Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/4755 E. 2023/8377 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4755
KARAR NO : 2023/8377
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 19.01.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de dosyada davacının talep konusu alacakları bakımından yapılan hesaplamada alacak miktarının 111.112,34 TL olarak belirlendiği anlaşıldığından; davacının temyizinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırının altında kalmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 19.01.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek karar kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Firmanın işçilerin haklarını ödememek için … çapında fason … yaptırarak işyerlerini farklı kişiler adına gösterdiğini, fason işyerlerinin davalı Şirket çalışanlarınca kontrol edildiğini ve davalı Şirket çalışanlarının … akışının tamamına müdahalede bulunduklarını, müvekkilinin de başka şirketlerde sigortalı gösterildiğini, davalıya ait işyerinde 27.09.2002-10.03.2017 tarihleri arasında çalıştığını, fazla çalışma yapmasına ve … … ve genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, … … ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirketin çalışanı olmadığı gibi alt işveren firma nezdinde de bu isimli bir çalışanın olmadığını, müvekkili Şirketin …’de hazır giyim sektöründe perakende satış ve mağazacılık faaliyeti yürütmekte olup üretim faaliyetinin olmadığını, satışa sunduğu tüm ürünleri yurt dışından ithal ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin mağazada satışa konu ettiği ürünlerle ilgili …’de hiç bir firma ile ticari ilişkisinin olmadığını, bu sebeple davanın öncelikle husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacının tüm alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre davacının davalı Şirket nezdinde herhangi bir çalışmasının bulunmadığı, dava dışı … Giyim San. Tic. Ltd. Şti. ve … Tekstil İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nde çalıştığı, dosyada mevcut tanık anlatımlarına göre davacının … ve talimatları dava dışı Şirket yetkilileri tarafından aldığının anlaşıldığı, davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğunu gösterir herhangi bir delilin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda gerek davacı gerekse dava dışı … Giyim San. Tic. Ltd. Şti. ve … Tekstil İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.ne ait herhangi bir fatura, SGK kaydı ya da ödeme kaydına rastlanmadığı, ayrıca davalı Şirketin ticari defterlerinde yapılan incelemelerde üretim ve imalat yapmadığı, işletmeye fason ürün girmediğine dair tespitin bulunduğu, davalı Şirketin dava dışı Şirketler ile arasında muvazalı sözleşme ilişkisinin bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Firma ve sigorta kaydında adı geçen firmalar arasında muvazaalı işlem olduğunu, dosyaya sunulan emsal dava dosyalarında dinlenen tanık beyanları ile muvazaa iddiasının ispatlandığını, davalı Firmanın …’de üretim yaptığını gösteren “made ın turkey” kıyafetlerin resimlerinin sunulmuş olduğunu, hizmet süresi yönünden de eksik inceleme yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hâkiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, hükme dayanak alınan bilirkişi raporuna göre istinaf isteminin tümüyle reddi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı Şirket nezdinde çalışıp çalışmadığı ve davaya konu alacaklarından davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 17, 41, 44 ve 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 19.01.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.