Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/6827 E. 2023/8526 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6827
KARAR NO : 2023/8526
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davacının 2014-2016 yılları arasında davalının yurt dışı şantiyelerinde … güvenliği uzmanı olarak çalıştığını, son ücretinin 2.750,00 … Doları (USD) olduğunu, … sözleşmesinin işverence feshedildiğini, ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverence ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının 10.11.2014-31.03.2016 tarihleri arasında … sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak istihdam edildiğini, ücretinin 1.528,00 USD olduğunu, davacıya 1.375,20 USD ihbar tazminatı ödemesinin banka aracılığıyla yapıldığını, davacının iddia ettiği çalışma koşullarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm hak ve alacaklarının banka aracılığıyla ödendiğini ve davacının ihtirazı kayıt olmaksızın söz konusu ödemeleri kabul etmesi sebebi ile aksini yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 0.11.2014 – 31.03.2016 tarihleri arasında davalıya ait yurt dışı şantiyesinde çalıştığı, son ücretinin net 2.750,00 USD olduğu, … sözleşmesinin tazminatı gerektirmeyecek şekilde haklı nedenle sona erdirildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti alacakları bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ücret miktarının hatalı tespit edildiğini, ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini, davacının yurt dışında çalışması nedeniyle net ve brüt ücretinin aynı olduğunu, yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, davacı tarafından fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatına ilişkin yazılı delil sunulmadığını, davacı tanıklarının davalı aleyhine davalarının bulunduğunu, kabul edilen fazla çalışma süresinin emsal içtihatlara aykırı olduğunu, fazla çalışma hesabından … … ve genel tatil günlerinin dışlanması gerektiğini, hafta tatiline denk gelen … … ve genel tatil günleri için hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının izinli ve raporlu olduğu sürelerin de alacakların hesabında dikkate alınması gerektiğini, bilinmeyen dönem için ücretin ücretin asgari ücrete oranlanarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, alacaklara en az %60 indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının yurt dışında çalıştığı ve bu süreçte isteğe bağlı … vadeli sigorta hükümlerinden yararlandığı hususunda bir iddiasının bulunmadığı dikkate alındığında gerekeceğinden sigorta priminin %15 olarak uygulanmasının hatalı olduğu, fazla çalışma ücretinin hesabında 10.11.2014-30.11.2014 tarihleri arasında üç hafta bulunmasına rağmen dört hafta çalıştığı değerlendirilerek hesaplama yapıldığı, ayrıca ihbar tazminatı bakımından talep edilen miktar aşılarak hüküm kurulduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ek olarak 5718 sayılı Milletlerarası … Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) hükümleri çerçevesinde somut olayda … hukuku uygulanması gerektiğini, davacının giydirilmiş ücretinin tespitine eklenen yemek, yol ve konaklama yardımlarının miktarlarının fahiş olduğunu, davacı tanıklarının davacı ile aynı dönemde ve aynı pozisyonda çalışmamaları sebebiyle de beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık ücretin miktarı, hizmeti yurt dışında geçen davacıya ödenen aylık brüt ücretin tespiti, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 32, 37, 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri.

3. 13…1997 tarihli ve 23018 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan … Cumhuriyeti Hükümeti ile … Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın “Bağımlı Faaliyetler” başlıklı 15 … maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“2. 1 … fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi ilgili mali yıl içinde başlayan veya sona … herhangi bir oniki aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmayacak şekilde kalırsa, ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya … yerden yapılmazsa yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.”

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yurt dışında … firmasına ait işyerinde çalışan … işçisi ile işvereni arasındaki uyuşmazlıklarda 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi uyarınca milli hukukun uygulanması söz konusu olduğunda yabancı ülke mevzuatına göre millî ve dinî tatil günleri için çalışma karşılığı olmaksızın ücret ödenen işçiye ayrıca … mevzuatı uyarınca … … ve genel tatil ücretinin ödenmesi mükerrer yararlanmaya yol açar. Bu nedenle, yabancı ülke mevzuatı uyarınca işçiye ödenmiş olan tatil ücretleri, … mevzuatının öngördüğü … … ve genel tatil günlerindeki çalışma karşılığı olarak hesaplanan ücretten mahsup edilmelidir.

3. Somut uyuşmazlıkta davacının …’da kurulu bulunan işyerinde çalıştığı ve bu çalışmaların karşılığı olan alacaklarını talep ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, … … ve genel tatil günlerinde çalıştığını ileri sürerek, bu çalışmaların karşılığı olan ücretleri talep etmiş, Mahkemece davacının bu iddiasını tanık anlatımları ile ispat ettiği kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının … mevzuatında tatil olarak belirlenen günlerde çalıştığını ifade etmiş; davalı tanıkları ise …’de uygulanan … … ve genel tatil günleri ile ilgili olarak beyanda bulunmamış, … mevzuatına göre tatil olan günlerde çalışma yapılmadığını ifade etmiştir. Tanıkların anlatımı, işyerinin yabancı bir ülkede olması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacının çalıştığı ülke mevzuatına göre … … ve genel tatil olarak kabul edilen günlerde çalışmadığı anlaşılmaktadır. Bu hâlde, davacıya bulunduğu ülke kanunlarına göre çalışma karşılığı olmaksızın ödenen … … ve genel tatil ücretlerinin, … mevzuatının öngördüğü … … ve genel tatil günlerindeki çalışma karşılığı olarak hesaplanan ücretten mahsubu gerekir. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.

4. Diğer yandan Bölge Adliye Mahkemesince davacı işçinin 2.750,00 USD olarak belirlenen net ücretine %5 genel sağlık sigortası primine ilave olarak %15 gelir vergisi eklendiği görülmektedir. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasındaki düzenlemeye göre …’da ifa ettiği çalışma dolayısıyla gelir elde eden kişi ilgili mali yıl içinde başlayan veya sona … herhangi bir on iki aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmayacak şekilde kalırsa elde edilecek gelirin yalnızca ilk bahsedilen Devlet olan …’de vergilendirilmesi gerekecektir. Davacı işçinin ise sözü edilen dönemdeki çalışmalarında 183 günden fazla bir süre …’da kaldığı anlaşıldığından gelirin …’de vergilendirilmesi mümkün değildir. O hâlde, davacının ücreti brütleştirilirken %15 gelir vergisi eklenmek sureti ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05…2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.