YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7507
KARAR NO : 2023/6114
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 10.12.2020 tarihli ve 2020/74 Esas, 2020/890 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesine üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 03…..2021 tarihli ve 2021/1121 Esas, 2021/1549 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakanlık tespit yazısında davalı Sendikanın toplu … sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağladığı bildirilmiş ise de yapılan tespitin hatalı olduğunu, Şirkete ait işyerinde çalışan ve sendika üyesi olanların listesinin verilmediğini, sendika üyeliklerinin hatalı belirlendiğini, tespit tarihinde çalışan sayısının 94 değil 118 olması gerektiğini, ayrıca Aslanlı Tel Galvaniz AŞ işyeri ile yetki tespitine konu olan davacı işyerinin fiziki olarak aynı yerde olup aynı işkolunda kurulu bulunduğunu ve bu işyeri çalışanlarının da ilavesi ile davacı Şirkette çalışan sayısının 124 olduğunu, Şirketin Nisan 2019’de Epaş Grup Şirketler bünyesine katılmış olması nedeniyle yönetim, muhasebe ve personel işlerinin Epaş Grubun idari personeli tarafından yürütüldüğünü ve bazı Epaş Grubunun çalışanlarının görevlendirilerek fiilen müvekkili Şirkette çalıştığını ve Nisan 2019 sonrası işe giriş çıkışların olması ve işe iade süreleri devam eden çalışanların dikkate alınması gerektiğini ve Sendikanın %1 baraj şartını yerine getirmiş olup olmadığının araştırılması gerektiğini iddia ederek davalı Bakanlığın yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nda (6356 sayılı Kanun), yetki aşamasında sendikaya üye olan ve aynlan işçilerin işverene bildirileceğine ilişkin bir hükme yer verilmediğini, 17 nci maddesinin beşinci fıkrasındaki “… sendikaya üyelik Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır. …” şeklindeki hüküm ve ilgili mevzuat hükümleri dikkate alındığında, e-Devlet üzerinden yapılan üyeliklerinin geçerlilik tarihinin Sendikanın yetkili organının kabul tarihi olduğunu, başvuru sahiplerinin yetkili organın işlem yapmasından önce başvurusunu geri alma hakkının bulunduğu ve Bakanlıkça yapılan yetki tespiti işleminde bu hususların dikkate alındığını, 6356 sayılı Kanun’un 41 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca, yetki tespiti yapılırken başvuru tarihinde çalışan ve üye işçiler değerlendirmede esas alındığını, Bakanlık kayıtlarının incelenmesinde davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu çalışanlar listesindeki işçiler arasından 22 işçinin tespit başvuru tarihi 16.09.2019 tarihinden sonra işe alındığı, 1 işçinin ise tespit tarihinden önce istifa ettiği, 2 işçinin de … sözleşmelerinin tespit tarihinden önce işveren tarafından feshedilmiş olduğunun görüldüğünü, yetki tespit raporunda görülen ve başvuru tarihinde çalışmakta olan Z.T.T. isimli işçinin ise dilekçe ekinde yer … listede bulunmadığının tespit edildiğini ve Bakanlıkça yetkili Sendikanın belirlenmesinde 6356 sayılı Kanun’un 41 … maddesinin yedinci fıkrası ve 42 nci maddesi uyarınca Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimlerinin esas alındığını ve Bakanlıkta kurulu yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemi ile yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını ve Bakanlık kayıtlarına yansıyan SGK kayıtlarında 12 sıra No.lu metal işkolunda faaliyet gösteren 900482265 vergi numarasında kayıtlı 0700963.034 SGK sicil sayılı bir işyerinin bulunduğu görülerek işyeri düzeyinde yetki tespiti verildiğini, 6356 sayılı Kanun’un 41 … maddesinin beşinci fıkrasındaki düzenleme nazara alınarak Sendikanın kurulu bulunduğu işkolundaki işçilerin %2,67 oranında üyeye sahip olduğunu ve dolayısıyla %1’lik üye şartını da sağladığını, Bakanlık kayıtlarına göre davalı Sendikanın davacı Aslanlı Metalürji AŞ işyerinde toplu … sözleşmesi yapmak için 16.09.2019 tarihinde yaptığı başvuru üzerine e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile SGK’ya yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde; 16.09.2019 olan başvuru tarihi itibarıyla 94 işçinin çalıştığı ve bunlardan 54’ünün adı geçen Sendikaya üye oldukları tespit edilerek buna ilişkin olarak düzenlenen 20.09.2019 tarihlive E.-2324248 sayılı yetki tespit yazısının taraflara gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olup asıl amacın Sendikanın toplu … sçzleşmesi yapma sürecini uzatmak ve işyerini sendikasızlaştırmak olduğunu, Bakanlık incelemesi sonucu düzenlenen 20.09.2019 günlü yetki belgesinde, işyerinde başvuru itibarıyla çalışan 94 işçiden 54’ünün Sendika üyesi olduğunu, bu nedenle yetki tespit karannın yerinde olduğunu, Sendikanın 16.09.2019 tarihli yetki tespit başvurusu işveren tarafından SGK’ya yapılan bildirimler ve e-Devlet üzerinden yapılan sendika üyelik ve çekilme bildirimleri esas alınmak suretiyle değerlendirilerek düzenlendiğini, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan çalışanlar listesinde yer … kişilerin işe giriş tarihleri belirtilmediği gibi bu kişilerin görev tanımlarının da net olarak anlaşılamadığını, Bakanlığın 20.09.2019 tarihli yetki tespit kararı uyarınca müvekkili Sendikanın davacı işyerinde yetkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma ilâmı doğrultusunda 12.08.2021 tarihli tensip kararı ile (O.K, M.B, S.Ş. ve O.Ü’nün ) saat bazlı üyelik kayıtlarının Bakanlıktan celp edildiği, … Sosyal Güvenlik Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, akabinde bilirkişiden ek rapor alındığı, tüm dosya kapsamına göre davacı işyerinde 16.09.2019 başvuru tarihi itibarıyla çalışan 94 işçiden 54’ünün davalı Özçelik … Sendikası üyesi olduğuna ve 6356 sayılı Kanun’un aradığı gerekli çoğunluğu sağladığına ilişkin 20.09.2019 tarihli ve E.-2324248 sayılı Bakanlık yetki tespitinin usul ve mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; kamu düzenine ilişkin olan Sendika yetki tespit davasında Mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanıp değerlendirilmeden ve istinaf kararında araştırılması gerektiği belirtilen hususlar araştırılmadan kanuna ve usule aykırı olarak davanın reddine karar verildiğini, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve 41 … maddesinde Şirketlerine tebliğ edilen yetki yazısının Kanunun aradığı şartları taşımadığını, çalışanların e-Devlet üzerinden sendika üyelik başvurusu yapmış olmaları hâlinde sendika üyeliği, yetkili organın üyelik başvurusunu kabul ettiği tarih ile belirlenmesi gerektiğini, davacı dilekçesi ekinde sundukları ve yetki tespit davasında mahkemelerce izlenilecek yolun geniş olarak değerlendirilmiş Yargıtay kararında belirtildiğini, İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadığını ve değerlendirilmediğini, davalı Özçelik … Sendikası tarafından müzekkere üzerine dosyaya sunulan yetki tespit kararına esas 54 çalışan üye isim listesi ve ekinde sunulan işçi bazında işçi sendikası üyelik dökümünün bile kararlaştırılmadığını, davalıların beyanı esas ve doğru kabul edilerek bu konuda hiçbir inceleme yapılmadan karar verildiğini, Özçelik … Sendikasının 54 çalışanın üye olduğuna ilişkin sunduğu liste ile bu liste ekinde sunduğu üyelik doküman fişlerinin birbirleri ile çeliştiğini, bizzat davalı Özçelik … Sendikası tarafından sunulan işçi sendikası üyelik dökümüne göre 9 üyenin başvurusu ve … tarihlerinin 16.09.2019 yetki tespiti başvuru tarihinden sonra olduğunu, halen 10 çalışanın Sendikaya üyelik kabul tarihinin net olarak belli olmadığını, çalışan sayısının davalı Bakanlık tespiti gibi 94 olarak kabul edildiğinde dahi 44 üyenin işyeri toplu … sözleşmesi için gerekli çoğunluğu sağlamadığını,Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı ile üyelik tarihlerine ilişkin liste ile bu liste ekindeki isimleri yer … üyelere ait üyelik fişlerindeki çelişkinin araştırılması gerektiğinin vurgulanmışken İlk Derece Mahkemesince bunun fiili durumla uyuşmadığının tespiti ile Bakanlığa gönderilen üyelik listeleri ve SGK kayıtlarının esas alınacağından neticeye tesirli olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığını, keşif veya yerinde inceleme yapılmadığını, işyeri tespit edilmediğini, aynı işyerinde fiilen çalışan tüm çalışanların tespitinin yapılmadığını, işe giriş ve işten ayrılmalar ve işe iade davaları devam eden çalışanlar olup olmadığının tespit edilmediğini, başvuru tarihinde çalışan sayısı, işe giriş ve işten çıkış bildirgeleri ile tarih ve zaman olarak tespit edilmediğini, başvuru tarihindeki sendika üyeleri üyelik … tarihleri ve çekilme bildirimlerinin tespit edilmediğini, kararın dosya içeriğine, kanuna ve usule aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerek Özçelik … Sendikasından gerekse Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığından gelen üyelik döküm listelerine göre A. S, S.K, H.İ, M.E, M.Y.N, S.Ç, U.Ç, Y.G’nin üyelik tarihlerinin 14.09.2019, E.B’nin üyelik tarihinin ise 09.09.2019 olduğu, sendika üyeliklerinin yetki tespiti talep edilen 16.09.2019 tarihten daha önceki tarihlerde kabul edildiği, davacı işyerinde 16.09.2019 başvuru tarihi itibarıyla çalışan 94 işçiden 54 ünün davalı Özçelik … Sendikası üyesi olduğu ve Kanun’un aradığı gerekli çoğunluğu sağladığı, 20.09.2019 tarihli ve E.-2324248 sayılı yetki tespitinin usul ve mevzuata uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukukî nitelendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Sendika tarafından gönderilen üyelik tarihlerine ilişkin liste ile bu liste ekindeki yer … üyelere ait üyelik fişlerindeki çelişkinin giderilmediğini, işçi sendikası üyelik dökümüne göre 9 üyenin başvuru ve … tarihlerinin 16.09.2019 olup yetki tespiti başvuru tarihinden sonra olduğunu ve yetki tespit kararına dâhil edilmelerinin mümkün olmadığını, buna göre çoğunluğun sağlanamadığını, ayrıca keşif ve/veya yerinde incelemenin yapılmadığını, işyeri ve aynı işyerinde fiilen çalışan tüm çalışanların tespitinin yapılmadığını, işe giriş ve işten ayrılmalar ve işe iade davaları devam eden çalışanlar olup olmadığının tespit edilmediğini, başvuru tarihinde çalışan sayısı, işe giriş ve işten çıkış bildirgeleri ile tarih ve zaman olarak tespit edilmediğini, başvuru tarihindeki sendika üyeleri, üyelik … tarihleri ve çekilme bildirimlerinin tespit edilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 … ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu … sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu … sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 41 … maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu … sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu … sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu … sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı … günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını … işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı … günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı … günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı … günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.