YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5642
KARAR NO : 2023/5248
KARAR TARİHİ : 10.04.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli … sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde 7,10 ve 15’… günlük nöbetler ile gece … yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yaptığını ve … … ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, gece çalışması da yaptığını; ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, … … ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ücret politikasının hukuka uygun olduğunu ve davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Bakanlık bünyesinde bakım personeli olarak taşeron firmalar nezdinde çalışırken 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildiği ve 01.04.2018 tarihinde taraflar arasında belirsiz süreli … sözleşmesinin imzalandığı, davacının … Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğu, dosya içerisinde yer … Çumra Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi güvenlik personeli puantaj cetveli başlıklı tabloda ”% oranı” sütununda % fazlası şeklinde … ibaresinin yer aldığı, davacının ücretinin belirlenen bu orana göre asgari ücretin % fazlası olduğu, bu durumda davacıya ücretinin % fazlası … dikkate alınmadan ücret ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacının fark alacaklarının bulunduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı Tarafın İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusunda; sözleşmede bir … bulunmasa da davacının ücretini % oranında farkla aldığının puantaj kayıtlarından anlaşıldığını, bu bakımdan talebin kabulü yerinde olsa da fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının hatalı hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı Tarafın İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, davacının ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4’lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, söz konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından talep edilen fazla çalışma ücreti alacağının puantaj kayıtlarının saat kaydı içermemesi ve tanık dâhil başka bir delil de sunulmadığından ispat edilemediği gerekçesiyle reddinin yerinde olduğu, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında hata bulunmadığı, hizmet alım sözleşmelerinde yüklenici tarafından istihdam edilen işçilerin ücretlerinin asgari ücretin katları ya da asgari ücretin belirli bir … fazlası şeklinde belirlenmesinin hizmet alım sözleşmesinin devam ettiği döneme ilişkin uygulama olduğu, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmeleri, geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağından, sürekli işçi kadrolarına geçirilmeyle ilgili söz konusu düzenlemenin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışanların daha önce ücret ile diğer mali ve sosyal haklarını asgari ücretle irtibatlandıran uygulamalara son verdiği, yükleniciler tarafından istihdam edilip de sınavla sürekli işçi kadrolarına geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının … süreçte Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağı, sözü edilen uygulamanın Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün görüş yazısına da uygun olduğu, sürekli kadroya geçirildikten sonra kamu kurum ve kuruluşlarınca … … sözleşmesinin yapılmamış olmasının, yapılmış olsa dahi ücret kısmının boş bırakılmasının da sonuca etkili olmayacağının açık olduğu, ancak eldeki dosyadaki durumun yukarıda izah edilen uygulamadan farklı olduğu, nitekim davacı … davalı arasında imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli … sözleşmesinin 4 üncü maddesinde ücretin açıkça belli bir %…veya … dâhilinde arttırılmasına yönelik hüküm bulunmasa da, eldeki dosya ile birlikte incelenen seri dosyalarda yer … ve davalı Bakanlık tarafından dosya kapsamına sunulan Çumra Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi güvenlik/ bakım personeli puantaj cetveli başlıklı tablolarda ”% oranı” sütununda %40, %50, %55 vb. gibi oranların yer aldığının görüldüğü ancak ödemelerin puantajda yazan … miktarına göre dahi eksik yapıldığının tespit edildiği, sonuç olarak davacının eksik ödenen bakiyeyi talep edebileceği kanaatine ulaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi hesap raporunda 01.01.2021 tarihinden itibaren yapılan hesaplamalarda, ikramiye alacağının da hesaplanmasının hatalı olduğu, ancak davacı vekilince ıslah talep edilmediği, bu sebepten davanın dava dilekçesinde belirtilen miktarlar üzerinden kısmen kabul edildiği ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde alacak miktarları ile ilgili bir değerlendirmede bulunulmadığı, davacının her durumda talep ettiği 10,00 TL ikramiye alacağının korunduğu anlaşıldığından, bu husus belirtilmekle yetinilmiş olup, daha sonra bakiye alacaklar için ikame edilecek bir davada, davacının 01.01.2021 tarihi itibarıyla fark ikramiye alacağına hak kazanmadığının göz önünde tutulması gerektiği, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün neticesi itibarıyla doğru olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince tesis edilen kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesine uygun olup olmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un “Kanun yolları” başlıklı sekizinci kısmının istinafa ilişkin birinci bölümünde yer … “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar … olması.
2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması.
3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı … olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması
4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması.
5) Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, karar verilmiş olması.
6) Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması.
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.”
2. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.
3. Değerlendirme
1.6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) üncü alt bentlerinde bölge adliye mahkemesinin verebileceği karar türleri açıklanmıştır. Bölge adliye mahkemesi, incelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna vardığı takdirde başvurunun esastan reddine; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ya da yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında karar verebilir.
2. Dosyanın incelenmesinde Bölge Adliye Mahkemesince bir taraftan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, diğer taraftan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirildiği görülmektedir. 6100 sayılı Kanun’da buna cevaz veren bir düzenleme mevcut değildir.
3. İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiğine göre Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken anılan hükme aykırı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendine aykırı olduğundan, 6100 sayılı Kanun’a uygun şekilde karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.