Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/6619 E. 2023/8667 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6619
KARAR NO : 2023/8667
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince, 07.02.2022 tarihli ek karar ile hükmün kesin nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin asıl kararının taraf vekilleri, 07.02.2022 tarihli ek kararının ise davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 07.02.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde asgari ücretin belirli bir … fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın 01.01.2019 tarihinden itibaren 12 ay boyunca davalı tarafından sözleşmeye aykırı ücret belirlendiğini ve eksik ödeme yapıldığını iddia ederek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunmuş, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, malî ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu … sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, bu hükme göre davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4 zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini ve takip eden dönemlerde de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yazısındaki zamların uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini, işçilerin sözleşmesinde belli oranların yazılmış olması hâlinde dahi oranların geçersiz olduğunu, davacı tarafça istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli ek kararı ile hükmün kesin olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili, asıl karara karşı da taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesinin davada salt bir alacağın ödenmesine yönelik hüküm vermeyip aynı zamanda çalışması devam eden davacı işçinin ücreti bakımından ileriye etkili biçimde tespitte de bulunmuş olması nedeniyle karara karşı istinaf yolunu açık tutmayarak kesin olarak karar vermesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer malî ve sosyal haklarının belirlenmesinde, işçilerin kadroya geçirilmeden önceki … … sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili; 30.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının fark ücret alacağının brüt 5.097,80 TL olarak tespit edildiğini ve bu tutar üzerinden ıslah talebinde bulunulduğunu buna karşın Mahkemece brüt 4.875,79 TL alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve ıslah tutarına göre davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar Mahkemece hükmedilen alacak miktarının, Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığı görülmüş ise de; davacının çalışmaya devam ettiği ve verilecek kararın geleceğe etkili malî sonuçlar doğuracağı, diğer aylardaki ücret alacağını da etkileyeceğinden Mahkemenin 07.02.2022 tarihli ek kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle ek kararın kaldırılarak davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesi gerektiği, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinde sözleşme süresince davacı işçiye her ay brüt asgari ücretin belli oranda fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağı kararlaştırılarak artış oranının açıkça tespit edilmiş olduğu ve sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının 01.01.2019 tarihinden itibaren anılan sözleşme hükmünün uygulanmamasından dolayı fark ücret alacağına hak kazandığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuşsa da Mahkemece bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesindeki talep doğrultusunda karar verildiğinden davacı vekilinin istinaf itirazının da yerinde olmadığı, Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi hükme esas alının bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ve arabuluculuk giderine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22,32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
‘un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinin ilgili fıkraları şu şekildedir:
“(12) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona … arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(13) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz. İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda, arabulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması hâlinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı, Tarifenin İkinci Kısmı uyarınca üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilir.
(14) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.”

4. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) “Dava şartı olarak arabuluculuk” kenar başlıklı 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları şöyledir:
“(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona … arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.”

5. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (…) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, tarafların dava şartı olan arabuluculuk süreci kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları, davalı tarafın görüşmeye katıldığı ve görüşme sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı Kurum harçtan muaf olduğundan suçüstü ödeneğinden karşılanan arabuluculuk giderinin tahsiline yer olmadığına karar verilmiş ise de ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen 7036 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile (4) numaralı paragrafında yer verilen 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları uyarınca, arabuluculuk gideri yargılama gideri olup anlaşmaya varılamaması hâlinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un “Yargılama giderlerinden sorumluluk” kenar başlıklı 326 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerekir. Mahkemece davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle arabuluculuk giderinin tahsiline yer olmadığına dair yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; “Dava açılmadan önce yapılan 680,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına” ibaresinin (6) numaralı bent olarak yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

….2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.