YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8369
KARAR NO : 2023/11805
KARAR TARİHİ : 12.09.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1721 E., 2022/2122 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. … Mahkemesi
SAYISI : 2020/198 E., 2021/444 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmakta iken 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) ile İdarenin kapatılması üzerine bu Kanun’un geçici 1 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca sürekli işçi ve geçici işçi pozisyonlarında çalışmakta olanların mevcut kadro ve pozisyonları ile Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilmesi sebebi ile Belediyeye, buradan da Belediyenin bildirimi ile şu an görev yaptığı GAP Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğüne atandığını, davacının önceki çalıştığı yerlerindeki görev ünvanının nitelikli bir … olmasına rağmen son işyerinde bu ünvanın verilmediğini, atama işlemlerinin hiçbirisinin davacının kendi iradesi ile gerçekleşmediğini, Yol … Sendikası üyesi iken … kolunun değişmesi nedeni ile Tarım … Sendikasına üye olduğunu, Yol … Sendikasına üye iken tahakkuk ettirilen ödemelerinde bir hata veya noksanlık yok iken Tarım … Sendikasına geçmesinden sonra hatalı ödemelerin başladığını, ayrıca mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğündeki hizmet süreleri göz önüne alınmadan dava dışı İl Özel İdaresine aktarıldığını, İl Özel İdaresinde sanki yeni işe girmiş işçi gibi derece ve kademe intibakının yapıldığını, bu durumun … hukukunun temel ilkeleri ile bağdaşmadığını ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia ederek Temmuz 2015 tarihinden itibaren yapılan hatalı ödemeler nedeniyle ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı ve yıpranma prim farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davacıya ödemelerin eksiksiz yapıldığını, davacının Tarım … Sendikası üyesi olmadan önce tâbi olduğu ve müvekkili Kurumca haklarından da faydalandırıldığı toplu … sözleşmesinin Yol … Sendikasının 2014 ve 2015 yılında yürürlükte olan toplu … sözleşmesi olduğunu, Tarım … Sendikası üyesi olmasından itibaren üye diğer işçiler gibi toplu … sözleşmesinin verdiği haklardan yararlandırıldıklarını ayrıca davacının Tarım … Sendikası üyesi olmasından itibaren Yol … Sendikasının toplu … sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığını, davalı Kuruma atandığı 2014 tarihinde Yol … Sendikası üyesi olduğunu ve 2015 tarihinde Tarım … Sendikasının üyesi olunca üyelik tarihi itibarıyla o an hangi dönem Tarım … Sendikasının toplu … sözleşmesi yürürlükte ise o toplu … sözleşmesinin haklarından faydalanmaya başladığını ve böyle devam ettiğini, ayrıca Tarım … Sendikasına üye olduğu tarihte geçmişe dönük olarak da ücret ve ikramiye farklarının … seferde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde mevsimlik işçi olarak geçen çalışmalarının kadroya geçtikten sonra intibakının yapılması esnasında dikkate alınması gerektiği gözetilerek tüm deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda zamanaşımı def’i de değerlendirilerek fark alacakların belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; seri açılan dava dosyalarında davaların reddine karar verildiğini veya çok düşük miktarlarda fark alacak çıktığını, davacının ücretlerinin toplu … sözleşmeleri hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini ve ödeme yapıldığını, davacının davalı Kuruma ilk geldiğinde Yol … Sendikası üyesi olduğunu, daha sonra Tarım … Sendikası üyesi olmasından itibaren üyelik tarihinde hangi dönem Tarım … Sendikası yürürlükte ise o toplu … sözleşmesinde yer alan haklardan yararlandırılmaya başlandığını, zamanaşımı def’i ve hak düşürücü sürelerin de hesaplamada dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporu, davacının kıdemi ve toplu … sözleşmeleri dikkate alındığında, davacının ücret, ilave tediye, sorumluluk (yıpranma) primi farkı ve ikramiye farkı alacağının bulunduğu ve davalı işverenin bunları ödediğini yazılı olarak ispatlayamadığı ve hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını, emsal dava dosyalarına göre davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6360 sayılı Kanun gereği davalı Kuruma nakledilen işçinin intibak işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, ücret miktarının doğru şekilde belirlenip belirlenmediği, nakil tarihinden sonra davacının yararlanması gereken toplu … sözleşmesinin belirlenmesi ve toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenip ödenmediği hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi, 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin dokuz ve onuncu fıkrası, 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta davacı ilk olarak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, buradan İl Özel İdaresine nakledildiğini, İl Özel İdaresinin kapatılması üzerine 6360 sayılı Kanun gereği … Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, Belediyeden de yine aynı Kanun gereği davalı Kuruma atandığını beyan etmiştir.
2. Taraflar arasında çözümü gereken ilk uyuşmazlık, davacının geçici işçilikten sürekli işçi kadrosuna geçirildiği tarihte geçici işçilikte geçen çalışma süresinin derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınmadığı, çalıştığı pozisyona göre davacının bulunması gereken derece ve kademenin ve bu derece ile kademeye isabet eden ücret miktarının doğru belirlenip belirlenmediğidir. Davacı 01.07.1988 tarihinde ilk olarak mevsimlik işçi statüsünde mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığı, 2001 yılında kadroya geçtiği ve 2006 yılından itibaren İl Özel idaresi bünyesinde bu çalışmasına önce düz işçi olarak devam ettiği daha sonra sınav kazanarak atölye ustası olduğu, İl Özel İdaresinin kapanması nedeni ile 6360 sayılı Kanun kapsamında komisyon kararı ile atölye ustası olarak … Büyükşehir Belediyesine 31.03.2014 tarihinde devredildiği, 29.08.2014 tarihinde ise personel fazlası eleman olduğu gerekçesiyle davalı Kuruma naklinin gerçekleştiği görülmüştür.
3. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1988-01.09.2014 tarihleri arasında davacının 26 yıllık kıdemi olduğundan bahisle 13 derece 26 kademe olarak derece ve kademesinin tespit edildiği açıklanarak fark ücretler hesaplanmıştır. Ancak bu hesaplama yönteminin, davacının mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresinin ne olduğu ve buna göre eklenmesi gereken derece ve kademesinin ne olduğu, ilk kadroya geçiş tarihinde ve devamında hangi derece ve kademede bulunduğu hususlarını içermediği görülmüştür.
4. Bahsi geçen dönemlerde yürürlükte olan ve o dönem davacınında üyesi olduğu Yol … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmelerinin “Kademe ilerlemesi” başlıklı 98 inci maddesi ile “Derece terfii” başlıklı 99 uncu maddesi hükümlerine göre bir derece ilerlemesi yapılabilmesi için işçinin bulunduğu derecede 2 tam yıl çalışmış olması ve bir kademe ilerlemesi yapılabilmesi içinde bulunduğu kademede en az 1 tam yıl çalışmış olması gerektiği ile 90 günü aşan artık günler için de 1 kademe verileceği hususları düzenlenmiştir. Bu açıklamalara göre dosya içerisinde yer alan davacıya ait hizmet döküm cetveli ile derece ve kademelerini gösterir intibak cetvelleri incelendiğinde; davacının mevsimlik işçilikte 7 tam yıl ve artık 90 günü aşmayan çalışma süresi bulunduğu buna göre de mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresi yönünden davacıya 3 derece 7 kademe eklenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacının intibak cetveli incelendiğinde ise dava dışı İl Özel İdaresi tarafından mevsimlik işçilikte geçen süre göz önünde bulundurularak 01.03.2012 tarihinde 6 derece 15 kademe olan davacının derece ve kademesine 3 derece 7 kademe eklenerek 01.03.2012 tarihi itibarıyla yeni derece ve kademesinin 9 derece 22 kademe olarak intibakının yapıldığı, 01.03.2013 tarihinde 9 derece 23 kademede bulunduğu, 01.03.2014 tarihinde ise 10 derece 24 kademede bulunduğu görülmüştür. Bu itibarla davacının mevsimlik işçilikte geçen süresi dava dışı Kurumca derece ve kademesine doğru bir şekilde eklenerek davacının intibakı yapılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.09.2014 tarihi itibarıyla 13 derece 26 kademede olduğunun tespiti isabetsiz olmuştur. Keza davacı taraf da dava dilekçesinde açıkça hatalı ödemelerin Temmuz 2015 tarihinden itibaren başladığını daha öncesi dönemde hatalı bir ödeme bulunmadığını beyan etmiştir.
5. Diğer taraftan davacının davalı İdareye 29.08.2014 tarihli makam Olur’u ile nakledildiği, nakil tarihinden önce Yol … Sendikasının taraf olduğu 01.03.2013-28.02.2015 dönemini kapsayan toplu … sözleşmesinden yararlandığı uyuşmazlık dışıdır. Davalı İdarenin üye olduğu … ile Tarım … Sendikası arasında 25…..2015 tarihinde imzalanan toplu … sözleşmesi ise 01.01.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2015 tarihinden itibaren Tarım … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesi uygulanarak fark alacaklar hesaplanmıştır.
6. 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin onuncu fıkrasında “…Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu … sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu … sözleşmesi hükümlerine göre, … belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmü dikkate alındığında davacının nakledildiği işyerinde toplu … sözleşmesi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tâbi olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre davacı, davalıya ait işyerinde uygulanan Tarım … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi olan 25…..2015 tarihine kadar Yol … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus nakilden önce tâbi olunan toplu … sözleşmesi ile nakilden sonra tâbi olunacak toplu … sözleşmesinden yararlanma koşullarına ilişkindir. Davacının nakilden önce tâbi olduğu toplu … sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi Kanun’un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz. Esasen Kanun’da “nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları … toplu … sözleşmesi hükümlerine göre, … belirlenir” denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde yeni bir toplu … sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. Kanun’da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tâbi olduğu toplu … sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, malî ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu … sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır. Açıklanan sebeplerle davacı, Yol … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinin bitim tarihi olan 28.02.2015 tarihinden sonra da anılan toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Sözleşmeden yararlanma, nakledilen işyerinde yeni toplu … sözleşmesinin düzenlendiği (imzalandığı) tarihe kadar devam eder. Buna göre somut olayda davacının Tarım … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihi olan 25…..2015 tarihinden itibaren yararlanabileceği kabul edilmelidir. Kanun’da açıkça ” …yenileri düzenleninceye kadar…” hükmüne yer verildiğinden, Tarım … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde 01.01.2015 olarak belirlenmesi de sonuca etkili değildir. Tarım … Sendikası ile işveren arasındaki toplu … sözleşmesinden, bu sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren değil, imza tarihinden itibaren yararlanılması Kanun hükmünün gereğidir. Böylece nakil olunan işyerinde yeni toplu … sözleşmesi düzenleninceye kadar, mevcut sözleşmenin yürürlük süresi veya sendika üyeliği vb. gibi şartlar ile bağlı kalınmaksızın, önceki toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam edilir.
7. Diğer taraftan nakledilen işyerinde düzenlenecek yeni toplu … sözleşmesinden yararlanmak için 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Dosya kapsamından davacının 03.07.2015 tarihinde Tarım … Sendikasına üye olduğu ve üyeliğinin aynı tarih itibarıyla işverene bildirdiği anlaşılmaktadır. Şu hâlde, davacının Tarım … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinden ancak 03.07.2015 tarihinden sonra yararlanabileceği kabul edilmelidir.
8. Somut olayda açıklanan kanuni düzenlemelere göre davacının hangi dönemde hangi toplu … sözleşmesinden yararlanabileceği belirlenmeli usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davacının toplu … sözleşmesinin hatalı uygulanmasından kaynaklanan alacaklarının bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
9. Son olarak, dava konusu işçilik alacaklarıyla ilgili arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 13.03.2020 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 27.05.2020 tarihinde dava açılmıştır. Bununla birlikte hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki dava konusu fark alacaklara ilişkin hesaplamalar dava tarihi nazara alınarak yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen alacaklar yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.