YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4804
KARAR NO : 2023/7391
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl işveren olan davalı … AŞ bünyesinde Sarl Efes Construction alt işvereni nezdinde Cezayir’de bulunan muhtelif şantiyelerde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, hafta tatili, fazla çalışma ile ulusal … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, davacı ile müvekkili arasında iş ilişkisi bulunmadığını, davacının ihbar olunan dava dışı Şirket işçisi olduğunu, müvekkili Şirket ile bağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Şirketin Cezayir’de kurduğu bağlı Şirketi ile dava dışı ihbar olunan arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi ile inşaat ve mimari işler konusunda hizmet alımı yapıldığı, bu şekilde taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulduğu, sözleşmenin tarafı olan Cezayirdeki Şirketin davalı Şirketin bağlı Şirketi olması ve aralarında organik bağ bulunması sebebiyle davalı Şirketin dava konusu edilen alacaklardan sorumlu olduğu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, davacının aylık ücretinin 2.200,00 USD olduğu, tanık beyanları ile davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde çalıştığı, ulusal … ve genel tatil günlerinde çalışmasına devam ettiği hususlarının ispatlandığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince belirtilen gerekçelerle birlikte giydirilmiş brüt ücretin tespitinde hata bulunmadığı belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalının dava konusu taleplerden sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 … maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Taraflar arasında davalı … AŞ’ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
2. Grup Şirketleri veya Holdingler bünyesinde yer … çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer … işverenin dışında grubun başka Şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu Şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Sadece şirketler arasında organik bağdan söz edilerek işçilik alacaklarından aralarında bağlantı bulunan işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla Şirkette geçen çalışmalar için sadece bir Şirketin sorumluluğunun yeterli görülmesi mümkün değildir. Belirtmek gerekir ki aynı gruba ait olan Şirketlerin aralarında organik bağ bulunması olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında, kural olarak aynı gruba ya da Holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz Şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmaz. Bu gibi durumlarda işçilik alacaklarının hesabında, hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumluluklarının belirlenmesi için Şirketler/işverenler arasında işyeri devri, iş sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.
3. Tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunması, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.
4. Türk uyruklu kişilerin yabancı ülkelerde o ülke vatandaşları ya da Şirketleriyle birlikte kurdukları Şirketler aracılığıyla aldıkları işler kapsamında çalıştırdıkları Türk işçilerinin alacaklarından yabancı kişinin şirketteki pay durumuna göre Türk firmasının sorumluluğunun irdelenmesi gerekir. Yabancı kişinin ortaklığı; … bir ortaklık olmayıp o ülkede iş yapabilmek amacıyla salt bir formalitenin yerine getirilmesinden ibaret ise işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. Bu durumda Türk firmasının sorumluluğu söz konusu olur.
5. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, davalı … AŞ’nin dava konusu alacaklardan sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta davalı tarafça sunulan hizmet alım sözleşmesinde asıl işveren alt işveren ilişkisinin dava dışı Gama Güç AŞ ile ihbar olunan Erkons Yapı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (Erkons Şti.) arasında kurulduğu görülmektedir. Dosya içerisinde bulunan davacının imzasını içerir istifa dilekçesi ve ikale sözleşmesinde de işverenin ihbar olunan Erkons Şti. olarak belirtildiği görülmektedir.
6. Şu hâlde davacının fiilen Gama Holding AŞ’de çalışması olduğuna veya birlikte istihdamın bulunduğuna yahut davalı … AŞ’nin davacının alacaklarından sorumluluğunu gerektirir bir başka hukuki ilişkinin varlığına dair dosyada delil bulunmadığından, davalı … AŞ hakkında açılan davanın ispat yokluğu nedeniyle husumetten reddi gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.