken dava/ıslah ayrımı yapılmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin ve talep edilen fark alacaklarının bozma ilâmı doğrultusunda hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 … maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Dairemizin 22.02.2023 tarihli ve 2022/16313 Esas, 2023/2854 Karar; 29.03.2023 tarihli ve 2023/4213 Esas, 2023/4716 Karar sayılı kararları.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemizin 17.10.2022 tarihli bozma ilâmında, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin arabuluculuk tarihi itibarıyla henüz imzalanmadığından uygulanamayacağı, 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin; … … sözleşmesi doğrultusunda belirlenmiş … ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanmaksızın yalnızca taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde belirtilen asgari ücrete ilişkin oranın dikkate alınarak tespiti gerektiği belirtilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; arabulucuya başvuru ve dava tarihi itibarıyla henüz imzalanmış olmayan 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin uygulanmaması ve davacının 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının buna göre hesaplanması yerindedir. Ancak davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki fark ücret ve ilave tediye alacakları hesabına esas fark yevmiye, … … sözleşmesindeki ücret zammı oranına göre belirlenen yevmiye tutarından davalı Bakanlık tarafından 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesi uygulanarak imza tarihinden sonra yapılan fark ücret bordrolarıyla (bu bordrolar dosya içeriğinde de bulunmamaktadır) ödenen toplam 153,07 TL mahsup edilerek hesaplanmıştır.

4. Şu hâlde davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden fark ücret ve ilave tediye alacakları hesaplanırken; 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesi hükümleri uygulanmadan … … sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir … fazlası dikkate alınarak davacının ücretinin belirlenmesi, bundan sonra davalı İdarenin 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi nedeniyle 08.09.2021 imza tarihinden sonra fark ücret bordrolarıyla yaptığı ödemeler dikkate alınmadan sadece hesaplama dönemi içinde yapılan ödemelerin mahsubu ile sonuca gidilmesi gerekir. Bu hususlar gözetilmeden hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

5. İlk Derece Mahkemesince, hüküm altına alınan fark ücret ve ilave tediye alacaklarına faiz yürütülürken davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle faiz başlangıcı bakımından dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılması yerindedir. Ne var ki Dairemizin 17.10.2022 tarihli bozma ilâmı gereğince, davacının fark ikramiye alacağının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize yürütülmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden ikramiye alacağı bakımından faiz başlangıcının, arabuluculuk son tutanak tarihi ve ıslah tarihi olarak belirlenmesi de hatalıdır.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.