YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4572
KARAR NO : 2023/4877
KARAR TARİHİ : 03.04.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı Hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir … fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu … sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, ücrette indirimin veya hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir … fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle davacının fark alacaklarının bulunduğu; ancak arabuluculuk son oturum tutanağının imzalandığı tarihte 2021 yılında işyerinde uygulanacak toplu … sözleşmesi henüz karara bağlanmamış olduğundan hesaplamaların 2021 yılına kadar yapıldığı bilirkişi ek raporuna itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilin fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının hesabında 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arası dönem için de hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkiline çerçeve toplu … sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönem itibarıyla 10 …, çerçeve sözleşmenin sonlanmasını müteakip ise işyerinde uygulanan 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi gereği 60 … ücreti tutarında ikramiye ödenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında davacının fark alacaklarının bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda 01.01.2021 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar sadece sözleşmeden kaynaklı Yüksek Hakem Kurulu kararı uygulanmaksızın fark ücret tespit edilmesi gerekmesine rağmen 31.12.2020 tarihine kadar arabuluculuk öncesine kadar hesaplama yapıldığı, bununla beraber davacının geçiş sırasında imzaladığı ve ücretinin tespitine esas sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü … … sözleşmesinin 7 nci maddesinde belirlenen ücrete göre davacının 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki ücretinin miktarı bilirkişi … raporunda ödenen ücret olarak yer … toplu … sözleşmesine dayanan günlük 153,07 TL brüt ücretin altında kaldığından ve taraflarca ödenen tutarlara itiraz edilmediğinden bu dönem için fark ücret çıkmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yöntem ve dönem itibarıyla hatalı ise de sonuç olarak yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; fark ücret hesaplanırken 08.09.2021 tarihli toplu … sözleşmesi dikkate alınmayacaksa bu toplu … sözleşmesine bağlı olarak yapılan ödemelerin de dikkate alınmaması gerektiğini, oysa Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmede 08.09.2021 tarihinde imzalanan toplu … sözleşmesi uygulanmamasına rağmen bu toplu … sözleşmesine göre hesaplanarak ödenen 153,07 TL ücretin dikkate alındığını, fark hesabının bu şekilde yapılmasının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi ve toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz türü hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 … maddesi.
2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 nci ve 34 nci maddeleri.
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
4. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. maddeleri.
5. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde.
6. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) “Dava şartı olarak arabuluculuk” kenar başlıklı 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları şöyledir:
“(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona … arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.”
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi, arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla henüz imzalanmamış olduğundan bu toplu … sözleşmesinin uygulanmasının talep edilmesi fiilen mümkün değildir. Kaldı ki dava dilekçesinde de belirtilen toplu … sözleşmesinin ücret ve ikramiyeye ilişkin düzenlemelerinden yararlandırılmaya yönelik bir talep bulunmamaktadır. Dolayısıyla işbu davada 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesi hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin Derece Mahkemelerinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden, 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesi hükümleri uygulanmaksızın ve … … sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir … fazlası dikkate alınarak ücretin tespiti ile 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesinden kaynaklı davalı tarafça yapılan ödemeler dikkate alınmadan davacıya ödenen tutarların mahsubu ile hüküm kurulması gerekir. Bunun yerine 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesinden kaynaklı ödemeler de dikkate alınarak değerlendirme yapılması hatalı olmuştur. Nitekim … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 28…..2022 tarihli ve 2022/1664 Esas, 2022/2202 Karar sayılı ilâmında davacının 2021 yılı fark alacakları belirlenirken arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla henüz imzalanmadığından uygulanamayacağı belirlenen toplu … sözleşmesinden kaynaklanan ödemeler dikkate alınmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen karar, Dairemizin 17.10.2022 tarihli ve 2022/12578 Esas, 2022/12517 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin temyizi üzerine onanmıştır.
3. Şu hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraki hesaplama dönemi yönünden; … … sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir … fazlası dikkate alınarak ücret tespit edilmeli, bundan sonra belirtilen dönem için 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesi sebebiyle yapılan ödemeler dikkate alınmadan davacının fark alacağı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
4. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle birlikte burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla karara bağlanan toplu … sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi değildir. Bu itibarla ikramiye farkı alacaklarına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta ise fark ikramiye alacağında davacının talebi en yüksek işletme kredisi faizi olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği fark ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekir. Belirtilen sebeple fark ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da hatalı olmuştur.
5. Diğer yandan İlk Derece Mahkemesi kararında, dava şartı olan arabuluculuk gideri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tarafların dava şartı olan arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları, davalı tarafın sürece katıldığı ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda arabuluculuk giderinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de ilâmın İlgili Hukuk kısmının (6) numaralı paragrafında yer verilen 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları uyarınca, arabuluculuk gideri yargılama gideri olup anlaşmaya varılamaması hâlinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un “Yargılama giderlerinden sorumluluk” kenar başlıklı 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa Mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Yapılan açıklamalar doğrultusunda kısmen kabul kararı verilen eldeki davada, arabuluculuk giderinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılması yerine tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru olmadığından bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.