Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/6224 E. 2023/7621 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6224
KARAR NO : 2023/7621
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davacının davalı Belediyenin ulaşım hizmetleri müdürlüğünde, alt işverenler nezdinde otobüs şoförü olarak çalıştığını, dava dışı … … Hizmetleri AŞ’nin (… AŞ) %99,56 davalı Belediyenin ortağı olduğunu, müvekkilinin kesintisiz olarak davalı Belediyede çalıştığını, müvekkilinin Genel-… Sendikası üyesi olduğunu, Genel-… Sendikası tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (…) müracaat yapıldığını ve davalı Belediyenin kendisinin kurduğu şirketlerden istihdam sağlayarak muvazaalı olarak işçi çalıştırdığının tespit edildiğini, çalışanların başından beri davalı … çalışanı olduğunu ileri sürerek ücret farkı, fark fazla çalışma ücreti, fark ikramiye, fazla çalışma ücreti, sorumluluk primi ve zammı, fark yol parası, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen muvazaa tespit raporunun iptaline ilişkin davanın kesinleşmediğini, davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının davalı … çalışan olmadığını, … AŞ çalışanı olduğunu, davacının ihale kapsamında istihdam edildiğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, … AŞ’ye davanın ihbar edilmesi gerektiğini, muvazaanın kesin olmaması nedeni ile dava şartının oluşmadığını, davacının ihale kapsamında tüm alacaklarını almış olduğunu, davalı Belediyeden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Anadolu 24. … Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı kararı, müfettiş inceleme raporu ve tanık anlatımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı … AŞ’nin %99,59 oranındaki hakim hissesinin davalı … Belediyesine ait olduğu, … AŞ’nin yönetim ve organizasyonun esasen … Belediyesi tarafından yürütüldüğü, bizzat tanıklarca da açıkça ifade edildiği üzere işçiler ile ilgili … ve talimat yetkisinin, çalışanların sevk ve idaresinin … Belediyesi tarafından gerçekleştirildiği, yönetim hakkının … Belediyesince kullanıldığı, … Belediyesinin hizmet alımı adı altında … AŞ’den personel (işçi) temin ettiği, bu hâli ile … Belediyesi ile … AŞ arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren … Belediyesi işçisi sayılması gerektiği, davacının 19.10.2012 tarihinden itibaren sendika üyesi olduğu, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmaması nedeniyle ıslaha karşı zamanaşımı itirazının değerlendirmeye alınmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacıya ait hak ve alacakların tespiti imkânsız olduğundan davamızın belirsiz alacak davası olarak kabulünün gerektiğini, her bir alacak kalemine dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tanık beyanlarına karşı yapılan itirazların ve zamanaşımı def’inin Mahkemece dikkate alınmadığını, davacının davasının kısmi dava niteliğinde olduğunu, hükme dayanak yapılan muvazaa raporunun konusu kalmadığından davanın reddi gerektiğini, Mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verildiğini, hem davalı … hem de … AŞ işyerinde inceleme yapılmaksızın muvazaa konusunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, muvazaanın hiçbir şekilde gerçekleşmediğini, davacının çalışma süreleri incelendiğinde davacının çalışma sürelerinin tamamını … AŞ’de geçmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Anadolu 24. … Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı ilâmında … Belediyesi’nin zabıtacılık dâhil tüm asli işlerinde kendi kurduğu ve %99,59 oranında sermaye yapısını kontrol … kendi yönettiği … AŞ’den hizmet görünümü adı altında personel temin ettiği, … AŞ’nin belli bir organizasyondan, hukuksal bağımsızlıktan ve uzmanlıktan yoksun olduğu, … AŞ’nin … Belediyesinin işçilerini kendi bordrosunda gösterme dışında bir fonksiyon üstlenmediği ve yönetim hakkının da … Belediyesi tarafından kullanıldığı, bu hâliyle … Belediyesi ile … AŞ arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının belirtildiği, bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmesi ve benzer nitelikte Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 27…2022 tarihli ve 2022/7449 Esas, 2022/8349 Karar sayılı ilâmı dikkate alındığında taraflar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı, bu nedenle davacının … itibaren Belediye işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının 19.10.2012 tarihinde Genel … Sendikasına üye olduğu, Genel … Sendikası ile … Belediyesi arasında imzalanan toplu … sözleşmesi hükümlerinden faydalanması gerektiği, esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, davanın kısmi dava olarak açılması ve ıslaha karşı zamanaşımı def’inin istinaf nedeni yapılması nedeniyle bilirkişiden aldırılan 09.08.2022 tarihli ek rapora itibar edildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … ile dava dışı … AŞ arasında muvazaa bulunup bulunmadığı, buna göre davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun (4735 sayılı Kanun) 8 nci maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5393 sayılı Kanun) 67 ve 70 nci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince … … Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporunun geçersizliğinin tespiti talebiyle açılan davada, … ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair tespitin Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği, davalı Belediyenin kayden işveren olduğu, … Belediyesinin hizmet alımı adı altında … AŞ’den personel (işçi) temin ettiği, davacının dava dışı Şirket nezdinde geçen çalışmaları yönünden başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında asıl işveren alt işveren ilişkisi tanımlanmıştır. Muvazaa ise 6098 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olup tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla ve kendi … iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini … etmedikleri görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada üçüncü kişileri aldatmak kastı vardır ve sözleşmedeki … amaç gizlenmektedir. Muvazaanın ispatı genel ispat kurallarına tâbidir. İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek istenmiş ve 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında bu konuda bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Bu kriterler, asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi sureti ile haklarının kısıtlanması veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisinin kurulması olarak belirtilmiştir.

3. 5393 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi ile Belediyelerin asıl işlerini sekizinci fıkradaki sınırlamalar olmaksızın alt işverenlere verebileceği düzenlenmiş olup bu hüküm uyarınca Belediyenin maddede yazılı asli işlerinin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren … olup olmadığına bakılmaksızın üçüncü kişilere gördürülmesi mümkün kılınarak 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesine istisna getirilmiştir.

4. 11.09.2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 4735 sayılı Kanun’un 8 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile de personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanınmıştır.

5. 5393 sayılı Kanun’un 70 nci maddesinde de “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usûllere göre şirket kurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

6. Belirtilen düzenlemeler dikkate alındığında davalı Belediyenin görevi kapsamına giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesinin ve belediyelerce şirket kurulmasının yasal olarak mümkün olduğu; kurulan bu şirketlerden hizmet alımı kanuna aykırı olmadığı gibi bu hususun … başına muvazaaya delil de teşkil etmediği sonuçlarına ulaşılmaktadır.

7. Somut uyuşmazlıkta, … … Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı muvazaa raporu ve ekleri dosyada bulunmadığından, Dairemiz eksiklik talebi yazısı ile temin edilerek yapılan incelemede; muvazaalı olduğu kesinleşen 12.12.2012 imza tarihli ve 01.01.2013-30…2014 tarihleri arasındaki dönemde 80 adet şoför çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesinin kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin liste hâlinde açıklandığı ve davacının söz konusu işçiler arasında bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı, davaya dayanak muvazaa raporu kapsamında olmayıp aksine, ücret bordrolarına göre … … Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı raporunda muvazaalı olmadığı tespit edilen otobüs kiralama hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışmıştır. Bu hâlde davanın reddine karar verilmesi gerekirken açıklanan sebeplerle yeterli inceleme yapılmadan kesinleşmiş muvazaa tespitine dayalı olarak verilen İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.