YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6948
KARAR NO : 2023/5575
KARAR TARİHİ : 13.04.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında … 57. … Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafından istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16…..2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olacağına dair düzenleme olmadığı, davacıya mevcut durumda ödenmesi gereken ücretin ve uygulanması gereken zamların gerektiği şekilde uygulandığı ve ödendiği, davalı Kurumun yapmış olduğu işlemlerde herhangi bir usulsüzlük ya da yanlışlık bulunmadığı, davacının fark ücret alacağının bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli kararıyla; davacının davalı dava dışı alt işverenler ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde çalışırken 696 sayılı KHK’ya göre sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, geçiş sırasında davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan ve 02.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin “ücret esası ve ödeme şekli” başlıklı 7 nci maddesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin belirli bir oranda fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağının düzenlendiği, sözleşme hükmünün taraflar açısından bağlayıcı olduğu, ayrıca bu ücrete 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi gereğince uygulanan toplu … sözleşmesi hükmüne göre %4 zam yapılması gerektiği, bilirkişi raporunun belirtilen esaslar doğrultusunda hazırlandığı, bulunan rakamın Mahkemece hüküm altına alındığı, bu hâliyle Mahkemece verilen kararda bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) … alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
C. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4’lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, ayrıca hükmedilen alacaklara işletilen faiz oranının ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.12.2022 tarihli ilâmıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde hata edildiği takdirde Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılması ve düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak ilk karara ilişkin gerekçeye atıf yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin uygulandığını, davacının ücreti korunarak %4 zam uygulandığını, … içeren bir sözleşme bulunmadığını, fark taleplerinin yerinde olmadığını, ücreti düşürülmediğinden dava dilekçesindeki taleplere hak kazanılamayacağını, faiz başlangıcı ve faiz oranına itiraz ettiklerini belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi ve toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.
2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi, 4857 sayılı … Kanunu’nun 34 üncü maddesi.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (…) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmında istinaf yolu incelemesine özgü duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi şartları şu şekilde açıklanmıştır:
“…AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı … ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen ‘…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet … dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…’ duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen ‘…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet … dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…’ duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.
30. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilamı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin ‘duruşmalı işler’ tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır.
…”
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kamu düzeninden kaldırıldığından davalı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş olup bu gerekçe yerinde değilse de ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Hukuk Genel Kurulu kararında da ifade edildiği gibi bozma sonrası yapılan duruşma sebebiyle ayrıca duruşma vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde olduğundan karar sonucu itibarıyla doğrudur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.