Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/7056 E. 2023/7184 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7056
KARAR NO : 2023/7184
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Şirkete ait işyerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … müfettişleri tarafından 08…..2016-07.10.2016 tarihlerinde yapılan … ve Yerel Marketlerde Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi Programlı Denetimi teftişi sonrasında, müfettişler tarafından müvekkili Şirkete “Noksanlıklar/Aykırılıklar” konulu yazı ile teftiş sonucunun tebliğ edildiğini, yapılan teftiş sonrasında müvekkili Şirkete 14.10.2016 tarihinde tebliğ edilen ve giderilmesi istenen noksanlıkların yanlış tespitlere ve hatalı hukuki gerekçelere dayanmakta olduğunu, … sözleşmelerinin bir örneğinin işçilere verildiğine ilişkin bir kayıt-belge bulunmadığı, müvekkili Şirkette postalar hâlinde veya vardiyalı çalışma olduğu, çalışma ve ara dinlenmelerin işçilere duyurulmadığı, 31 … olan aylarda 30 … ücret ödendiğinin iddia edildiği, işyerinde haftada 3 saat fazla çalışma yapıldığı, 01.01.2015-30.09.2016 dönemi için 3 saat fazla çalışma ücretlerinin işçilere ödenmesi gerektiği, işçilere hafta tatili kullandırılması gerektiği, … işçilerle ilgili çalışma şartlarının düzenlemesi gerektiği, 13 engelli işçinin istihdamı için gerekli müracaatların yapılması gerektiği, yıllık izne hak kazanan işçilerin izinlerinin kullandırılması gerektiği hususlarının bildirildiğini; ancak müvekkili Şirket bünyesinde sözleşmenin bir örneğinin işçiye verildiğini, haftanın 6 günü 08.30-18.00 saatleri arasında çalışıldığını, 1,5 saat yemek 15’… dakikadan iki kez çay molası olduğunu, pazar günleri hafta tatili kullanıldığını, işçilerin yaz saati uygulamasında ilk şifte gelenlerin 08.30-18.30, ikinci şifte gelenlerin 11.00-21.00 saatleri arasında, kış saati uygulamasında ise ilk şiftin 08.00-18.00, ikinci şiftin 10.30-20.30 saatleri arasında çalıştıklarını, ay kaç … olursa olsun işçilerin sigorta primlerinin 30 … üzerinden ödendiğini, işçilerin günde 7,5 haftada 45 saat çalıştıklarını, zaman zaman fazla çalışma yapıldığında ücret bordrolarına %50 zamlı olarak tahakkuk ettirilerek ödendiğini, fazla çalışmalarla ilgili olarak düzenlenmesi gereken belgelerin ibraz edilmediğini, yıllık izinlerin işverenin … şartlarına göre belirlediği zamanda kullanması gerektiğini belirterek 14.10.2016 tarihinde tebliğ edilen yazılı bildirimi ile tesis edilen işlemlerin iptali ile tesis edilen işlemlerle ilgili müvekkili Şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı işyerinde yapılan tespitlerin, 14.10.2016 tarihli tutanak ile davacı işveren vekiline tebliğ edildiğini, davacıya ait … mağazalarda 01.01.2015-30.09.2016 dönemini kapsayan 08…..2016-13.10.2016 tarihleri arasında müfettiş incelemesi yapıldığını, teftişin 1. aşamasına ilişkin tespitlerin hem … müfettişleri ve hem de işveren vekili tarafından imzalanan 13.10.2016 tarihli tutanak ile yapıldığını, “Noksanlıklar/aykırılıklar”ın 14.10.2016 tarih ve 7249/05 sayılı yazı ile davacı işveren vekiline aynı tarihte tebliğ edildiğini, işbu davanın da işbu tebliğ üzerine açıldığını ancak aynı yazı ile davacı Şirkete eksikliklerin giderilmesi için 30 … süre verildiğini, teftişe ara verilen süre sonunda tekrar inceleme yapılacağı ve teftişin bu incelemeden sonra tamamlanacağının tebliğ edildiğini, verilen süre bitiminde yapılacak olan teftiş sonucu nihai müfettiş raporunun düzenleneceğini, henüz süre sonundaki incelemeye ilişkin tutanak ve müfettiş raporu oluşturulmadığından tam bir savunma yapılamadığını; ayrıca nihai müfettiş raporunun düzenlenmesi sonucunda işçilerin fazla çalışma ve eksik ücretlerinin ödenmediğinin tespiti hâlinde bundan işyerinde yararlanacak tarafın işçiler olduğunu, aksinin tespiti hâlinde ise davacı işverenin yararlanacağını, buna göre esasen bu davanın menfi tespit davası olduğunu ve taraflarını da işçilerin ve işverenin oluşturduğunu, bu durumda Yüksek Mahkemenin içtihatlarında da kabul edildiği üzere davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini ayrıca … müfettişlerince tutulan tutanakların aksi … oluncaya kadar geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2017/532 Esas, 2018/623 Karar sayılı kararı ile; … müfettişleri tarafından işçi alacaklarına ilişkin yapılan tespitlere karşı işçi ya da işveren tarafından açılacak davaların, yerine göre eda davası, yerine göre ise menfi tespit davası özelliği göstermekte olduğu ve her hâlükârda bu davaların taraflarının işçi ve işveren olduğu, somut davada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … Teftiş Kurulu Başkanlığının husumeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 19.04.2019 tarihli ve 2019/846 Esas, 2019/669 Karar sayılı kararı ile; müfettiş tarafından düzenlenen bir raporda işçilik alacağı miktar olarak belirlenmiş ise işçi, rapor veya tutanakta belirtilen miktardan daha fazla alacağı olduğu iddiasında ise davanın eda davası olduğu ve işverene karşı açılması gerektiği, işveren, rapor veya tutanakta belirtilen alacağa itiraz ederek bu alacağın kısmen veya tamamen mevcut olmadığı iddiasında ise açılan davanın menfi tespit davası olduğu ve davanın işçiye karşı açılması gerektiği; somut dosyada 11.11.2016 tarihli dava dilekçesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … Teftiş Kurulu Başkanlığının 14.10.2016 tarih ve 2016/1547654-035/7154-7249/05 sayılı “Noksanlıklar/Aykırılıklar” konulu, Şirkete 14.10.2016 tarihinde tebliğ edilen noksanlıkların, eksikliklerin giderilmesine ilişkin yazılı bildirim ile tesis edilen işlemlerin iptali ve Şirketin borçlu olmadığına yönelik menfi tespit davası olduğu belirtilmekle davada işçilerin hasım gösterilmediği, Bakanlığın hasım gösterildiği, ayrıca işlemin bu hâli ile açılacak davalarda ancak raporun delil niteliğinde bulunduğu, ileride doğru hasım ile açılacak alacak davalarında değerlendirilebileceği, ayrıca idari para cezasını da içermediği gerekçeleri ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20…..2019 tarihli ve 2019/5038 Esas, 2019/13676 Karar sayılı kararı ile Dairece daha önce genel denetim sırasında yapılan müfettiş tespitlerine karşı taraflarca dava açılamayacağı yönünde uygulama yapıldığı; ancak konunun yeniden değerlendirilmesi sonucunda, bu tür tespitlere karşı da dava açılmasında hukuki yararın bulunduğu sonucuna varıldığı, bu bağlamda genel denetim sonucu yapılan tespitlere karşı sadece Bakanlığa karşı; işçinin şikâyeti üzerine yapılan denetim sonucu bir tespit yapılmışsa Bakanlık ile birlikte şikâyette bulanan işçiye karşı dava açılması gerektiği, somut olayda; dava konusu yapılan inceleme raporundaki tespitlerin genel denetim sonucu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … müfettişi tarafından yapılmış olduğu, davanın Bakanlık aleyhine açılabileceği ve somut dava bakımından davalı Bakanlığa husumet yöneltilebileceği dikkate alınarak işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; teftiş raporunda mağaza yöneticilerince çalışan personelin işe gelip gelmediğine ilişkin puantaj tutulmakla birlikte, giriş çıkış saatlerinin kayıt altına alındığı ve personelin de imzaladığı bir belgenin düzenlenmediği, … basımı, parmak izi veya göz tanıma gibi bir cihaz kullanılmadığı, işyerinin de bu nitelikte belge düzenlendiğine dair bir savunma yapmadığı, ödenmeyen fazla çalışma karşılıklarının bulunduğu ve sonuç olarak fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiği, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 41 … maddesine dayanılarak hazırlanan Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin “Fazla çalışmanın belgelenmesi” başlıklı 10 uncu maddesinde yer … “İşveren fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır.” şeklinde düzenlenen açık hükme aykırı davranıldığı ve buna ilişkin belge sunulmadığı, işyerinde aylık ücret değil günlük ücret uygulandığı, davalı tarafça ay kaç … olursa olsun 30 … üzerinden ücret ödendiğinin beyan edildiği, ücretlerin ayda bir ödenmesinin ücret ödeme sisteminin aylık/maktu olduğu anlamına gelmediği, sadece ücretin ödeme zamanını gösterdiği ve günlük, saatlik ve haftalık ücret sistemi ile çalışan işçilere 30 … olan ayların ücretinin 30 … üzerinden, 31 … olan ayların ücretinin 31 günlük ücret tutarında ödenmesinin Kanun gereği olduğu, … müfettişleri tarafından düzenlenen raporda işçilerin hak kazandıkları hâlde süresi içinde kullanmadıkları, işe giriş tarihinden itibaren teftiş tarihine kadar sürede, geçen yıllardan kalan bakiye yıllık izin alacaklarının olduğunun görüldüğü, yıllık izinle ilgili verilen süreye rağmen işverence bir düzenlemeye gidilmediği sonuç itibari ile … müfettişlerince yapılan tespitlerin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece fazla çalışma alacağı yönünden teftişte yapılan işlemlerin hatalı olduğu belirtilmesine rağmen çelişkiye düşülerek davanın reddedildiğini, teftişte fazla çalışmaya ilişkin yapılan tespitlerin gerçeği yansıtmadığını, bununla ilgili idare mahkemesi ve sulh mahkemesi kararları da bulunduğunu, dosya içerisinde yer … bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere dosya içinde bulunan ücret bordrolarından ücretin aylık ödendiği ve maktu ücret olduğunu, işçiler adına ihtirazı kayıt konmadan imzalı olduğunu, bu durumda 31 … olan aylarda da 30 günlük ücret ödenmesi nedeni ile eksik ücret veya eksik prim ödemesinin söz konusu olmadığını, 4857 sayılı Kanun’a göre işçinin hak kazanacağı yıllık ücretli izninin işverenin … şartlarına göre belirleyeceği zamanda kullanacağını, işçinin istediği zaman izne ayrılamayacağını, işçilerin kabulü ve ihtiyaçları nedeni ile yıllık izinlerin bölünerek de kullandırıldığını, müvekkili Şirket çalışanlarının, … müfettişlerinin soyut değerlendirmelerine göre tespit ettikleri ücret farkı, fazla çalışma ve yıllık izin hususlarında müvekkili Şirketten bir taleplerinin olmadığını ve çalışma barışını bozacak nitelikteki tespitleri geçerli görmediklerini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından işyerinde yapılan teftiş sonunda tespit edilen ve yapılan işlemlerin iptali ile davacı Şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının dava konusu teftiş raporunda yer … tespitlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve bu itibarla raporun iptali gerekip gerekmediği noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun’un 32, 37, 41, 53, 54, 56, 60, 63, 68 ve 92 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda iptali istenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının teftiş raporu incelendiğinde; davalı işverenliğin …, …, …, … ve … olmak üzere 5 ayrı ilde şubelerinin bulunduğu, 52 mağaza, 1 depo ve 1 büro işyerinin mevcut olduğu, 5 ayrı ilde faaliyet gösteren bu 52 mağaza işyerine ait Çalışma ve … Kurumu İl Müdürlüklerine ait dosyaların incelendiği, 24 farklı mağazada yerinde denetim yapılarak 139 personelin yazılı ifadelerinin alındığı görülmüştür.

3. İncelenen belgeler ve özellikle ifadesine başvurulan işçi beyanları değerlendirilerek normal koşullarda haftanın 6 günü yarım saatten iki kez mola ve 1,5 saat yemek arası olmak üzere kış aylarında genel olarak 08.00-18.00 ve 11.00-21.00, yaz aylarında 08.30-18.30 ve 11.30-21.30 saatleri arasında iki vardiya hâlinde çalışma yapılarak günde 7,5 saat haftada 45 saatlik yasal çalışma süresinin aşılmaması yönünde işverenlik talimatı olduğu; ancak mağaza yöneticilerinin işveren talimatına uyma konusunda gereken özeni göstermediği, personel sayısının eksikliği, … potansiyeli ve müşteri portföyünden kaynaklanan nedenlerle günlük 7,5 saatlik çalışma süresinin yarım saat aşılarak personelin haftada 48 saat çalışıp 3 saat fazla çalışma yaptığının tespit edildiği; ancak bu tespite işverence yapılan itirazlar ve ödenmiş olan fazla çalışmalar yeniden değerlendirildiğinde; günlük 20 dakikadan haftada 2 saat fazla çalışma yapıldığı ve bu fazla çalışmaların karşılığının ödenmediği, tespit edilen günlük 20 dakikalık fazla çalışmanın da olağanüstü çalışma olmadığı, günlük rutin çalışmadan kaynaklandığı açıklanmıştır. Ancak dosya içerisinde yer … teftiş esnasında dinlenen işçi beyanlarına bakıldığında öncelikle işçilerin farklı il ve şubelerde görev yaparak kasap, reyon görevlisi, şarküteri görevlisi, kasiyer, şube müdürü, mağaza müdürü gibi farklı görevlerde bulundukları, kimi işçiler yarımşar saatten 2 kez mola ve 1,5 saat yemek arası ile toplam 2,5 saat ara dinlenme kullanarak günlük 08.30-18.30 veya 11.00-21.00 saatleri gibi 10’ar saatlik vardiyalarla haftada 6 … çalışıldığını beyan ederken, kimi işçilerin vardiya saatlerini belirtirken günlük 10,5 saat veya 11 saat olacak şekilde farklı çalışma saat aralıklarını beyan ettikleri ve yine bazı çalışanların günlük 2 saat bazılarının ise 1,5 saat ara dinlenmesi kullandıklarını beyan ettikleri görülmüştür. Açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre şube, görev ayrımı şeklinde hiçbir ayrıma gidilmeden dava konusu teftiş raporunda denetime tâbi tutulmuş olan tüm işçilerin 01.01.2015-30.09.2016 tarihleri arasındaki dönemde günde 20 dakikadan haftada 2 saat fazla çalışma yaptığının tespit edilmesi hatalı olup raporda yer … bu tespitin iptali gerekmektedir.

4. Dava konusu raporda iptali istenen bir diğer husus ise işyerlerinde uygulanan ücret sistemine göre eksik ödenen ücretlerin bulunduğuna yönelik tespittir. Davacıya ait işyerlerinde … müfettişlerince yapılan inceleme sonucu düzenlenen teftiş raporunda, ücretin bir … karşılığı olmasına rağmen bir … karşılığı olmayan hasta, raporlu, izinli veya mazeretli hâllerde dahi tam olarak ödenen ücret sisteminin maktu ücret sistemi olduğu, bahsedilen günlerde ücretleri işverence kesilen işçilerin ise sadece ücretlerinin ayda bir ödenmesinden yola çıkılarak ücret sisteminin maktu olduğu anlamı çıkmayacağı, buna göre davalı işyerinde işçilerin aylık maktu ücretle değil günlük ücret sistemine göre çalıştığı ve bu nedenle işçilere 31 … olan aylarda 30’ar günlük ücret tahakkuk ettirilip birer … eksik ücret tahakkuk ettirilmesi nedeniyle bu aylarda birer günlük ücret ödenmesi gerektiği tespitine yer verilmiştir. Dosyaya ibraz olunan bordrolardan davacı işyerinde ücretlerin aylık ödendiği ve aylık miktarların 30 … üzerinden maktu olduğu açıktır. Bu bakımdan işçilerin raporlu oldukları günlerin ücretlerinden kesilmesi veya primlerinin eksik yatırılması işçilerin günlük ücretle çalıştığını göstermeyeceği gibi 31 … olan aylar için bir … eksik ücret ödendiği sonucuna da varılamaz. Bazı aylar 30, bazı aylar 31 ve bazı aylar da daha az günden oluşabilir. Buna göre dava konusu teftiş raporunun bu kısmının da iptali gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi ayrıca bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.