YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7689
KARAR NO : 2023/8425
KARAR TARİHİ : 31.05.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacının … Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri (… Sağlık-…) Sendikası üyesi olduğunu, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının ücretinin kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacıya ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının ödendiğinin bordrolarla … olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda fark ücret alacaklarının kabulüne karar verilmesi gerektiği, işyerinde uygulanmak üzere toplu … sözleşmesi akdedilmesinin, davacının … sözleşmedeki ücret hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi söz konusu toplu … sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığı, sadece ücret artış oranlarının düzenlendiği, dava dosyasında yer … … sözleşmesi, işyerinde Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulanan toplu … sözleşmesi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereğince davacının hak edebileceği fark ücret, fark ikramiye ve ilave tediye alacağının hesaplandığı, bilirkişi tarafından Mahkemece de kabul edilen tespitler doğrultusunda hazırlanan raporun, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu da gözetilerek raporda gösterilen rakamlar doğrultusunda değerlendirme yapıldığı, dava konusu alacaklar yönünden hakkın doğum tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dava ve ıslah tarihleri itibarıyla dolmadığı, davacının hak kazandığı 01.01.2019-14.08.2021 tarihleri arasındaki alacaklar ile ilgili davacının ıslah dilekçesi ve arabuluculuk son tutanağı da dikkate alınarak belirtilen miktarlar üzerinden taleple bağlı kaldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini ve herhangi bir indirime gidilmediğini, daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, toplu … sözleşmesi ile ücretinde artış olan davacının diğer yandan … … sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını isteme hakkının bulunmadığını, davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilerin ücretine hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu … sözleşmesinden kaynaklı zammın uygulanmasının çifte zam durumu oluşturduğunu, bu durumun diğer çalışanlar ile eşitsizliğe yol açacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesi ile uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, davalı tarafından taraflar arasındaki … … sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince ödenmeyen fark alacakların kabulüne ilişkin değerlendirmenin yerinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi ikinci ek raporu uyarınca ücret farkı tablosunda 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasına ilişkin olması gereken ücret miktarının isabetli tespit edildiği, buna karşın Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin ücret tespiti açısından art etkilerinin bulunmadığı ve 01.01.2021 tarihinden itibaren ise olması gereken ücret miktarının … … sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, bu durumda davacının 2020 yılı Aralık ayına ilişkin dönem ücretinin kendisine ödenen son ücret olduğundan, 2021 yılında yürürlüğe giren asgari ücretin … … sözleşmesinde yazılı yüzde fazlası davacıya … sözleşmesi gereği ödenmesi gereken ücret olup bu iki ücretten hangisi yüksek tutarlı ise … ücret olarak esas alınması ve davacıya 2021 yılında ödenmesi gerektiği, Dairece yapılan hesaplama sonucunda; davacıya 2021 yılında ödenmesi gereken ücret tutarının davalı tarafça işçiye aynı dönemde fiilen ödenen miktarlardan daha yüksek olduğundan davacının fark alacaklara hak kazandığı … ise de, hükme esas alınan raporda söz konusu dönem için olması gereken ücretin hatalı şekilde daha da fazla belirlendiğinin tespit edildiği, 2021 yılı için davacı tarafın fark alacağının bulunmadığı, gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne bilirkişi ikinci ek raporunda yazılı 01.01.2019-31.12.2020 dönemi için yapılan hesaplamaya itibarla alacaklar yeniden belirlenmek ve yeniden esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvurusunda; arabuluculuk başvuru ve görüşmelerinin 15.09.2021 tarihinde başladığını, son tutanak tarihinin de 17.09.2021 olduğunu, arabuluculuk müzakereleri başlamadan ve son oturum gününden önce söz konusu toplu … sözleşmesi imzalanmış olduğundan İlk Derce Mahkemesi hükmüne esas bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hukuka uygun olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince bu durumun göz ardı edilerek karar verildiğini, aksi kabulde dâhi ıslah edilen ve İlk Derece Mahkemesinde kabul edilen alacakların miktar itibarıyla tam kabulünün gerektiğini, bu yöndeki İlk Derece Mahkeme kararının isabetli olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm tesisinin hatalı olduğunu savunarak kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla ve resen gözetilecek diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ile davacı aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.
2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (…) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince hüküm tesis edilirken yeniden yapılan hesaplamada; arabulucuya başvuru ve dava tarihi itibarıyla henüz imzalanmış olmayan 08.09.2021 tarihinde imzalanan ve yürürlük süresi de 01.01.2021-31.12.2022 dönemine ilişkin bulunan toplu … sözleşmesinin uygulanmaması ve davacının 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücret miktarı aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının buna göre belirlenmesi yerindedir. Ancak davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki fark ücret ve ilave tediye alacakları hesabına esas fark yevmiyesi belirlenirken, … … sözleşmesindeki ücret zammı oranına göre belirlenen yevmiye tutarından, davalı Bakanlık tarafından 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesi uygulanmak suretiyle fark ücret bordrolarıyla ödenen toplam tutarın mahsup edilmesi isabetli olmamıştır.
3. Şu hâlde, davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden fark ücret ve ilave tediye alacakları hesaplanırken, 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesi hükümleri uygulanmadan … … sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir … fazlası dikkate alınarak aylık ücret belirlenip, davalı İdarenin 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi nedeniyle 08.09.2021 olan imza tarihinden sonra fark ücret bordrolarıyla yaptığı ödemeler dikkate alınmaksızın sadece hesaplama dönemi içinde yapılan ödemelerin mahsubu ile sonuca gidilmelidir. Bu hususlar gözetilmeden hatalı hesaplamaya dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.