YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5210
KARAR NO : 2023/8536
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 38 yıllık gazeteci olduğunu, davalı işveren nezdindeki çalışmasının 01.09.2006 tarihinde başlayıp … sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği tarihe kadar çalışmasını aralıksız devam ettirdiğini, en son aylık 21.650,00 TL net ücret aldığını, davalı Şirket tarafından yayımlanan Vatan Gazetesinde köşe yazarlığı yapmakta iken 18.11.2016 tarihli Vatan Gazetesi nüshasında yayımlanmak üzere göndermiş olduğu yazısının gerekçesiz şekilde yayınlanmadığını, okurlarından da yazısının bulunmadığı hususunda geri dönüşler aldığını, yazısının 20.11.2016 tarihli nüshada da yayımlanmaması üzerine gazete yöneticileri ile iletişime geçtiğini, Vatan Gazetesinin yazılı resmî cevabında davacının yazısının hiçbir hukuki, ahlaki, sosyal ve mesleki gerekçe olmadan yayımlanmadığının belirtildiğini, davacının gazeteye gönderdiği ve yayımlanmayan metnin bir haber olmadığını, fikir ürünü olan köşe yazısı olduğunu, hukuki gerekçe olmadan istendiği zaman yayımlanmayabildiğini söylemenin Vatan Gazetesinin davacı ile yaptığı yazarlık sözleşmesine tamamen aykırı olduğunu, davalı Şirketin insan kaynaklan birimi tarafından Şirket muhasebesi ile görüşmesi gerektiğinin ve çalışmasının sona erdirileceğinin kendisine bildirildiğini, daha sonra muhasebe biriminden aranarak … ilişkisinin sona ermesi sürecine girildiğini, ancak çalışma sürecinde hak kazandığı hâlde ödenmemiş olan hakları ile … sözleşmesinin fesih sebebi ile ödenmesi gereken tutarların tam olarak ödenmeye yanaşılmaması üzerine ödenecek tutar konusunda anlaşmaya varılamadığını ileri sürerek ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma, … … ve genel tatil, prim alacakları ve %5 fazlalıklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davalı Şirket nezdinde telif ilişkisi ile görev ifa ettiğini, kabul etmemekle birlikte … sözleşmesi kurulduğu düşünüldüğünde … sözleşmesinin feshedilmesi hususunda kesinlikle bir irade beyanları olmadığı gibi haksız bir fesih de söz konusu olmadığını, ihtarname ile davacıya neden yazı gönderilmeye devam edilmediği hususunun sorulduğunu, buna rağmen iyiniyetli olarak kendisine ödeme yapılmaya devam edildiğini, kendisi ile devamlı irtibatta kalınmış olunmasının ve yazılı talebine cevap bulduğu hususların sözleşmenin tarafları ile haksız feshedilmediğinin delili olduğunu, belirsiz alacak davası olarak açılmasının usul hukukuna aykırı olduğunu, davacının 2010 yılından itibaren davalı Şirket nezdinde telifli olarak görev ifa ettiğini, bu sebepten 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun (5953 sayılı Kanun) kapsamındaki alacak kalemlerini talep etme hakkı olmadığını, işçi sayılabilmesi için bir … sözleşmesine dayanılarak çalışılması gerektiğini, taraflar arasında şifahi olarak telif hakkı ilişkisi kurulduğunu, davacının 01.11.2010 tarihinden telif ilişkisinin sona erdiği 08.03.2017 tarihine kadar davalı Şirkette telifli olarak çalıştığını, yıllık ücretli izinlerinin büyük çoğunluğunun kullandığını 2010 yılından itibaren telifli çalıştığından yıllık izni bulunmadığını, 2017 yılı Mart ayına ilişkin ücret bordrosu incelendiği zaman yıllık izin ücreti altında 336.676,09 TL’nin davacıya ödendiğini, davacının toplam 52 … yıllık izin kullandığını; davacının ikramiye isteminin 5953 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesindeki açık düzenleme karşısında olası olmadığını, davalı Şirketin kâr edememesinden kaynaklanan sebeplerle davacının ikramiye alacağı bulunmadığını, davacının davalı Şirkette kendisine ait bir oda ve bilgisayarının olmadığını, kendi dizüstü bilgisayarı ile çalışmalarına devam ettiğini, evinden çalışmasını sürdürme imkânı olmadığını, kadrolu olarak çalışan tüm gazetecilerin mutlaka katılmak zorunda oldukları yazı işleri toplantısına katılma zorunluluğunun bulunmadığını, buna göre avacının fazla çalışma, … … ve genel tatil çalışması alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 5953 sayılı Kanun kapsamında çalışan işçi olduğu, davalı işverendeki hizmet süresinin 01.09.2006-08.03.2017 tarihleri arasında 10 yıl, 6 ay, 7 … olduğu, dava ve cevap dilekçesi, davalı tarafından keşide olunan Beyoğlu 57. Noterliğinin 11.1.2017 tarihli 779 yevmiye nolu ihtarnamesi, davacı tarafından keşide olunan Beşiktaş 11. Noterliğinin 26.1.2017 tarihli 3623 yevmiye No.lu ihtara cevap konulu ihtarnamesi, davacı tarafından keşide olunan Beşiktaş 11. Noterliğinin 9.3.2017 tarihli 7042 yevmiye nolu … sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz feshi sebebiyle ödenmesi gereken hak ve alacakların ödenmesi konulu ihtarnamesi, davalı tarafından keşide olunan Beyoğlu 57. Noterliğinin 27.3.2017 tarihli 6618 yevmiye nolu ihtarnameleri, tarafların beyan ve rapora karşı itiraz dilekçeleri ile sözlü beyanları ve tüm mevcut delil durumuna göre; dosyada davalı Şirket tarafından fesih iradesi bildirildiğini gösterir herhangi bir delil bulunmadığı, davacının bir yazısının yayımlanmamış olmasının işveren tarafından … sözleşmesinin feshi olarak değerlendilemeyeceği, nitekim davalı tarafça davacıya gönderilen ihtarname içeriklerinde … sözleşmesinin feshedilmediği ve davacı tarafça köşe yazılarının gazeteye gönderilmesinin talep edildiğinin görüldüğü, buna karşın davacı yanın yazılarını gazeteye göndermeyerek … görme edimini yerine getirmediği, davalı tarafça davalıya ihtarname tebliğ edilerek yazılarını göndermesinin istendiği ve hatta işbu süre zarfında … sözleşmesinin feshedilmediği bildirilerek kendisine ödeme yapılmaya devam edildiği, davalı Şirket tarafından fesih iradesi ile hareket edildiğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, davacının bir köşe yazısının yayımlamamış olmasının davacı işçiye 5953 sayılı Kanun’un 11 … maddesinin birinci fıkrası gereği haklı fesih imkanı sağlamayacağı, zira gazetecinin bir yazının yayımlanmamış olması davacının şeref veya şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu hâli olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki 10 yılı … süre boyunca sadakat ve bağlılık ile görev yapan gazetecinin yine bu süre zarfında yayımlanmayan başka bir yazısının olduğuna dair dosyaya yansıyan bir emarenin de bulunmadığı, hak ve menfaatler dengesi ile dürüstlük kuralı uyarınca … yıllar tüm yazıları yayınlanan bir köşe yazarının … bir yazısının yayımlanmamış olmasının işverence sözleşmenin haksız feshi olarak değerlendirilemeyeceği gibi davacı tarafa da hukuken haklı fesih imkânı vermeyeceği, gazeteye gönderilen yazının yayımlaması kararını Genel Yayın Yönetmeninin verdiği, Genel Yayın Yönetmeninin işverenin menfaatlerini gözeterek gerektiğinde köşe yazısının yayınlanmamasına karar verebileceğinin anlaşıldığı, bu durumun işverenin yönetim hakkı kapsamında düşünülmesi gerektiği, davacının yazısının yayımlanmaması işverenin istisnai bir müdahalesi olup süreklilik arz etmediğinin görüldüğü, bu durumun gazetecinin şeref veya şöhretini ya da manevi menfaatlerini etkileyecek bariz bir değişiklik boyutuna ulaşmadığından hakkın kötüye kullanımı da teşkil etmeyeceği, sonuç olarak … sözleşmesinin davalının ihtarlarına rağmen davacı tarafça … görme ediminin ifa edilmemesi sebebiyle son bulduğu ve davacı tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın … sözleşmesinin feshedildiği anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, işveren tarafından yapılan ödeme mahsup edildikten sonra davacının bakiye izin alacağının bulunduğu, davalı tarafça sunulan kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaba esas dönemde davalının kârı bulunmadığı davalı yanca ispatlanmış ve bilirkişi tarafından da ek raporda tespit edilmiş olduğundan ikramiye dağıtımı için ön koşun gerçekleşmediği anlaşılmakla; davacının ikramiye alacağı ve yüzde %5 fazlası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafından fazla çalışma yapıldığı ile … … genel tatil günlerinde çalıştığının ispat edilemediği, davacının işyerine gelmeden yazılarını yazarak internet üzerinden gazeteye ulaştırdığını, belli bir çalışma saati olmadığını, davacının çalışmaya başlama ve işi bitirme saatlerine ilişkin net, somut, hesaba elverişli tespite yarar bir tanık ifadesi ve delil bulunmadığı, işyerine gelmeksizin internet yoluyla yazılarını gazeteye gönderen davacının günlük saat kaçta çalışma başlayıp kaçta bitirdiğinin tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davacının kendi çalışma sürelerini kendi belirleme tasarrufuna sahip bulunduğu, bu nedenle davacının fazla çalışma, … … genel tatil ve %5 fazlası alacakları talebinin reddi gerektiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; işverence yazılarına sürekli sansür uygulandığını, bu durumun mesleki itibarını zedelediğini, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin yerinde olmadığını, kıdem tazminatı tavanının 5953 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmalarda dikkate alınmayacağını, yazılarının gerektirdiği emek ve çalışma gereği fazla çalışma yaptığı, genel tatil günlerinde yazıların yayımlandığı hâlde yayım tarihine ilişkin araştırma da yapılmayarak bu taleplerin reddinin hatalı olduğunu; davalının kâr etmediğine yönelik soyut beyanına itibar edilerek ikramiye talebinin reddinin doğru olmadığını, yıllık izin alacağı için günlük %5 alacağa hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının bir kısım yazılarının yayımlanmaması üzerine, noter kanalıyla ihtar da edildiği hâlde yazı göndermediği, bu şekilde … sözleşmesini kendisinin feshettiği, dava dilekçesinde ise işveren feshine dayandığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin yerinde olduğu, bu gerekçeye göre ve davaya konu edilen taleplerle ilgisi olmadığı da gözetildiğinde, yazılarının mesleki itibarına dokunacak şekilde yayımlanmadığı iddiası üzerinde durmak gerekmediği, davacının iddia ettiği sansür nedeniyle manevi tazminat da talep etmediği, davacının işyerinde düzenli olarak çalışmayıp hazırladığı yazıları göndererek hizmet gördüğü, böyle olunca çalışma düzenini kendisi belirlediğinden fazla çalışma ve genel tatil ücret alacağı talep edemeyeceği gibi, çalışmayı ispat külfeti işçi üzerinde olduğu hâlde, davacı çalışmaya ilişkin herhangi bir delil de sunmadığı bu nedenle fazla çalışma, … … ve genel tatil taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ek bilirkişi raporuna göre kâr etmediği anlaşılan davalıdan talep edilen ikramiyenin reddine karar verilmesinde 5953 sayılı Kanun’un ikramiye ödemesi için kurumun kâr etmesi gerektiğini düzenleyen 14 üncü maddesinin son fıkrasına göre bir isabetsizlik olmadığı, 5953 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki gecikme zammının ise geniş anlamda ücret alacaklarına yönelik olup fesihle birlikte ücrete dönüşen kullanılmayan yıllık izin alacağını kapsamadığı gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, … sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının fazla çalışma ile … … ve genel tatil alacakları ile %5 fazlalıklarının da reddinin hatalı olduğunu, davacının gazeteye gönderdiği yazıların hazırlanma süreci hakkında gerekirse bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davalının kâr etmediğine yönelik bilançoları süresinde sunmadığını bu konuda … rapora göre karar verilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; … sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı ile ikramiye alacağı, fazla çalışma, … … ve genel tatil alacakları ile %5 fazlalıkların ispatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.
2. 5953 sayılı Kanun’un 6, 14, 17 ve 21 … maddeleri ile ek madde 1.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.