Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/707 E. 2023/9585 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/707
KARAR NO : 2023/9585
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/859 E., 2022/582 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalının Arnavutluk’taki HES ve baraj inşaatı işinde tünel inşaat işinde atölyede makine tamircisi olarak 1.713,00 euro net ücret karşılığında 02…..2015-30.09.2018 tarihleri arasında çalıştığını, işyerinde 07.00-19.00 saatleri arasında haftanın yedi günü, hafta tatilleri, … … ve genel tatil günleri dâhil çalıştığını, bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve karşılığı ücretinin ödenmediğini, … sözleşmesinin davalılar tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, buna rağmen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ve yıllık izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … İnş. San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında imzalanan … sözleşmesine göre davada uygulanması gereken hukukun Arnavutluk hukuku olduğunu, davacının aldığını beyan ettiği ücretin gerçeği yansıtmadığını, ücretinin sözleşmede kararlaştırılan ücret olduğunu, Arnavutluk … Kanunu’na göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, işyerinde kural olarak fazla çalışma yapılmadığını, yapıldı ise karşılığı ücretlerin bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini, haftada en az 1 … izin kullandığını, dinî ve millî bayramlarda kesinlikle çalışma yapılmadığını, puantaj cetvellerinden anlaşılacağını, resmî tatillerde de çalışma olmadığını, çalışma oldu ise bordrolarda tahakkuk yapılarak karşılığı ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı AGE İnş. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, husumet itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili Şirket yanında iddia ettiği tarihler arasında çalışmadığını, aralarında sözleşme imzalanmadığını, ücret ödemesi yapılmadığını, davacı ile müvekkili Şirket arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığını, davacının işyeri sicil dosyası dâhil hiçbir evrakın müvekkili Şirkette bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2019/41 Esas, 2020/419 Karar sayılı kararı ile; davacının 02…..2015-30.09.2018 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, tazminata esas giydirilmiş ücretinin brüt 1.863,00 euro olduğu, … sözleşmesinin feshinde davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin yapıldığı, davacının bakiye ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının hak kazandığı kıdem tazminatının dava açılmadan önce davacıya ödendiği, davacının bakiye kıdem tazminatı alacağının bulunmadığı, davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde ve … … ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, bu çalışma ücretlerinin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bunu ispatlayamadığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazandığı, davacının hak kazandığı tüm yıllık izinlerini kullandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/353 Esas, 2021/665 Karar sayılı kararı ile; davacının, davalı Şirketlerin yabancı ülke kanunlarına göre kurdukları şirketin işçisi olduğu, şirketler arasında organik bağ bulunduğu ve birlikte istihdam ettikleri, uyuşmazlığın … hukuk mevzuatına göre çözümlenmesinde ve davacının taleplerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmadığı, dosya kapsamında puantaj ve hesaplamalarda dikkate alınabilecek ücret bordrosu bulunmadığı, Mahkemece dosya kapsamına, tanık beyanlarına ve işin niteliğine uygun çalışma sisteminin kabulü ile değerlendirme ve hesaplamaların yapıldığı, … … ve genel tatil günlerine ilişkin değerlendirme ve hesaplamada hata bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.10.2021 tarihli ve 2021/7321 Esas, 2021/14165 Karar sayılı ilâmı ile; taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan ve aynı zamanda Arnavutluk hukukunun, mutad işyeri hukuku olduğu gözetildiğinde uyuşmazlığa bu hukukun tatbik edilmesi gerektiği, buna göre Mahkemece gerekirse Arnavutluk hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın Arnavutluk hukukuna göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde 02…..2015-30.09.2018 tarihleri arasında çalıştığı, tazminata esas giydirilmiş brüt ücretinin 1.863,00 euro olduğu, … sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeksizin sona erdiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, … sözleşmesinin feshinde davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin yapıldığı, davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde, … … ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, bu çalışma ücretlerinin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil alacaklarına hak kazandığı, davacının hak kazandığı tüm yıllık izinlerini kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa … hukukunun uygulanması gerektiğini, matbu boşluk doldurma şeklinde olan ve tarih içermeyen … sözleşmesinin hukuki değerinin bulunmadığını, Arnavutluk … Kanunu’nda hakkaniyet indirimine ilişkin düzenlemenin bulunmadığını, içtihat ile indirim uygulanmasının hatalı olduğunu, Arnavutluk … Kanunu’nun çevirisinin bu alanda uzman bir hukukçu tarafından yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … İnş. San. ve Tic. AŞ vekili; … mahkemelerinin davayı görme yetkisinin bulunmadığını, lehlerine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı olduğunu, çelişkili davacı tanık beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, sunulan ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, fazla çalışma alacağının bulunmadığını, davacının tüm hafta tatili, … … ve genel tatil alacaklarının ödendiğini, hafta tatili, … … ve genel tatil çalışmasındaki süreler için %25 zamlı hesaplanması gerektiğini, Arnavutluk hukukunda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, ıslaha karşı zamanaşımı def’in dikkate alınması gerektiğini, dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktarların brüt olduğunu, gerekçeli karar ile kabul edilen tutarların fiilî ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı AGE İnş. ve Tic. AŞ vekili; … mahkemelerinin davayı görme yetkisinin bulunmadığını, lehlerine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı olduğunu, çelişkili davacı tanık beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, sunulan ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, fazla çalışma alacağının bulunmadığını, davacının tüm hafta tatili, … … ve genel tatil alacaklarının ödendiğini, hafta tatili, … … ve genel tatil çalışmasındaki süreler için %25 zamlı hesaplanması gerektiğini, Arnavutluk hukukunda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, ıslaha karşı zamanaşımı def’inin dikkate alınması gerektiğini, dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktarların brüt olduğunu, gerekçeli karar ile kabul edilen tutarların fiilî ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının Arnavutluk hukukuna göre kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil alacaklarının bulunup bulunmadığı ve usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası … Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
“…
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun’da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).
…”

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
“(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
…”

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. … olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse yasal şekilde uymuş olan Mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da … bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

3. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma ilâmında belirtildiği üzere davacı ile davalı işveren arasında hukuk seçimi anlaşması yaptıkları ve sözleşme şartlarının Arnavutluk hukukuna tâbi olacağını kararlaştırdıkları görülmektedir. Bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda uyuşmazlığa uygulanacak Arnavutluk hukukunda; dava konusu kıdem tazminatının hesaplanmasında tavan ücrete ilişkin bir düzenlenme bulunmadığı belirtilerek buna göre bakiye kıdem tazminatı hesaplanmıştır. Bozmadan önce İlk Derece Mahkemesince bakiye kıdem tazminatı bulunmadığından bu talebin reddine karar verilmiş olmakla; kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği ve bu kararın da davalılar tarafından temyiz edildiği, buna göre davalılar lehine miktar bakımından usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu talebin reddine karar verilmesi gerekirken davalı taraflar lehine oluşan miktar bakımından usuli kazanılmış hak dikkate alınmaksızın davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesi isabetli olmayıp tekrar bozmayı gerektirmiştir.

4. Somut uyuşmalıkta, reddedilen alacak miktarına (uygun indirim dışında) göre karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin ikinci bendi gereğince davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca hüküm altına alınan alacakların kabul ve ret oranı hatalı tespit edildiğinden yargılama gideri bakımından da kararın hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak kabul şekline göre hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu tespit edildiğine göre bozmadan sonra hüküm altına alınacak veya reddedilecek alacak miktarları yönünden vekâlet ücreti ve yargılama gideri bakımından yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

20…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.