Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/590 E. 2023/6703 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/590
KARAR NO : 2023/6703
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.12.2009 tarihinde IT sistem kontrolörü olarak davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 15.04.2021 tarihine kadar çalışmasının devam ettiğini, davalı işverenin davacıyı işten çıkmaya zorladığını, tüm … … çalışanlara zam yapmasına rağmen davacının ücret zammından yararlandırılmadığını, davalı Şirketin davacıyı işten ayrılmaya zorlamak için 05.03.2021 tarihinde ücretsiz izne çıkardığını, bu sırada davacı yerine başka bir kişinin işe alındığını, davacının ücretsiz izin süresinin 17.05.2021 tarihine kadar uzatıldığını, davacının pandemi sürecinde ekonomik zorluk yaşaması sebebiyle davalı işverenin talebini kabul ederek tazminatlarını almak suretiyle 15.04.2021 tarihi itibarıyla işten ayrıldığını, davacının son ücretinin brüt 10.139,00 TL olduğunu ileri sürerek nisan ayı ücretinin, ücret zammı tutarlarının, fazla çalışma ücretinin, hafta tatili ücretinin ve … … ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yapılan uyuşmazlıkların arabuluculuk yolu ile çözüme kavuşturulduğunu, davacının 15.03.2021 tarihinde vekili aracılığı ile ikale talebinde bulunduğunu, ardından arabuluculuk yoluna başvurarak davalı Şirket ile anlaştığını, anlaşma sonucunda davalı Şirketin kıdem ve ihbar tazminatı gibi hakların yanında davacıya dokuz aylık net aylık ücretine denk gelen 229.497,32 TL tutarında ödeme yaptığını, arabuluculuk anlaşma tutanağının ikinci maddesinde davacının fazla çalışma, … … ve genel tatil, hafta tatili ve bunlardan kaynaklı herhangi bir alacağının, başvuru ile talep edilen ücret farkı alacağı veya ücretsiz izinde olması sebebiyle doğabilecek herhangi bir alacağının bulunmadığını, işçinin tüm alacaklarının yapılan ödemelerle karşılandığını ve başka bir alacağının kalmadığını kabul ettiğine yönelik düzenleme bulunduğunu, davacının arabuluculuk anlaşma tutanağına aykırı olarak dava açtığını, arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma sağlanan hususlar hakkında dava açılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların dava öncesi … Arabulucuk Bürosuna ait dosyaya sunulu 2021/66936 Numaralı arabuluculuk dosyası üzerinden görüşme yaptıkları ve ilgili dava şartı arabuluculuk anlaşma tutanağına göre 15.04.2021 tarihinde davacının bakiye ücreti (25 günlük), bakiye ikramiye ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kalan yıllık izin bakiyesi (73 günlük), işsizlik maaşı ve ikale sözleşmesi nedeniyle tarafların anlaştıkları ücret konusunda anlaşmaya vardıkları; buna göre bakiye aylık ücreti olarak brüt 8.449,17 TL ve net 6.184,25 TL; bakiye ikramiye ücreti olarak brüt 7.500,08 TL ve net 5.733,41 TL; kıdem tazminatı olarak brüt 86.937,64 TL ve net 86.277,79 TL; ihbar tazminatı olarak brüt 26.068,75 TL ve net 19.235,80 TL; kalan izin bakiyesi olarak brüt 24.671,57 TL ve net 17.743,44 TL; işsizlik maaşı olarak brüt 43.085,11 TL ve net 28.402,00 TL; ikale sözleşmesi nedeniyle tarafların üzerinde anlaştıkları 9 aylık ücret tutarında ki tazminat nedeniyle brüt 91.251,00 TL ve net 65.920,63 TL olan toplam brüt 287.963,32 TL ve net 229.497,32 TL’nin davalı tarafından davacı vekiline ödenmesi konusunda anlaştıkları ve söz konusu tutarın 19.04.2021 tarihinde davacı vekiline davalı işveren tarafından ödendiği, tarafların ayrıca ilgili arabuluculuk tutanağının ikinci maddesi uyarınca çalışanın fazla çalışma, genel tatil ve … … çalışması, hafta tatili çalışması ve bunlardan … herhangi bir alacağının, başvuru ile talep edilen ücret alacağı ve şu anda ücretsiz izinde bulunması sebebiyle doğabilecek herhangi bir alacağının bulunmadığı, 2021 yılı Mart ayına ait tüm ücret ödemesinin çalışana yapıldığı, çalışanın ücretsiz izinde olması sebebiyle kendisine 2021 yılı Nisan ayı için ücret ödemesi yapılmayacağı ve çalışana mobbing yapılmadığı, mobbing nedeniyle veya başka herhangi bir nedenle çalışanın diğer maddi veya manevi tazminat alacağının da olmadığı, işçinin tüm alacaklarının ifade edilen ödemeler ile karşılandığı ve başka bir alacağı kalmadığını kabul ettiklerine dair ilgili arabuluculuk tutanağını karşılıklı olarak imzaladıkları, arabuluculuk tutanağının ikinci maddesine bakıldığında tarafların davaya konu alacaklar noktasında da dava açılmayacağına ilişkin anlaşmaya vardıkları, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) 18 … maddesinin beşinci fıkrasında “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.” düzenlemesinin yer aldığı, maddede öngörülen dava açma yasağının anlaşma tutanağının ilâm niteliğinde belge sayılacağı ve dava şartlarından olan hukuki yarar bulunması şartının … bir görünümü olup arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan konularda dava açılması durumunda davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği, dava açma yasağının istisnası olarak anlaşma belgesinin iptalinin 6098 sayılı … Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca talep edilebileceği, arabulucunun yüz yüze toplantıları düzenlemesi esas olmakla birlikte görüşmenin telekonferans, telefon ve benzeri şekilde yapılmasına engel bir düzenleme bulunmadığı, dosya kapsamında mevcut ilk oturum ve son oturum tutanaklarında davacı vekilinin imzasının bulunduğu ve davacı vekilinin imzasını inkâr etmediği, davacı vekilinin arabulucunun belirlenmesi ve arabuluculuk tutanağının imzalanması aşamasında iradesinin fesada uğratıldığını iddia etmediği gerekçeleriyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; 15.04.2021 tarihli Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı’nda tarafların,” Bakiye ücret, bakiye ikramiye, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kalan yıllık izin ücreti, işsizlik maaşı, ikale sözleşmesi nedeniyle tarafların üzerinde anlaştıkları ücret tutarı ” konularında anlaşmaya vardıklarının kayıt altına alındığı, tarafların üzerinde anlaştıkları hususların bunlar olduğunun son tutanakta yetkili arabulucu tarafından tespit edildiğini, üzerinde anlaşılan işçilik alacaklarının miktar olarak arabulucu anlaşma tutanağına yazılmasından sonra işveren vekili tarafından, anlaşma konusu olmayan diğer tüm işçilik alacaklarından dolayı işçinin herhangi bir alacağı olmadığının kabul edilmesi yönünde bir madde eklenmesinin istendiğini ve arabulucunun da son tutanağa aykırı olarak anlaşma tutanağına bu hususları yazdığını, anlaşmadan sonra müvekkilinin bu alacaklardan feragat etmediğini, bu konuda vekâletnamede yetki verilmediğini belirterek anılan alacakların tahsili amacıyla dava açılmasını istediğini, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının ihlal edildiğini, arabuluculuk son tutanağına aykırı olacak şekilde anlaşma tutanağının düzenlenemeyeceğini, anlaşma tutanağında yer … feragat ve ibra beyanının geçersiz olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta, dosyaya sunulan 15.04.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağında tarafların vekil vasıtası ile temsil edildikleri, davacı tarafça irade fesadının iddia edilmediği, davacı işçiye bakiye ücreti, bakiye ikramiye ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işsizlik maaşı, ikale sözleşmesi nedeniyle 9 aylık ücret tutarında ödeme yapılacağı, her bir kalem için ayrı ayrı brüt ve net miktarlar belirtilmek suretiyle toplamda brüt 287.963,32 TL, net 229.497,32 TL’nin 19.04.2021 tarihinde ödenmesi hususunda ve davacının fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili çalışması ve bunlardan … her hangi bir alacağı ile ücret farkı alacağı bulunmadığı hususlarında tarafların anlaştıkları, söz konusu tutanağa Sulh Hukuk Mahkemesince icra edilebilirlik şerhi verildiği, davalının cevap dilekçesi vermesinden sonra veya ödemelerin yapılmasından sonra icra edilebilirlik şerhinin verilmesinin savunmayı genişletme mahiyetinde olmadığı ve arabuluculuk son tutanağının dikkate alınmasına engel olmayacağı, davacının vekil ile temsil edildiği ve vekâletnamesinde yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan hususlar hakkında dava açılabilmesinin söz konusu anlaşma belgesinin geçersizliği hâlinde mümkün olacağı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yanında Mahkemece arabuluculuk son tutanağı ile anlaşma belgesinin birbirine karıştırıldığını, arabuluculuk son tutanağında yer almayan ancak anlaşma belgesine konulan feragat ve ibra beyanlarının geçersiz olduğunu, davacıyı temsil konusunda vekâletnamede neye yetkili olduğu konusunun tartışılmadığını, davacının işçilik alacaklarının talep edebilmesine yönelik anayasal hakkının elinden alındığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu alacaklar hakkında tarafların arabuluculuk yoluyla anlaşıp anlaşmadıkları ve anlaşmanın geçerliliği ile anlaşılan hususlar hakkında dava açılıp açılamayacağı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.

3. 6325 sayılı Kanunu’nun 17 ve 18 … maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.