Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/5568 E. 2023/8675 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5568
KARAR NO : 2023/8675
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.06.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat … … ile davalı vekili Avukat … … Anadol duruşmaya katıldılar.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2004 – Ekim 2011 tarihleri arasında davalıya ait yurt dışı şantiyelerinde çalıştığını, en son net 2.500,00 USD ücret aldığını, davalı işveren tarafından işten çıkarıldığını, iki haftada bir hafta haftalık izin kullanarak 08.00-23.00 saatleri arasında çalıştığını, ulusal … ve genel tatillerde çalıştığını, yıllık iznini her yıl 12 … kullandığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 08.10.2010-14.07.2012 tarihleri arasında çalıştığını, işin sona ermesi nedeniyle iş sözleşmesinin sona erdiğini, davacının talebi 2011 yılı Ekim ayına kadar olduğundan taleple bağlı kalınması gerektiğini, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, ücretinin 2.500,00 USD olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet döküm cetveli, yurda giriş ve çıkış tarihleri, tanık anlatımları dikkate alındığında davacının davalı nezdinde 15.07.2004-12.11.2004, 05.12.2004 – 03.07.2009, 06.03.2010 – 31.10.2011 tarihleri arasında üç dönem olarak çalıştığı, bir kısım çalışmaları Remta Mühendislik isimli şirketten bildirilmiş ise de sigorta işyeri tescil bilgilerinde her iki Şirketin adreslerinin aynı olduğu, işe giriş ve çıkış tarihlerinin birbirini takip eden günlerde yapılması dikkate alındığında davalı ve dava dışı Remta Şirketi arasında organik bağ olduğu, davacının yurt dışında çalıştığı ücretlerinin bankadan ödendiği ancak ücretin bir kısmının da orada olan ihtiyaçları için elden ödendiği, bankadan ödenen kısmın 1.712,00 USD olduğu, ücretin %10’luk kısmının da elden ödendiği dikkate alındığında davacının davalı nezdinde en son aylık 1.870,00 USD ücret ile çalıştığı, tanık beyanlarına göre davacının haftada 19,5 saat fazla çalışma yaptığı ve karşılığının ödenmediği, davacının ayda iki kez hafta tatilinde çalıştığı, bir kısım ulusal … ve genel tatillerde çalıştığı, karşılığının ödendiğinin işveren tarafından ispatlanamadığı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, hizmet birleştirilmesi için aranan yasal şartların oluştuğu
gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde TL olarak talep edilen alacağın ıslah dilekçesi ile USD olarak talep edilmesine itiraz ettiklerini, çalışma sürelerinin hatalı tespit edildiğini, davacının dava dilekçesi ile 2004-Ekim 2011 tarihleri arasında çalışması olduğunu ve bu dönem için alacak talepleri olduğunu beyan ve iddia ettiğini, taleplerin genişletilmesine muvafakat etmediklerini, gerekçeli kararda “Davacının hizmet döküm cetveli, yurda giriş ve çıkış tarihleri, tanık anlatımları dikkate alındığında davalı nezdinde 15/07/2004 – 12/11/2004, 05/12/2004 – 03/07/2009, 06/03/2010-31/10/2011 tarihleri arasında üç dönem olarak çalıştığı anlaşılmıştır.” dendiğini, ancak davacının 14.07.2012 tarihine kadar Şirkette çalıştığı ihtimaline göre yapılan ek rapordaki hesaplama esas alınarak hüküm kurulduğunu, karar gerekçesi ile hüküm arasında açıkça çelişki bulunduğunu, davacının 26.07.2004-12.11.2004, 08.12.2004-03.07.2009 tarihleri arasında dava dışı Remta Şirketinde çalışması bulunduğunu, ancak bu çalışmanın müvekkili Şirketle bağı bulunmadığını, çalışma sürelerinin birleştirilmesine itiraz ettiklerini, aylık ücretin hatalı tespit edildiğini, ücretin 600,00 USD olduğunu, davacıya yapılan ödemelerdeki ücreti aşan kısımların fazla çalışma, hafta tatili, … tatili ücreti hesaplamalarından mahsup edilmesi gerektiğini, davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına bakıldığında davacının yıllık izin hakkının üzerinde bir süre ile izin yaptığını, işbu izin sürelerinin yıllık izin süresini aşan günlerinin genel tatil, … tatili hesaplamalarından mahsup edilmesi gerektiğini, Şirket ile arasında açıkça husumeti olan Şirket aleyhine davası bulunan şahısların tanık olarak dinlenmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, işbu tanıkların beyanları dikkate alınarak yapılan fazla çalışma, hafta tatili, … tatili hesaplamalarına itiraz ettiklerini, netten brüte hesaplamalarda yurt dışında çalışan işçiler için farklı düzenlemeler olduğunu, yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının hafta tatili izinlerini ve ulusal … ve genel tatil izinlerini kullandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ücret ödemelerinin yapıldığı yakınına yapılan ödemelerin değişkenlik göstermesi ve miktarları ile tanıkların ücrete ilişkin beyanlarına göre Mahkemenin davacının aylık 1.870,00 USD ücret aldığına dair kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, davacının 15.07.2004 tarihinde davalı işverenlikte işe başladığı, 25.07.2004 tarihinde çıkışı yapılarak ertesi … 26.07.2004 tarihinde dava dışı Remta Şirketinde çalışmaya başladığı, 03.07.2009 tarihinde çıkışının yapıldığı, davalının ise davacının kendilerinde 08.10.2010-14.07.2012 tarihleri arasında çalıştığını beyan etiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde işten çıkış tarihi hakkında maddi hata yaptıklarını bildirerek çıkış tarihini 14.07.2012 olarak düzelttiklerini beyan ettiği, her ne kadar gerekçede işten ayrılış tarihi 31.10.2011 olarak belirtilmiş ise de esasen 14.03.2019 tarihli ek raporun kabul edildiği ifade edildiğinden Mahkemenin hizmet süresine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik saptanmadığı, davacının sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan Ukrayna’daki işyerinde çalışması nedeniyle yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin tespit edilmesinin mümkün olmadığı, net aylık ücreti brütleştirilirken %5 genel sağlık primi ayrıca damga vergisi eklenmek suretiyle bilirkişi tarafından 22.11.2022 tarihli hesaplama yapıldığı, ancak hesaplamanın hatalı olduğu, davacının dava dilekçesinde taleplerini TL üzerinden talep etmiş olması karşısında TL üzerinden yapılan hesaplamaların kabul edileceği, Yargıtayın davacının dava dilekçesi ile hangi para cinsi üzerinden karar verilmesini istediğine ilişkin olarak tercih hakkını kullanması karşısında Türk lirası üzerinden karar verilmesi gerektiğine dair kararları da gözetildiğinde, ıslah dilekçesinde artırılan kısımların ıslah tarihi itibarıyla TL karşılığının tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; ıslah dilekçesinde tüm işçilik alacaklarının USD cinsinden artırıldığını ve buna göre karar verilmesini talep ettiklerini, taleplerinin USD cinsi üzerinden kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlara benzer sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücretinin ve çalışma süresinin tespiti, iş sözleşmesinin feshi ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal … ve genel tatil alacaklarının ispatı, hesaplanması, ödenip ödenmedikleri ve dava konusu alacakların hangi para birimine göre hüküm altına alınacağı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.