Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/6225 E. 2023/7622 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6225
KARAR NO : 2023/7622
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davacının davalı Belediyenin Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünde, alt işverenler nezdinde otobüs şoförü olarak çalıştığını, dava dışı … … Hizmetleri AŞ’nin (… AŞ) %99,56 davalı Belediyenin ortağı olduğunu, müvekkilinin kesintisiz olarak davalı Belediyede çalıştığını, müvekkilinin Genel-… Sendikası üyesi olduğunu, Genel-… Sendikası tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına (…) müracaat yapıldığını ve davalı Belediyenin kendisinin kurduğu şirketlerden istihdam sağlayarak muvazaalı olarak işçi çalıştırdığının tespit edildiğini, çalışanların başından beri davalı … çalışanı olduğunu ileri sürerek ücret farkı, fazla çalışma farkı, ikramiye farkı, fark kıdem tazminatı, fazla çalışma, sorumluluk primi ve zammı, sosyal yardım ve yol parası alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen muvazaa tespit raporunun iptaline ilişkin davanın kesinleşmediğini, davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının davalı … çalışan olmadığını, … AŞ çalışanı olduğunu, davacının ihale kapsamında istihdam edildiğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, … AŞ’ye davanın ihbar edilmesi gerektiğini, muvazaanın kesin olmaması nedeni ile dava şartının oluşmadığını, davacının ihale kapsamında tüm alacaklarını almış olduğunu, davalı Belediyeden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Anadolu 24. … Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı kararı, müfettiş inceleme raporu ve tanık anlatımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı … AŞ’nin %99,59 oranındaki hâkim hissesinin davalı … Belediyesine ait olduğu, … AŞ’nin yönetim ve organizasyonun esasen … Belediyesi tarafından yürütüldüğü, bizzat tanıklarca da açıkça ifade edildiği üzere işçiler ile ilgili … ve talimat yetkisinin, çalışanların sevk ve idaresinin … Belediyesi tarafından gerçekleştirildiği, yönetim hakkının … Belediyesince kullanıldığı, … Belediyesinin hizmet alımı adı altında … AŞ’den personel (işçi) temin ettiği, bu hâli ile … Belediyesi ile … AŞ arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren … Belediyesi işçisi sayılması gerektiği, davacının 19.10.2012 tarihinden itibaren sendika üyesi olduğu, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmaması nedeniyle ıslaha karşı zamanaşımı def’inin değerlendirmeye alınmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacıya ait hak ve alacakların tespiti imkânsız olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak kabulünün gerektiğini, her bir alacak kalemine dava tarihinden itibaren Merkez Bankasınca mevduata uygulanacağı bildirilen en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; tanık beyanlarına karşı yapılan itirazların İlk Derece Mahkemesince dikkate alınmadığını, zamanaşımı def’inin dikkate alınmamasının Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, davacının davasının kısmi dava niteliğinde olduğunu, hükme dayanak yapılan muvazaa raporunun konusu kalmadığından davanın reddi gerektiğini, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verildiğini, hem davalı … hem de … AŞ işyerinde inceleme yapılmaksızın muvazaa konusunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, muvazaanın hiç bir şekilde gerçekleşmediğini, ayrıca kabule göre davacıya fiilen yaptığı … itibarıyla emsal olabilecek işçi olup olmadığı yönünde bir araştırma da yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, davacının çalışma süreleri incelendiğinde davacının çalışma sürelerinin tamamının … AŞ’de geçmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Anadolu 24. … Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı ilâmında; … Belediyesinin zabıtalık dâhil tüm asli işlerinde kendi kurduğu ve %99,59 oranında sermaye yapısını kontrol … kendi yönettiği … AŞ’den hizmet görünümü adı altında personel temin ettiği, … AŞ’nin belli bir organizasyondan, hukuksal bağımsızlıktan ve uzmanlıktan yoksun olduğu, … AŞ’nin … Belediyesinin işçilerini kendi bordrosunda gösterme dışında bir fonksiyon üstlenmediği ve yönetim hakkının da … Belediyesi tarafından kullanıldığı, bu hâliyle … Belediyesi ile … AŞ arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının belirtildiği, bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmesi ve benzer nitelikteki Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27…..2022 tarihli ve 2022/7449 Esas, 2022/8349 Karar sayılı ilâmı dikkate alındığında, taraflar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı, bu nedenle davacının … itibaren Belediye işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının 19.10.2012 tarihinde Genel … Sendikasına üye olduğu, Genel … Sendikası ile … Belediyesi arasında imzalanan toplu … sözleşmesi hükümlerinden faydalanması gerektiği, esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, davanın kısmi dava olarak açılması ve ıslaha karşı zamanaşımı def’inin istinaf nedeni yapılması nedeniyle bilirkişiden aldırılan 09.08.2022 tarihli ek rapora itibar edildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … ile dava dışı … AŞ arasında muvazaa bulunup bulunmadığı, buna göre davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, ıslah zamanaşımının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi, 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 32 nci maddesi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun (4735 sayılı Kanun) 8 … maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 ve 67 nci maddeleri, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26 ncı maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta … … Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporu ve ekleri dosyada bulunmadığından, Dairemiz eksiklik talebi yazısı ile temin edilerek yapılan incelemede; muvazaalı olduğu kesinleşen ve 12.12.2012 tarihinde imzalanan 01.01.2013-30…..2014 tarihleri arasındaki dönemde 80 adet şoför çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesinin kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin liste hâlinde açıklandığı ve davacının söz konusu işçiler arasında bulunduğu anlaşılmıştır.

3. Davacının çalışma döneminde muvazaa olgusunun kesinleşmiş bulunduğu dönem 01.01.2013-30…..2014 tarihleri arasındaki dönemdir. Dava dışı Şirketin %99,59 oranında sermaye payının davalı Belediyeye ait olduğu, dava dışı Şirketin davalı Belediyeden ayrı bir organizasyondan, uzmanlıktan ve hukuksal bağımsızlıktan yoksun olduğu, davalı Belediyenin işçilerini kendi bordrosunda gösterme dışında bir fonksiyon üstlenmediği, yönetim hakkının davalı … tarafından kullanıldığı gerekçeleriyle tüm çalışma dönemi bakımından davalı … ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilmiştir.

4. 11.09.2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı … Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun ile; 4734 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun’un 8 nci maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı dikkate alındığında, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonraki çalışma dönemi için yapılan personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunun kabulü mümkün değildir.

5. Davacının hesap konusu dönemde çalıştırılmakta olduğu personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin imza ve yürürlük başlangıç tarihlerinin 11.09.2014 tarihinden önce olduğu görülmektedir. Dolayısıyla … tarafından düzenlenen teftiş raporu içeriği, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, hesap konusu dönemde davalı … ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilmesi sonuç itibarıyla isabetli olup davalı Belediyenin bu konudaki temyiz talebi yerinde değildir.

6. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının ücret farkı, fazla çalışma farkı ve ikramiye farkı alacakları davacı tarafça emsal işçi olarak bildirilen S.T. isimli işçinin ücret miktarı esas alınarak belirlenmiştir. Davalı tarafça, davacı tarafın ismen talebi üzerine S.T. isimli işçinin 2010 yılı Eylül ayı ile 2015 yılı … ayı arasındaki ücret bordroları ibraz edilmiş olup; bordrodaki tahakkuklar dikkate alındığında söz konusu işçinin sendikalı olduğu anlaşılmakta ise de; söz konusu işçinin kıdemi, kaç yıldan beri sendikalı olduğu, davacı ile aynı işi yapıp yapmadıkları hususları denetlenemediğinden davacının emsali işçi olarak değerlendirilmesinde tereddüt bulunmaktadır. Davacının işyerindeki unvanı, kıdemi ve sendikaya üyelik tarihi gözönünde bulundurularak S.T. isimli işçinin kadrolu emsal işçi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.