Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/6356 E. 2023/13592 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6356
KARAR NO : 2023/13592
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3275 E., 2022/2593 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 3. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/232 E., 2022/745 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince, 19.10.2022 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun, kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli ek kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasından sonra esasa yönelik yapılan istinaf incelemesinde davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince, 19.10.2022 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun, kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının hâlen davalı işyerinde çalışmakta olduğundan kararın kesin mahiyette verilmesinin hatalı olduğunu, davacının 696 sayılı KHK ile değişik 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, bu tarihten önceki dönemlerde hizmet alım yoluyla ihale alan şirketlerle akdettiği … … sözleşmelerine göre çalışan davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da hizmet alım sözleşmelerinin devam ettiği döneme ilişkin kural, uygulama ve ücretleri isteme beklentisi içerisinde bulunmasının doğru olmadığını, bahse konu işçilik alacağı ile ilgili Kamu Denetçiliği Kurumunun 17.07.2020 tarihli kararına dayanak olan; Anayasa’nın 55 ve 65 inci maddeleri ile 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesindeki düzenleme ve diğer ilke ve esaslarla, yasama yetkisi kapsamında düzenlenen bir konuda idareler tarafından aksine bir uygulama yapılamayacağına ilişkin gerekçeler dikkate alındığında davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere uygun olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava tarihi itibarıyla davacının davalı işyerinde çalışmaya devam etmesi sebebi ile verilecek kararın ileriye yönelik etkisi bulunması sebebiyle istinaf kanun yolunun açık olduğu ve bu itibarla davalının istinaf başvurusunun esastan incelenmesine geçildiği açıklanarak İlk Derece Mahkemesince davacının ücretinin tespiti ve fark ücret alacağının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik olmadığı bu itibarla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına, davalı vekilinin asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde, kadroya geçirilmeden evvel işçilerin … … sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, tereddütleri gidermek üzere Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün görüşü doğrultusunda 01.01.2019 tarihindeki günlük brüt ücretlerin 85,28 TL’nin altında kalması hâlinde ücretlerin asgari ücret seviyesine yükseltilerek üzerine %4 oranında zam yapıldığını, 85,28 TL’nin altında kalmadığının tespiti hâlinde ise mevcut ücret üzerine %4 oranında zam yapıldığını, İdare tarafından yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı taleplerinin toplu … sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçen davacı işçiye ödenmesi gereken ücret miktarının tespiti ile buna göre davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve alacakların hesabına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.