Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/4778 E. 2023/4617 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4778
KARAR NO : 2023/4617
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2022/238 E., 2022/764 K.
DAVA TARİHİ : 17.11.2020
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri dikkate alınarak davacının ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı ile davalı İdare arasında işçinin asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir … sözleşmesi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2021 tarihli kararı ile davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 10.12.2021 tarihli kararı ile kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlendiği, fark ücretin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca esas alınacak toplu … sözleşmesine göre hesaplandığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa Mahkemesi hâkiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 10.03.2022 tarihli ilâmı ile arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu … sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi olmadığından davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak aldırılan ek bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücretin kanuna uygun olarak ödendiğini, hem … … sözleşmesinden hem de toplu … sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı taleplerinin menfaat çatışması nedeniyle hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk dava şartı gerçekleşmeyen dönem yönünden davanın usulden reddine karar verilip verilmediği, hükmedilen faizin başlangıç tarihi ve arabuluculuk ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
‘un 1 vd. Maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.

4. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) “Dava şartı olarak arabuluculuk” kenar başlıklı 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları şöyledir:
“(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.”

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde arabuluculuk son oturum tutanak tarihinin 28.05.2021 olarak hatalı yazılması sonuca etkili olmayan bir maddi hata niteliğinde görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.

3. İlk Derece Mahkemesi kararında, dava şartı olan arabuluculuk gideri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tarafların dava şartı olan arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları, davalı tarafın sürece katıldığı ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda arabuluculuk giderinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de ilâmın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında yer verilen 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları uyarınca, arabuluculuk gideri yargılama gideri olup anlaşmaya varılamaması hâlinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un “Yargılama giderlerinden sorumluluk” kenar başlıklı 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Yapılan açıklamalar doğrultusunda kısmen kabul kararı verilen eldeki davada, arabuluculuk giderinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılması yerine tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (10) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası gereğince Hazine tarafından arabuluculuk gideri olarak sarfedildiği anlaşılan 680,00 TL’nin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 394.40 TL’sinin davalıdan, 285.60 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına” ibaresinin (10) numaralı bent olarak yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.