Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/7970 E. 2023/11782 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7970
KARAR NO : 2023/11782
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/438 E., 2023/488 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 24. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/421 E., 2021/531 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılar … (davalı …), …Eğitim ve Öğretim Hiz. AŞ (davalı …), … Yayıncılık ve Eğit. Hiz. İnş. Tic. ve San. AŞ (davalı … AŞ), … (davalı … Üniversitesi), … Üniversitesi Özel İlk ve Ortaöğretim Kurumları Tic. ve San. AŞ (davalı … İşletmesi), … (davalı …), …’nde (davalı CHP) 27.05.2005 tarihinden … sözleşmesini haklı nedenle feshettiği 31.08.2020 tarihine kadar çalıştığını, taraflar arasındaki alt işverenlik ilişkisine dayanak hizmet alım sözleşmesinin konusunun yemek hizmeti olduğunu, davacının son aylık ücretinin asgari geçim indirimi ile beraber net 3.500,00 TL olduğunu, müvekkilinin alacaklarının tahsili için arabuluculuk müessesesine başvuru yapılmışsa da olumlu sonuç elde edilemediğini, daha sonra davalılardan … Şirketi ile yeniden görüşme yapıldığını ve davacının tüm çalışma dönemi için kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile … bayram ve genel tatil ücreti alacakları için toplam 36.651,94 TL üzerinden dört taksit halinde ödenmesi konusunda ihtiyari arabuluculukta anlaşma yapıldığını, fakat arabuluculuk anlaşma belgesinin 3 üncü maddesinde “… bu taksitlerin zamanında ödenmemesi halinde tüm bedelin muaccel olacağı, gerek anlaşma belgesinde yazan gerekse anlaşma belgesinde yazmayan diğer alacak kalemleri için anlaşma belgesinde belirtilen miktarla sınırlı kalınmaksızın tüm talepler için yargı yolunu başvurulabileceği” düzenlenmesine yer verildiğini, davalı … Şirketince söz konusu anlaşma belgesi kapsamında ilk üç taksit için toplam 27.488,97 TL ödeme yapıldığını, ancak son taksidin ödeme gününün 31.05.2021 olmasına karşın ödenmediğini, anlaşma belgesinin 3 üncü maddesi gereğince anlaşılan miktarla ve alacak kalemleri ile sınırlı kalınmaksızın davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; diğer davalılar ile müvekkili kurum arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, bu sebeple müvekkili Kurum yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafın diğer davalılar ile imzalamış olduğu anlaşma tutanağında müvekkili Kurumun imzasının bulunmaması ve müvekkili Kurumun anlaşmanın tarafı olmaması nedeniyle anlaşma tutanağının imzası bulunan davalılar yönünden bağlayıcı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Gıda İç ve Dış Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket yönünden davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının müvekkili Şirkette çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı …vekili cevap dilekçesinde; davacı ile arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, davacının diğer davalı … Şirketi ile ihtiyari arabuluculuk görüşmesinde anlaşılan hususlarda tekrar dava açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

4. Davalı … Üniversitesi vekili cevap dilekçesinde; taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

5. Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacı ile arabuluculuk aşamasında anlaşıldığını, bu nedenle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) 18 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince dava şartı noksanlığının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

6. Davalı … İşletmesi vekili cevap dilekçesinde; diğer davalılar ile müvekkili Kurum arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, bu sebeple müvekkili Kurum yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafın diğer davalılar ile imzalamış olduğu anlaşma tutanağında müvekkili Kurumun imzasının bulunmaması ve müvekkili Kurumun anlaşmanın tarafı olmaması nedeniyle anlaşma tutanağının imzası bulunan davalılar yönünden bağlayıcı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

7. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkete ait herhangi bir işyerinde çalışması bulunmadığını, davanın pasif dava ehliyeti yokluğu yanında arabuluculuk anlaşma belgesinin varlığı dikkate alındığında dava açılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

8. Davalı CHP vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili siyasi parti bünyesinde çalışması bulunmadığını, müvekkilinin siyasi parti genel merkezi bir dönem diğer davalı … Şirketinden yemek hizmeti aldığını, bu çerçevede Genel Merkezde diğer davalı Şirketçe yemek dağıtımı yapıldığını, ancak asıl … kapsamında olmayan bu … için asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulması imkânı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

9. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacaklar belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, hukuki yarar yokluğundan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin beşinci fıkrasında, “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz” hükmünün düzenlendiği, bu düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca aksine bir karar alınmasının mümkün olmadığı, davacı ile … Şirketinin 18.02.2021 tarihinde ihtiyari arabuluculuk yolu ile dava konusu alacakları müzakere ederek anlaşmaya vardıklarının anlaşıldığı, buna göre 6325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca aynı alacaklar için dava açılmasının mümkün olmadığı gibi arabuluculuk tutanağına şart konulmasının da kanun olarak mümkün olmadığı, anlaşma tutanağında belirlenen alacağının ödenmemesi halinde davacının yapması gerekenin arabulucuk tutanığını icra edilebilirlik şerhini alarak takibe koymak olduğu, dava açıldıktan sonra bakiye alacağın davalı … Şirketi tarafından davacıya ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; arabuluculuk anlaşmasının tarafının sadece davalı … Şirketi olduğunu, anlaşmanın sadece bu davalı yönünden geçerli olabileceğini, diğer davalıların anlaşmanın tarafı olmamaları nedeniyle bu davalılar yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, arabuluculuk anlaşma belgesinin sulh sözleşmesi niteliğinde olduğunu, anlaşma tutanağında zamanında ödeme olmaması hâlinde dava açılabileceğinin belirtildiğini, davalı … Şirketinin arabuluculuk anlaşmasında diğer davalılar yönünden de ibra etkisi almaya çalıştığını,… Şirketinin anlaşma kapsamında edimini yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü ve dava açılmasına sebebiyet verdiğini, davalılar lehine vekâlet ücreti, yargılama gideri ve arabuluculuk ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile … Şirketinin 18.02.2021 tarihinde ihtiyari arabuluculuk yolu ile dava konusu alacakları müzakere ederek anlaşmaya vardıklarının anlaşıldığı, buna göre 6325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca aynı alacaklar için dava açılmasının mümkün olmadığı gibi arabuluculuk tutanağına şart konulmasının da yasal olarak mümkün olmadığı, anlaşma tutanağında belirlenen alacağının ödenmemesi hâlinde davacının yapması gerekenin arabulucuk tutanığını icra edilebilirlik şerhini alarak takibe koymak olduğu, dava açıldıktan sonra bakiye alacağın davalı … Şirketi tarafından davacıya ödendiğinin anlaşıldığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağı ile üzerinde anlaşılan hususların yerine getirilmemesi halinde söz konusu taleplerin dava konusu yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:
“(Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.”

3. Değerlendirme
1. Taraflar arasında ihtiyari arabulucu önünde düzenlenen 18.02.2021 tarihli anlaşma belgesinin 3 üncü maddesi, ” … Yemek …ve Tic.Ltd.Şti. tarafından belirtilen taksitlerin zamanında ödenmemesi halinde bir sonraki taksitler muaccel hale gelip Başvurucu ve/veya vekili … bu anlaşma belgesi ile yasal işlem başlatabileceği gibi Başvurucu gerek anlaşma belgesi konusu gerekse diğer işçilik alacakları için yapılan indirim neticesinde tanzim edilen … bu anlaşma belgesinde belirtilen miktar ile sınırlı kalmaksızın tüm alacaklarını talep edebilecek/yargı yoluna başvurabilecektir. Özetle; yukarıda belirtilen miktarlar, belirtilen vadelerde … Yemek …ve Tic.Ltd.Şti. tarafından tam ve eksiksiz şekilde ödenmezse, Başvurucu bu atlaşma belgesi ile neticeye bağlanan kısım için (yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra) işverene karşı icra takibi yapabileceği gibi, buna ilaveten aynı zamanda indirim yapılan bakiye alacakları için de yasal yollara müracaat edebilecek, dava açabilecek ya da icra takibi yapabilecektir.” şeklinde düzenlenmiştir. Tarafların üzerinde anlaştıkları miktarın öngörülen vadelerde ödenmemesi hâlinde davacı alacaklıya iki seçenek sunulmuş olup buna göre davacı alacaklı isterse bir taksitin ödenmemesi nedeniyle muaccel olan diğer taksitleri talep edebilecek, isterse anlaşma geçersiz kabul edilerek ödenen miktarları mahsup ederek tüm alacaklarını isteyebilecektir.

2. Somut uyuşmazlıkta, taksitlerin zamanında ödenmediği sabit olup davacının anlaşma belgesinde kararlaştırıldığı gibi ödenen miktarları mahsup ederek alacağın tamamını dava konusu yapması anlaşma belgesine uygun düşmektedir. Bu ihtimalde, anlaşmanın yapılmamış sayılması gerektiği kabul edildiği hâlde geçerli bir anlaşma olduğu yönünde değerlendirme yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.