Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/6543 E. 2023/6861 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6543
KARAR NO : 2023/6861
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
ri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlık nezdinde … Tersanesi Komutanlığında çalıştığını, Sendika üyesi olduğunu ve toplu … sözleşmelerinden yararlandığını, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat ve Daha Az Çalışması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik’te (Yönetmelik) gürültü düzeyi en yüksek maruziyet … değerini aşan işlerin düzenlendiğini, davacının çalışmış olduğu işyerinde 2010, 2011 ile 2017 yıllarında gürültü ölçümü yapıldığını, bu ölçümlerden müvekkilinin çalıştığı işyerinin gürültü düzeyinin 85 desibelin üzerinde çıktığını, buna göre müvekkilinin 7,5 saat çalışması gerekirken 8,5 saat çalıştırılmaya devam ettiğini ve fazla çalışma karşılıklarının ödenmediğini ileri sürerek kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili İdarece işyerindeki tüm ölçümlerin … sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak yapıldığını, Yönetmelik hükümlerine göre bir işçinin 7,5 saat çalıştırılabilmesi için günlük çalışma süresinin tamamının veya büyük bir çoğunluğunun devamlı olarak belirtilen işlerde geçmesi gerektiğini, davalı işyerinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Başkanlığının görüşü üzerine ilave koruyucu tedbirler alındığını, kısa çalışma priminin sürekli ödenmesi gereken ve işçi yönünden kazanılmış hak oluşturan bir alacak kalemi niteliğinde olmadığını, yenilenen ölçüm sonuçlarına göre işçilerin 7,5 saat çalışma kapsamına alınması ya da çıkarılması gerektiğini, 9 yıl sonra dava açılmasının iyiniyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29…..2021 tarihli ve 2019/422 Esas, 2021/374 Karar sayılı kararı ile; mahallinde keşif icrası sonucu düzenlenen bilirkişi heyet raporunda dava konusu edilen işin günde azami 7,5 saat çalışması gereken işler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin mütalaa edildiği, dosyada mübrez puantaj çizelgelerine göre davacının haftanın 5 günü 8 saat fiilen çalıştığının anlaşıldığı, bahsi geçen Yönetmelik’te belli bir gürültü düzeyinde olan işyerlerinde işçinin 7,5 saatin üzerinde çalışması yasaklandığından davacının günlük çalışma süresi 45 saati aşmasa da 7,5 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak olarak değerlendirildiği, hesaplamanın %80 zamlı ücreti esas alınarak yapıldığı, dosya içeriğine göre toplu … sözleşmesinde belirtilen kısa çalışma primine hak kazandığı, ücret bordrolarında kısa çalışma primine ilişkin tahakkuk bulunmadığı gerekçeleriyle ve davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı def’i dikkate alınarak hesaplanan kısa çalışma priminden davacının talebiyle bağlı kalınarak hüküm kurulduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 tarihli ve 2021/2633 Esas, 2021/2891 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine göre davacının 7,5 saat ve üzeri olan çalışması karşılığının fazla çalışma ücreti olarak belirlenmesinin yerinde olduğu, fazla çalışma ücreti belirlenirken hesabına kısa çalışma priminin eklenmediğinin ve zamanaşımı kapsamında kalan alacağın kalmadığının anlaşıldığı, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yönünden, sözleşmede belirlenen oranlarda ve tarihlerden veya toplu … sözleşmesinde hüküm ve dava tarihinden önce temerrüt yoksa dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faizin başlatılması ve temerrüt olgusunun aranmaması, kanun ve talebe göre işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmasının gerektiği için Mahkemece faiz başlangıç tarihi ve faiz türünün bu kapsamda tespit edilerek hüküm altına alındığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.02.2012 tarihli ve 2022/1882 Esas, 2022/2596 Karar sayılı ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı kanun) 26 ncı maddesine göre hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, somut uyuşmazlıkta, davacı vekilinin 10.03.2020 tarihli dilekçesinde, davacının çalıştığı atölye 22.02.2016 tarihinde 7,5 saat kapsamına geçtiğinden hesaplamanın bu tarihe kadar yapılması gerektiğini belirttiği, Mahkemece, davacı tarafın açıklanan beyanı gözden kaçırılarak, arabuluculuk son tutanak tarihi dahi gözetilmeden, dava tarihine göre alacakların hesaplanıp hüküm altına alınmasının 6100 sayılı Kanun’un açık hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya sunulan Sosyal Güvenlik Kurumu ve davalı işyeri kayıtları incelendiğinde, davacının talep dönemi içinde davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığının tespit edildiği, sunulan sendika üyelik belgesinden … Harb Sanayi ve Yardımcı İşkolları İşçileri Sendikası üyesi olduğu, hesap dönemi içinde üyesi olduğu Sendika tarafından bağıtlanan toplu … sözleşmelerinden faydalandığı, gürültü düzeyi nedeni ile çalıştığı işyerinin Yönetmelik kapsamında olduğu ve bu kapsamda fazla çalışma yaptığının tespit edildiği belirtilerek bozma öncesi gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvurusunda; bozma kararında bahsi geçen dilekçesinde de belirtilmek istediği hususun eldeki dava dosyası dışındaki dosyalar için geçerli olduğunu, işbu maddi hatanın taraflarınca fark edilmediği gibi Mahkemece de anlaşılmadığını, hatanın fark edilmesinin hemen ardından ivedilikle düzeltilebilmesi için taraflarınca başvuruda bulunulduğunu, ancak Yargıtay Dairesince yapılan değerlendirmede, maddi hata olarak ileri sürülen hususun takdire ilişkin olduğunu ve … mahkemelerine karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği gerekçesiyle başvurunun reddedildiğini, Mahkeme karar gerekçesinde, dosya kapsamına sunulan puantaj çizelgelerinden davacı müvekkilinin günde 8 saat çalıştırıldığının anlaşıldığının açıkça ifade edildiğini, dolayısıyla maddi hata sonucu verdikleri beyan dilekçesinde yazılı olduğu gibi bir durumun söz konusu olmayıp müvekkilinin 22.02.2016 tarihinde 7,5 saat kapsamına geçirilmediğinin ortada olduğunu, maddi hatada bulundukları göz önüne alınmadan hüküm kurulmasının müvekkilinin hak ettiğinden çok daha az şekilde alacağa hükmedilmesine sebebiyet verdiğini, maddi hata olduğu bu denli açık ve ortada olan bir hususun yok sayılarak müvekkilin işçilik alacaklarına sırf bu nedenle daha az şekilde hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz başvurusunda; zamanaşımı savunmasının dikkate alınmadığını, hükme esas alınan tespit bilirkişisi raporuna karşı yaptıkları itirazlar ile hesap bilirkişisi raporuna yapılan itirazlarının bozma ilâmı sonrasında da gözetilmediğini, davacının yaptığı … ve çalışma koşullarının, gürültüye maruz kalma durumu ve işyerinde alınan önlemler, davacının fiilî durumu dikkate alınmadan rapor düzenlendiğini, raporda sunulan ölçüm sonuçlarının dahi davacıya ait olmadığını, davacının talep konusu yapılan alacaklara hak kazanmasını gerektirecek somut hususların tespit edilmemiş olduğunu, zira mahallinde yapılan keşifte, davacıların yaptıkları … itibarıyla gürültüye maruz kalıp kalmadıkları, müvekkili işverenlik tarafından … … sağlığı ve … güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığı, gerekli eğitimlerin verilip verilmediği, yapılan işe uygun olarak kişsel koruyucu donanımların çalışana temin edilip edilmediği, davacını işyeri çalışma ortamının gürültüye maruz kalacak riskleri içerip içermediği, davacının fiilen yaptığı işi, davacının yaptığı işin süreklilik taşıyıp taşımadığı, gerekli fiziki tüm önlemlerin alınıp alınmadığı, davacının çalıştığı atölyede tüm ünitelerin aynı anda çalışıp çalışmadığı, hususlarında hiç bir inceleme ve tespit yapılmadığını, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu savunarak bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı vekilinin dosyaya sunduğu dilekçe içeriğinin değerlendirilerek maddi hataya dayalı olup olmadığının ve bu bağlamda davacı talebine göre hüküm altına alınan alacakların ilişkin olduğu çalışma döneminin belirlenmesi konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri ve aynı Kanun’un 26 ncı maddesi.

2. Yönetmelik hükümleri.

3. 4857 sayılı … Kanunu’nun ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.