Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/5105 E. 2023/8535 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5105
KARAR NO : 2023/8535
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirket nezdinde 23.01.2003-30.11.2020 tarihleri arasında çalıştığı, … sözleşmesinin haksız feshedildiğini, davalı Banka nezdinde çalıştığı süre boyunca hukuka yahut etiğe aykırı hiçbir eylemi olmadığını, ne müşterilerden ne de yöneticilerden şikayet aldığını, disiplin soruşturması dahi geçirmediğini, davalı Şirketin 26.11.2020 tarihinde, kredi başvurularında gerçeğe aykırı veri girişi gerçekleştirildiği, görev ve talimatlara aykırı şekilde işlemler yapıldığı, kredi kullandırım işlemlerinde üçüncü kişilerle birlikte hareket edildiği ve menfaat sağlandığı iddiası ile davacının savunmasını talep ettiklerini, davacının bu savunma talebine cevaben iddiayı kesin surette kabul etmediğini, iddianın yalnızca bir ithamdan ibaret olduğunu, ortada somut bir suçlama dahi bulunmadığını, hangi … ve işleme ilişkin savunma talep edildiğinin dahi belirtilmediğini, bu hususların somutlaştırması hâlinde savunma yapma hakkını saklı tuttuğunu beyan ettiği bir dilekçe sunduğunu, davalı Şirketin bu mesnetsiz soyut iddiaları somutlaştıramadığını, ayrıca hiçbir bilgi vermeksizin soyut ve gerçeğe aykırı isnatlarla 30.11.2020 tarihinde davacının … sözleşmesine son verildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı defi’nde bulunduklarını, davacının … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, feshin usul ve kanuna uygun olduğunu, davacının davalı Bankayı zarara uğrattığını, sahte olduğunu bildiği maaş yazıları ile müşterilere kredi kullandırdığını ve komisyoncularla işbirliği içerisine girerek davalı Bankanın … ve itibarını zedelediğini, belirtilen nedenler dikkate alındığında davacının davalı Banka nezdinde hiçbir hak edişinin bulunmadığını, davacının kötüniyetli bir biçimde hakaret ettiğini ve davalı Bankanın güvenini sarsacak davranışlar sergilediğini, davalı Bankanın aleyhine işlemler yaptığının açık ve net ortada olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya itham edilen ve feshe konu suçlamaların soyut iddiadan ibaret olduğu, işveren tarafından her ne kadar bu hususta savcılığa başvurulmuş ise de; savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itiraz üstüne dosyanın … 1. Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak itirazın reddine dair karar verildiğini, bu nedenle ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından … sözleşmesinin haklı feshinin ispatlanamadığı, bu durumda davacı kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hak kazandığı, yıllık izinleri kullandırdığına dair ispat külfeti üzerinde olan davalının yıllık ücretli izin defteri ya da muadili yazılı evrak ile davacıya yıllık izinlerini kullandırdıklarını ispat edemediği, kullanılmayan yıllık iznin 5 yılın üzerinde olması nedeniyle davacının dinlendiği, beyanında yıllık izin kullandığına dair hiçbir veri elde edilemediği, davalı işverenin banka olması ve kayıtların eksiksiz ve daha düzenli tutulacağı da dikkate alınarak davacının yıllık izin kullandığına dair hiçbir yazılı ve sözlü delil bulunmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacı hakkında ceza soruşturmasında takipsizlik kararı verilmiş olmasının … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerçeğini değiştirmeyeceğini, davacının sisteme girişini yaptığı ücret yazılarından bir kısmının sahte olduğunun tespit edildiğini ve durum hakkında Banka nezdinde araştırmalar yapılarak teftiş kurulu raporu tanzim edildiğini, davacının banka müşterilerinin kredi başvurularında sistemi manipüle ederek gerçeğe aykırı bilgi ve belge girişi yaparak kredi kullanma imkânı bulunmayan müşterilere kredi kullandırması nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, davacının davalı nezdinde hiçbir alacağı bulunmadığını, zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, Banka kayıtlarına itibar edilmeden yalnızca davacının beyanlarına göre hesaplama yapılarak hazırlanan bilirkişi raporuna göre yıllık izin ücret alacağına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … sözleşmesinin usulsüz belgelerle kredi kullandırdığı gerekçesiyle davalı işveren tarafından feshedildiği, davacı hakkında yürütülen ceza soruşturması sonucunda takipsizlik kararı verildiği ve bu kararın itiraz merciince yerinde görülerek kesinleştiği, feshe dair davalı tanık beyanlarının beyanlarının ispata yeterli olmadığı, bu hâliyle davalı tarafın üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, yine ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafça davacıya hak ettiği yıllık izinlerin kullandırıldığını gösterir yıllık izin defteri veya eşdeğer belge yahut izin ücretinin ödendiğini gösterir ödeme belgesi sunulmadığı, davacı asılın isticvabında çalıştığı yıllar boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını belirttiği, bu hâliyle yıllık izin ücreti alacağına karar verilmesinde de bir hata olmadığı gerekçeleri ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili vekili; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; feshin haklı nedene dayalı olup olmadığı ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 … maddesi ile 4857 sayılı … Kanunu’nun ( 4857 sayılı Kanun) ilgili hükümleri.

2. Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 4857 sayılı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun’un 17, 25, 53 ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05…2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.