Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/5100 E. 2023/8542 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5100
KARAR NO : 2023/8542
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirket ile organik bağ içindeki Ödemiş Diyaliz Merkezinde 07.01.2003 tarihinde işe başladığını, 01.02.2005 – 01.03.2012 tarihleri arasında ise …’deki davalı Şirkete ait işyerinde şoför olarak aralıksız çalıştığını, haftanın 6 günü 05.30-18.30 saatleri arasında hasta taşıma işinde çalıştığını, … sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işe başlama tarihinin 01.02.2005 tarihi olduğunu, … sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğini, davacının şoför olarak çalışıp, seans saatlerinde hastaları taşıma işini yaptığını, bu işin … saatler çalışılmasını gerektirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2015 tarihli ve 2012/238 Esas, 2015/574 Karar sayılı ilâmı ile; davacının tanık beyanları, gelen ticaret sicili kayıtları, vergi dairesi cevap yazısı birlikte değerlendirildiğinde davacının işyeri devri sonucu davalı işyerinde çalışmaya devam ettiği, iki işyerinde çalışmasının aralıksız olduğu ve Ödemiş’ten …’ye geçerken o dönem işçilik alacaklarının tasfiye edildiğinin işverence ispatlanmadığı, toplam hizmet süresinin 3261 … olduğu, davacının işyerinde haftalık 45 saatin üzerinde çalışma yaptığı, çalışmasının tam ve eksiksiz olarak bordrolara yansıtılmadığı, ibranamenin ücret ödemesi şeklinde makbuz olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının çalışma süresine göre tüm alacaklarını bertaraf … istifasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı nedenle davacının … sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, davacının 2003-2005 yılları arasındaki çalışmasında genel tatil ücretlerinin ödendiğinin işverence ispatlanmaması nedeniyle tanık beyanları da dikkate alınarak bu dönem için olan alacak talebinin kısmen kabul edildiği, haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığı, fazla çalışmaların kimi bordrolarda aylık 10’ar saat olarak işverence bildirildiği, ücrete yapılan fazla çalışmaların eksik yansıtıldığı bu nedenle bilirkişi raporunda zamanaşımına uğrayan kısımlar dışlanarak yapılan hesaplama doğrultusunda fazla çalışma alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.02.2020 tarihli ve 2017/26652 Esas, 2020/1539 Karar sayılı kararıyla; davacının işyerinin değiştiğinin dosya kapsamı ile … olduğu ancak somut olayda işyeri devrine ilişkin koşulların bulunmadığı, davalı Şirket ile dava dışı Şirketin iki Şirketin ortaklarının veya müdürünün aynı kişi olmasının, davalı Şirketin önceki Şirket bünyesinde geçen çalışma süresine isabet eden alacaklardan sorumlu tutulması için … başına yeterli olmadığı, davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında, davalı Şirketin tüm döneme isabet eden alacaklardan sorumlu olmasını gerektiren (… sözleşmesinin devri, birlikte istihdam, tüzel kişilik perdesinin aralanması vb.) bir ilişki bulunup bulunmadığı, varsa ne tür bir ilişki olduğu yönünde detaylı araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, … sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini sonucuna varılmış ise de dosya kapsamında davacının “kendi … işleri nedeniyle kendi isteğiyle” işten ayrıldığına dair 29.02.2012 tarihli dilekçesinin bulunduğu, bu dilekçe ile ilgili olarak davacı asıl çağrılarak imza ve dilekçe içeriği konusunda beyanın alınması ve oluşacak sonuca göre dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda inceleme yapılarak davacı asıl isticvap edilmiş, beyanında; çalışma şartlarının ağırlığı nedeniyle işten ayrıldığını 29.02.2019 tarihli dilekçeyi kendisinin yazdığını beyan etmiş ise de dava dilekçesinde ileri sürdüğü fesih nedenlerini istifa dilekçesinde ileri sürmediği, istifa dilekçesinin de iradesi fesada uğratılarak alındığına yönelik bir delilin bulunmadığı bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı, toplanan deliller neticesinde davalı Şirket ile dava dışı Şirketin ortaklarının aynı olmasının işyeri devri olarak kabul edilemeyeceği, dosyaya davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında işyeri devrinin bulunduğuna yönelik başkaca delil bulunmadığı, davacının her iki Şirketteki çalışmasının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, davacının haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığı, fazla çalışmaların kimi bordrolarda aylık 10’ar saat olarak işverence bildirildiği, ücrete yapılan fazla çalışmaların eksik yansıtıldığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili, davacının davalı ve davalı Şirkette geçen çalışmalarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki Şirket arasında organik bağ bulunduğu, kıdem tazminatı ile … … ve genel tatil alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının işçilik alacağı bulunması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığının kabulünün gerektiği gerekçeleri ile temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı vekili, davacı tarafından imzalanmış olan ibranameye değer verilmemesinin hatalı olduğu, bu belgeye göre davacının hak ve alacağının kalmadığının anlaşıldığı, ibranamenin iradesi fesada uğratılarak alındığı yönünde davacı iddiası olmadığı gibi iptali için de dava açılmadığı bu nedenle ibranamenin geçerli oluğu, makbuz hükmünde kabul edilmesinin hatalı olduğu, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığı, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanıkların beyanlarına göre fazla çalışma alacağı hesaplanmaması gerektiği, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğu gerekçeleriyle temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çalışmalarının geçtiği davalı Şirketin davacının dava dışı Şirket bünyesinde geçen çalışma süresine isabet eden alacaklardan sorumlu tutulup tutulamayacağı, davacının kıdem tazminatı ile fazla çalışma ile … … ve genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun’un 41, 44 üncü maddesi,

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.