Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8155 E. 2023/7121 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8155
KARAR NO : 2023/7121
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait Hastanede 2010 yılında … olarak işe başladığını, son aldığı ücretin 1.700,60 TL olduğunu, müvekkilinin aylık ücretlerinin bir dönem bankaya yatırıldığını, diğer zamanlarda elden ödendiğini, bankaya yatırılırken de asgari ücret kadarının banka kanalıyla geri kalanın elden ödendiğini, çalıştığı ilk 2 yıl günde 12 saat kesintisiz olarak, takip eden yıllarda ise günde 10 saat çalıştırıldığını, resmî ve dinî bayramlarda çalıştırıldığını, ücretlerinin bir kısmını almadığını, müvekkilinin … sözleşmesinin, son 4 ay 3 günlük ücreti de ödenmeden 4857 sayılı … Kanununun (4857 sayılı Kanun) 29 ncu maddesi gereğince feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, sosyal yardım ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 25.10.2010-16.09.2012 ve 20.04.2013-03.11.2013 tarihleri arasında müvekkili Şirkete ait Hastanede çalıştığını, ilk dönem son aylık net ücretinin 1.000,00 TL, sonraki dönem son aylık net ücretinin ise 1.150,00 TL olduğunu, asgari geçim indiriminin aylık ücrete yansıtıldığını, davacının haftalık 45 saati aşan çalışmasının olmadığını, haftanın 1 günü tatil yaptığını, resmî ve dinî bayramlarda çalışmadığını, çalışmış olması hâlinde ücreti ile birlikte bankaya yatırıldığını, müvekkili Hastanenin ekonomik zorluğa düştüğü için faaliyetine devam edememesi sebebiyle Hastane kapatılmadan önce 03.10.2013 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Çalışma Müdürlüğü ile … … Kurumuna yazıların yazılarak isçilerin … sözleşmelerinin 4857 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesine göre feshedileceğinin önceden bildirildiğini, davacının 20.04.2013-05.11.2011 tarihleri arasındaki çalışmasının 1 yıldan az olması sebebiyle kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağına hak kazanamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.03.2016 tarihli ve 2013/1496 Esas, 2016/416 Karar sayılı kararıyla; toplanan kanıtlar ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının davalı işveren işyerinde 25.10.2010-03.11.2013 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı ve davalının … sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 28.01.2021 tarihli ve 2020/4787 Esas, 2021/2725 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilmiş ve Mahkemece hükmün gerekçesinde, davacının son brüt ücretinin 1.606,36 TL (net 1.150,00) olduğu belirtilmesine rağmen bilirkişinin 1.500,00 TL ücrete göre yaptığı hesaplamanın hükme esas alındığının anlaşıldığı, gerekçe ile hüküm çelişkisinin 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na aykırı olup salt bu aykırılığın bozma sebebi olduğu; ayrıca dosya kapsamına göre davacının aldığı ücretin belirlenmesi noktasında Mahkemece yeterli araştırma yapılmadığının anlaşıldığı, davacının fesih tarihindeki ücreti, yaptığı …, kıdemi ve çalıştığı işyeri esas alınarak ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ile … İstatistik Kurumunun resmî internet sitesindeki “Kazanç Bilgisi Sorgulama” kısmındaki bilgiler ve tanık beyanları ile birlikte tüm dosya kapsamı dikkate alınarak belirlendikten sonra sonucuna göre talep edilen alacaklar hakkında değerlendirme yapılması gerektiği; Mahkemece, davacının iddia ettiği hizmet süresinde hangi hastanede çalıştığı, işyerinin değişip değişmediği, Alman Hastanesinin davalı Şirkete ait olup olmadığı, davalı ile dava dışı Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ arasında 17.09.2012-19.04.2013 tarihleri dönemi için herhangi bir hizmet alım sözleşmesi bulunup bulunmadığı hususları tespit edilerek davacının hizmet süresinin açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre de dava konusu alacakların gerekirse yeniden bir değerlendirmeye tâbi tutulması gerektiği, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu; davalı vekilinin izin alacağı hususunda davacıya yemin teklif etmek istediğini bildirdiği ancak Mahkemece yemin teklifi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yargılamaya son verildiği, davalı tarafça cevap dilekçesinde yemin deliline dayanıldığının anlaşıldığı; bu durumda Mahkemece davalının yemin teklifi değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu; dava dilekçesinde açıkça ilk 2 yıl günde 12 saat çalışıldığı, takip eden dönemde ise 10 saat çalışıldığı bildirildiğine göre fazla çalışma alacağının ilk 2 yıl için şimdiki gibi haftada 14,5 saatten, takip eden hizmet süresi için ise haftanın 5 günü günde 10 saat çalışmadan 1 saat ara dinlenmesinin ve cumartesi günleri 8 saat çalışmadan 1 saat ara dinlenmesinin düşülmesi ile haftada 7 saatten hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği; öte yandan fazla çalışma alacağı hesaplanırken davacının izinli veya raporlu olduğu günler ile … … ve genel tatile denk gelip de çalışılmayan günlerin hesaplama dışı bırakılması gerektiği, açıklanan bu yönler gözetilmeden ve davacının talebini aşacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, dosya içerisindeki ücret bordrolarında bir kısım genel tatil çalışmaları için imzasız bordrolarda tahakkuk bulunduğunun anlaşıldığı, ilgili dönemler için davacının ücretinin ödendiği bankadan tüm banka hesap hareketleri getirtilerek ve bordrolarla karşılaştırılarak tahakkuk ettirilen genel tatil çalışmalarının karşılığının ödendiğinin anlaşılması hâlinde ödenen miktarlar hesaplanan alacaktan mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının bir diğer hatalı yön olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak bozma ilâmı uyarınca davalı vekilinin sunmuş olduğu yemin metnine istinaden davacı asıl adına davetiye tanzim edildiği, davacı asılın usulünce yapılan tebligata rağmen yemin merasimi için duruşmaya iştirak etmediği anlaşılmakla davacı asılın yeminden kaçındığı ve bu hâli ile yemine konu vakıaları ikrar ettiği kabul edilerek davacı işçinin yıllık izin alacağına dair talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı asılın alınan beyanı dikkate alınarak yıllara göre görev aldığı unvanlar ile bu unvanlara ilişkin emsal ücret kayıtları nazara alınarak (unvana göre dönemsel ücret hususunda davacının talebi ile bağlı kalınarak) davacının ücretinin belirlendiği, bozma ilâmı uyarınca yapılan araştırma neticesinde banka kayıtlarında tespit edilen … … ve genel tatil ücret alacakları hesaplamadan tenzil edilerek ve fazla çalışma ücreti alacağının bozma ilâmı uyarınca hesaplanarak tespit edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin işçilik alacaklarının asgari ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, müvekkiline yıllık izin yönünden yemin teklif edilmesi üzerine yemin davetiyesinin Mahkeme tarafından iki defa tebliğe çıkarıldığını, ilk tebligata Mahkeme de itibar etmediği için ikinci tebligatın çıkarıldığı ancak usulsüz tebliğe itibar edilerek çıkarılan ikinci tebligatın hak arama hürriyetini engelleyecek şekilde göz ardı edildiğini, müvekkilinin ilk tebligattan haberi olmadığını, sadece 05.04.2022 tarihli tebliğden haberdar olduğunu, müvekkilinin tebliği alıp almadığı gözetilmeden duruşmaya gelmediğinden bahisle hazır olmasına rağmen beyanının alınmamasının … yargılanma hakkını ihlal ettiğini, fazla çalışma ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının eksik hesaplandığını, müvekkilinin sosyal yardım ücreti talebine ilişkin olarak davalı tarafça asgari geçim indirimi alacağının ödendiğine dair dosyada herhangi bir belge sunulmadığını, aleyhlerine hükmedilen vekâlet ücretinin fahiş olduğunu ileri sürerek temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının aylık ücretinin tespiti, yıllık izin ücreti alacağının ispatı ve bu konudaki yemin delilinin değerlendirilmesi, fazla çalışma ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması ile imzasız bordro ile ödendiği belirtilen tıtarların ödenip ödenmediğinin tespit edilerek yapılan hesaplamadan mahsup edilmesi gerekip gerekmediği konularındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6100 sayılı Kanun’un 229 uncu maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun’un 32, 41, 44, 47, 53 ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.