Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/7441 E. 2023/9556 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7441
KARAR NO : 2023/9556
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2784 E., 2023/406 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 7. … Mahkemesi
SAYISI : 2019/107 E., 2022/209 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20…..2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat … ile davacı vekili Avukat … Ulutaş geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait Rusya’da yer … Rockland firmasında öncelikle yönetici, daha sonra fabrika müdürünün gözlemcisi ve genel müdür yardımcısı olarak 01.05.2005-01.08.2018 tarihleri arasında çalıştığını, … sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini, davacının en son ücretinin net 1.100,00 USD olduğunu, Rockland Firması ile davalı arasında organik bağ bulunduğunu, Rockland firmasının … ortağının … Holding AŞ olduğunu, davacıya 2017 yılının Temmuz ayından … sözleşmesinin feshedildiği 2018 yılı Ağustos ayına kadar 13 aylık ücret alacağının ödenmediğini, davacının haftanın yedi günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını ancak fazla çalışma ile hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, … … ve genel tatil günlerinde de çalışmasına devam ettiğini, bu günlere ilişkin ücretlerinin ödenmediğini, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti, yıllık izin ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının çalıştığı Rockland Şirketinin Rusya Federasyonu yasalarına göre Serpukhov … adresinde kurulmuş bir firma olduğunu, firmanın hisselerinin … AŞ’ye ait olduğunu, iki Şirket arasında kiralama, işletme, asıl işveren – yüklenici ve benzeri herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, 16.05.2005 tarihinde Rockland Şirketinde çalışmaya başlayan davacının Rusya İçişleri Bakanlığından aldığı çalışma izin sürelerine paralel olarak birer yıllık sözleşmelerle 31.08.2017 tarihine kadar çalıştığını, bu tarihten itibaren davacının çalışma izninin Rusya tarafından yenilenmediğini, en son ücretinin 30.000,00 Ruble olan davacının ücret alacağı bulunmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen çalışma koşullarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, … ile Rusya arasında ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rockland Firması ile davalı … AŞ arasında organik bağ bulunduğunu, özellikle davalı tanığı T. G. N.nin yazılı sorulara verdiği yazılı yanıttaki beyanına göre, OOO Rockland’ın, … Holding AŞ’ye bağlı bir şirket olduğu ve Rusya Federasyonunda kurulduğunun anlaşıldığını, bu durumda davacının işçilik alacaklarından davalı … AŞ’nin sorumlu olduğu, davacının aylık net ücretinin 1.100,00 USD olduğu, … sözleşmesinin haklı nedene dayanılmaksızın işveren tarafından feshedildiği, 87,5 günlük yıllık iznini kullandırıldığının yazılı belge ile kanıtlanamadığını, 2017 yılının Temmuz ayından 2018 yılının Ağustos ayına kadar olan 13 aylık ücret alacağının ödenmediği, davacının haftada üç saat fazla çalışma yaptığı, 01 Ocak dışında kalan … … ve genel tatil günlerinde çalıştığı, hafta tatillerini kullandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının çalışma süresinin hatalı hesaplandığını, dosyaya celp edilen sigortalı hizmet döküm cetveline göre davacının 25.01.2001-01.11.2005 tarihleri arasında dava dışı Mensel JV nezdinde çalıştığını, dolayısıyla davacının bu dönemde Rockland Firması nezdinde çalışmadığının … olduğunu, bu dönemin hesaplamalarda dikkate alınamayacağını, davacının 31.08.2017 tarihinden sonra çalışması olmadığını, davacının aylık ücretinin net 1.100,00 USD olmadığını, dosyada yer … davacı tarafından imzalı … sözleşmeleri ve yine davacı tarafından imzalanan bordrolarda görüldüğü üzere davacının ücretinin Ruble ile ödendiğini ve son ücretinin 30.000,00 Ruble olduğunu, davacının ücreti hesaplanırken %5 oranında sigorta prim payı eklenmesinin hatalı olduğunu, davacının ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının … sözleşmesinin feshedilmediğini, 24 … 2015 tarihinde Rusya’ya ait … uçağının düşürülmesi sonrasında başlayan siyasi kriz nedeniyle davacının çalışma izninin Rusya tarafından yenilenmediğini, davacıya çalıştığı süre boyunca hak ettiği ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini, davacının yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığını, davacının fazla çalışma ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacakları bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Rockland Firması ile davalı … AŞ arasında “(internet sitesi ekran görüntüsü, e-posta yazışmaları, Rockland’in … ortağının … Holding A.Ş. olduğuna ilişkin genel müdür atama yazısı değerlendirildiğinde)” organik bağ bulunduğunu, özellikle davalı tanığı T. G. N.’nin yazılı sorulara verdiği yazılı yanıttaki beyanına göre, OOO Rockland’ın, … Holding AŞ’ye bağlı bir şirket olduğu ve Rusya Federasyonunda kurulduğu, bu durumda, davacının işçilik alacaklarından davalı … AŞ ‘nin sorumlu olduğu, Mahkemece hükme esas alınan ücretin dosya kapsamına göre yerinde olduğunu, davacının bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği şekilde haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı, yurt dışında bulunduğu tarihlerde 1 Ocak dışında kalan diğer … … ve genel tatil günlerinde çalıştığı, davacının 87,5 … yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının dava dışı Şirkette geçen çalışmasından davalı Şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının talep konusu işçilik hak ve alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi,

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(22)9-3109 Esas, 2021/1075 Karar sayılı ilâmında organik bağ kavramı şu şekilde açıklanmıştır:
“…
Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer … dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (Öztek/…, s. 210). Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, … başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir.
Şirketler arasında ortakların akraba olması … başına organik bağ veya tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir veya şirketlerin aynı faaliyeti yürütüyor olması organik bağ için yeterli değildir (Baycık, G.: İşverenin Tespitinde Birlikte İstihdam ve Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Kurumları, … Uyuşmazlıklarında Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Değerlendirme Toplantısı (Seminer Bolu/Abant – … Nisan 2019), … İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, … 2019, s. 20).
Şirketler arasında organik bağ olup olmadığı; şirketlerin adreslerinin aynı olması, ortaklık yapılarının ve yönetim kurullarının benzer olması veya temsilcilerinin aynı olması, faaliyet alanları, hisse devirleri, muvazaalı işlemler gibi hususlar ve somut olayın özellikleri de gözetilerek tespit edilebilir. Ancak tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında her iki şirketin faaliyet alanı, ortaklık yapısı, ortakları gibi konularda öyle büyük ve … bir kesişme vardır ki; bu şirketlerle … yapan kişiler nezdinde iktisadi bir bütünlük içerisinde … bir şirketle … yapılıyor algısı oluşmaktadır. Ayrıca üçüncü kişiler nezdinde uyandırılan bu algı neticesinde, ticaret yaparken … bir yapıya sahip görüntüsü oluşturularak, şirketlerden birinin borca batırılması ya da içinin boşaltılıp … alanının diğerine kaydırılması işlemleri tipik bir hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmelidir.”

3. Dairemizin 25.01.2021 tarihli ve 2020/4849 Esas, 2021/2158 Karar sayılı ilâmı ile 16.02.2021 tarihli ve 2020/5367 Esas, 2021/3965 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme
1. Davacı işçi, 01.05.2005-01.08.2018 tarihleri arasında davalı Şirkette ait dava dışı Rockland Şirketinin Rusya’daki işyerinde çalışmıştır. Davacı; davalı Şirketin, dava dışı Şirketin … ortağı olduğunu ve aralarındaki organik bağ nedeniyle yurt dışında geçen çalışmalardan sorumlu tutulması gerektiğini iddia ederek somut davayı açmıştır. Davalı Şirket, davacının yabancı ülke mevzuatına göre kurulan ve farklı bir tüzel kişilik olan dava dışı Şirketle yaptığı … sözleşmesinden sorumlu tutulamayacaklarını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu iki Şirket arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle, davalı Şirketin davacının dava dışı Rockland firmasında geçen çalışma süresine ilişkin tazminat ve alacaklardan sorumluluğu kabul edilmiştir.

3. Dairemiz uygulamasına göre aralarında organik bağ bulunan işverenler arasında birlikte işverenlik, işyeri devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişki varsa birlikte sorumluluk söz konusu olabilir. Bunun dışında tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmanın hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebileceği gibi bir durum bulunmadıkça salt organik bağdan hareketle işçi işveren ilişkisinin kabul edilmesi doğru olmaz.

4. Davalının dava dışı Şirket ile arasında salt ortaklık ilişkisinin bulunması, davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu sonucunu doğurmaz. Başka bir anlatımla, tüzel kişi işverenin çalıştırdığı işçilerin alacaklarından tüzel kişiliğin ortağı olan davalı Şirket sorumlu tutulamaz. Davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında birlikte işverenlik, işyeri devri ve asıl işveren alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişkinin varlığı da iddia ve ispat edilmiş değildir. Şu hâlde davalı … AŞ, davacının dava dışı Rockland Şirketinde geçen çalışmalarından sorumlu tutulamaz. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.