Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/4744 E. 2023/12017 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4744
KARAR NO : 2023/12017
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1875 E., 2023/139 K.
KARAR : Davalının 26.05.2022 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 13. … Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 26.05.2022
SAYISI : 2021/302 E., 2022/309 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 26.05.2022 tarihli ek kararla kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle davalı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin ek karara yönelik başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına ve davalı vekilinin asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Toplu … Sözleşmesi Genelgesi yayımlanmak suretiyle 01.01.2018-31.12.2020 arası ücret zamları ile mali ve sosyal hakların belirlendiğini, 10.08.2020 tarihinde de davalı … Bakanlığının üyesi olduğu … Ağır Sanayi ve Kamu İşverenleri Sendikası (…) ile … Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (… Sağlık …) arasında toplu … sözleşmesi imzalanarak 01.01.2019 – 31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret zamları ile mali ve sosyal hakların belirlendiğini ve bu toplu … sözleşmesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının toplu … sözleşmesi hükümlerinin ortadan kaldırılmış olduğunu, ancak davalının 01.01.2019 tarihinden itibaren ne Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının toplu … sözleşmesi hükümlerini ne de … ile … Sağlık … Sendikası arasındaki 10.08.2020 imza tarihli toplu … sözleşmesi hükümlerini uyguladığını, bu nedenle Eylül 2019 ile Ocak 2020 tarihleri arasındaki 5 aylık dönem bakımından ödenmeyen fark ücret ve ekleri alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu … sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olmadığından dava konusu alacaklara hak kazanamayacağını, ayrıca talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, bu düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayıcı olduğu gözetilmeksizin davacının ücretinin işveren tarafından eksik ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, belirsiz süreli … sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, bilirkişi kök ve ek raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark ücret alacağı talebinin kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2022 tarihli ek kararı ile kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararı ile asıl kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesinin her ne kadar kararı kesin olduğunu belirterek tesis etmişse de, davada hukuki ihtilafın toplu … sözleşmesinden kaynaklanması, çalışması devam eden davacı işçinin ücreti bakımından ileriye etkili biçimde tespitte bulunulmuş olması nedeniyle karara karşı istinaf yolunu açık tutmayarak kesin olarak karar vermesinin hatalı olduğunu, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan … … sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu … sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu … sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bunun üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar Mahkemece hükmedilen alacak miktarının, Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığı görülmüş ise de; davacının çalışmaya devam ettiği ve verilecek kararın geleceğe etkili mali sonuçlar doğuracağı, diğer aylardaki ücret alacağını da etkileyeceğinden Mahkemenin 26.05.2022 tarihli ek kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle ek kararın kaldırılarak davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesi gerektiği, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinde sözleşme süresince davacı işçiye her ay brüt asgari ücretin belli oranda fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağı kararlaştırılarak artış oranının açıkça tespit edilmiş olduğu ve sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının 01.01.2019 tarihinden itibaren anılan sözleşme hükmünün uygulanmamasından dolayı fark ücret alacağına hak kazandığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi hükme esas alının hesap bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti, davacının … Sağlık-… Sendikası ile … arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinden hangi tarihten itibaren yararlanabileceği, fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve dava konusu talepler bakımından somutlaştırma yükünün yerine getirilip getirilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 25, 119, 194, 297 nci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 ve 32 inci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 375 sayılı KHK’nın ilgili hükmünün ve bu KHK gereğince 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu … sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 31.10.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu … sözleşmesinden yararlanmakta olan gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu … sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu … sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle 02.04.2018 tarihinde 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu … sözleşmesinin bitimini müteâkip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu … sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir. Bir toplu … sözleşmesinin geriye etkili olarak yürürlüğe konulabilmesi kural olarak mümkün olsa da sonraki toplu … sözleşmesi hükümlerinin geriye etkili olabileceği en erken süre önceki toplu … sözleşmesinin bitim tarihidir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden yapılacak değerlendirmede de bu ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu … sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarih her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olmalıdır.

3. Yukarıda yapılan açıklama ile davacının, davalıya bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğinin dosya kapsamından anlaşılması birlikte değerlendirildiğinde, sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı bakımından … Sağlık-… Sendikası ile … arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinden yararlanma en erken 01.11.2020 tarihinde mümkün olabilir ise de davacının uyuşmazlığa konu talep döneminin 2019 Eylül ile 2020 Ocak ayları arası olduğu, bu talep döneminde söz konusu toplu … sözleşmesinin uygulanma imkânının bulunmadığı gözden kaçırılarak hüküm kurulması isabetsizdir.

4. Somut olayda, dava dilekçesinde “2019 Eylül ile 2020 Ocak ayları arası beş aylık döneme ilişkin maaş ve ekleri üret alacağı farkı” şeklindeki ifade ile toplam bir tutar belirlenerek talepte bulunulmuştur. Davacı tarafın talep konusunu hangi alacak kalemlerinin oluşturduğunu ve uyuşmazlık konusu her bir alacak kalemi için ne miktar talep ettiğini belirtmemiş olması hatalıdır. Mahkemece bu konudaki eksiklik giderilmeden, tüm alacak talepleri yönünden … toplam tutar üzerinden tahsil hükmü kurulması, davacının davasını somutlaştırma yükümlülüğüne aykırı olduğu gibi, infazda da tereddüt yaratır mahiyettedir. Bu nedenle, davacıya davasını somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde dava dilekçesinin açıklattırılması, hangi alacak kaleminin ne tutarda dava konusu yapıldığının belirtilmesinin istenilmesi ve oluşacak sonuç dairesinde yukarıda açıklanan bozma gerekçesi de dikkate alınarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.