Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/5135 E. 2023/4905 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5135
KARAR NO : 2023/4905
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki işe iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2018/5646 Esas, 2018/18857 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından … başvuru talebinde bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 2018/26811 başvuru numaralı ve 13.01.2022 tarihli kararı ile Daire kararının, … yargılanma hakkı kapsamındaki Mahkemeye erişim hakkının ihlâli mahiyetinde olduğuna karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2018/5646 Esas, 2018/18857 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı … yerinde 02.01.2013 tarihinde çalışmaya başladığını, işyerinde veri giriş operatörü olduğunu, … sözleşmesinin 13.05.2016 tarihinde herhangi haklı veya geçerli neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, dava süresine ilişkin 4 aylık ücret ve diğer haklarla, işe başlatılmaması durumunda 8 aylık ücret tutarında tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının … sözleşmesinin 13.05.2016 tarihli fesih bildirimi ile işyerindeki yeniden yapılanma süreci içinde yönetsel karara dayanarak davacının pozisyonunun istihdam fazlası olarak değerlendirildiğini gerekçesi ile geçerli nedenle feshedildiğini, işyerinde … ve yelkenli imalâtı ve ticareti, konularında faaliyet gösterildiğini, son birkaç yıldır sipariş miktarlarında önemli oranda azalma olduğunu, satış hacminde, cirosunda ve kar marjında düşüşler yaşandığını, bilançolarda Şirketin zarar ettiğinin … olduğunu, kendi isteği ile ayrılmak isteyen personele kolaylık sağlandığını, istihdam fazlalığı oluşturan personelin … sözleşmelerinin feshedilmesine karar verildiğini, işverence bu konuda işletmesel karar alındığını ve istikrarlı olarak uygulamaya konulduğunu, davacı ile birlikte operatör düzeyinde pekçok çalışanın … sözleşmesinin sona erdirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; feshin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda bilirkişi raporu alınması için refakate bir hukukçu, bir endüstri mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişi alınarak keşif yapıldığı, bu rapordaki tespitlere göre … sözleşmesinin feshinde tutarlılık, ölçülülük, keyfî davranmama ilkelerinin uygulandığı, işçi çıkarılmasında ölçülülük ve feshin son çare ilkelerine uygun davranıldığı, davacının çalıştığı pozisyon ile benzer nitelikte olan kadrolarda makul süre ve eğitim ile çalıştırılmasının yaptığı … ve meslek lisesi motor bölümünden mezun olması nedeni mümkün olmadığı, buna göre … sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinafa başvuran davacı vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf yoluna başvuru dilekçesini 8 günlük kanuni süresi içinde sunmamış olduğu, süre tutum dilekçesinin de gerekçe içermediği belirtilerek dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve kamu düzenine yönelik yapılan inceleme ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı
Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2018/5646 Esas, 2018/18857 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 26.04.2017 olduğu, karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 8 … maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren sekiz … olduğu, gerekçeli kararın davacı vekiline 16.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilince sekiz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 30.04.2018 tarihinde karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davacının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

C. … Başvuru
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine … başvuruda bulunmuştur.

D. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 2018/26811 başvuru numaralı ve 13.01.2022 tarihli kararı ile Mahkeme kararlarının hüküm kısmında kanun yolu ve süresinin belirtilmesi zorunluluğunun, tarafların karara karşı öngörülen kanun yolunu etkili ve işlevsel bir şekilde kullanmaları açısından önem arz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının başvurucuya tebliğ edildiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan kanuni düzenleme gereği temyiz yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren sekiz … olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararında temyiz yoluna başvuru süresinin kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak gösterildiği, başvurucunun, istinaf kararlarında kendisine tanınan ve kararın tebliğinden itibaren başladığı belirtilen iki haftalık süreye güvenerek hareket ettiği, Dairenin yorumunu, kanun yoluna başvuru süresinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı gösterilmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılan başvurucunun üzerinde, ağır bir yüke sebep olduğu, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.

2. Anayasa Mahkemesince, 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 36 ncı maddesinde güvence altına alınan … yargılanma hakkı kapsamındaki Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilerek ihlalin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararından kaynaklandığı belirlenmiş ve bu yöndeki iddianın kabul edilebilir olduğuna, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

E. Gerekçe
1. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, … sözleşmesinin feshinin usulüne uygun şekilde geçerli bir nedenle yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2 .4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 18 ve 19 uncu maddeleri ile aynı Kanun’un 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 11 ve 12 nci maddeleriyle yapılan değişiklik öncesi 20 ve 21 … maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dosya kapsamındaki bilirkişi heyet raporuna göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2018/5646 Esas, 2018/18857 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.