Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/5836 E. 2023/5830 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5836
KARAR NO : 2023/5830
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini, ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak davacının ücretinin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı ile davalı İdare arasında işçinin asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir … sözleşmesi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2021 tarihli kararı ile; davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 08.12.2021 tarihli kararı ile; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlendiği, fark ücretin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca esas alınacak toplu … sözleşmesine göre hesaplandığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa Mahkemesi hâkiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 … maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 10.03.2022 tarihli ilâmı ile arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu … sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi olmadığından davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği ve Mahkemece hüküm altına alınan fark ücret ve fark ikramiye alacaklarına daha önce temerrüdün gerçekleştiği ispat edilemediğinden, arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak aldırılan ek bilirkişi raporuna göre ve bozma ilâmı doğrultusunda eksiklikler giderilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin 23.11.2022 tarihli talebi üzerine 21.12.2022 tarihinde yapılan inceleme neticesinde, Yargıtay bozma ilâmından sonra Mahkemece 25.10.2022 tarihli ek rapor alınarak davacının alacak miktarlarının belirlendiği ve her ne kadar davacının 4.986,81 TL fark ücret alacağı hesaplanmış ise de; kısa kararda sehven yapılan hata sonucu ücret alacağı talebinin reddine karar verildiği ve gerekçeli kararın 2 No.lu bendinde bulunan ikramiye alacağına uygulanacak faiz başlangıcının 27.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda yer … temerrüt tarihlerinden itibaren değil 25.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda yer … temerrüt tarihlerinden itibaren yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün tavzih edilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, … sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davacıya ait ücret bordrolarının incelenmesinden davacının toplu … sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu … sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden yararlandığının anlaşılacağını, toplu … sözleşmesi ile ücretinde artış olan davacının diğer yandan … … sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını isteme hakkının mümkün olmadığını, davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilerin ücretine, hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu … sözleşmesinden kaynaklı zammın uygulanmasının çifte zam durumu oluşturduğunu, bu durumun diğer çalışanlar ile eşitsizliğe yol açacağını, davacı tarafça istenen faizin fahiş derecede fazla ve hukuka aykırı olduğunu, kâr amacı gütmeyen bir kurum hakkında avans faizine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı İdarenin temerrüde düşürülmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk dava şartı gerçekleşmeyen dönem yönünden davanın usulden reddine karar verilip verilmediği, hükmedilen faizlerin başlangıç tarihi ve oranına ve bozma ile oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
‘un 1 vd. maddeleri.

3. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda yeniden hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından, bozma öncesinde verilen kararı davacı tarafın temyiz etmediği anlaşılmaktadır. Bu hâlde, bozma kararı ile davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece bozma öncesinde fark ilave tediye alacağı için dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine rağmen, bozma sonrası kararda bu alacağın tamamı için arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlalidir.

3. Fark ücret ve fark ikramiye alacağında ise önceki hükümde bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, bu alacaklara daha önce temerrüdün gerçekleştiği ispat edilemediğinden arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği bozma ilâmında belirtilmiş olmasına rağmen, bozma sonrasında bozma ilâmı gereği yerine getirilmeyerek bahsi geçen alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihi yerine bozma öncesinde olduğu gibi bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer … “25/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda yer … temerrüt tarihlerinden” ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “arabuluculuk son tutanak tarihi olan 28.08.2020 tarihinden itibaren” ibaresinin yazılması ve hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer … “temerrüdün oluştuğu arabuluculuk son tutanak tarihi olan 28/08/2020 tarihinden” ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “100,00 TL’lik kısmına dava tarihi olan 09.11.2020 tarihinden, kalan kısmına ıslah tarihi olan 01.02.2021 tarihinden” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.