Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/4488 E. 2023/8524 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4488
KARAR NO : 2023/8524
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davalı … (Polimeks Şirketi) vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 26.12.2013-30.10.2014 ve 03.03.2015-10.11.2017 tarihleri arasında davalıların …’daki şantiyesinde proje müdürü olarak çalıştığını, son ücretinin 4.500,00 USD olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatillerinde, resmî tatillerde, … … ve genel tatillerde çalışmasına rağmen söz konusu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, ücret alacağının eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … İth. İhr. Mim. Müh. İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. (Epotek Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, davacı ile müvekkili Şirket arasındaki ücret ve diğer ödemelerin TL olarak yapıldığını, alacakların USD olarak talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacının ikinci dönem çalışmasının 05.09.2015 tarihinde başladığını, davacının 28…2017 tarihinde istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, ücret miktarına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının şantiyede en yetkili kişi olması sebebiyle fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanmayacağını, hafta tatillerinin ve diğer tatillerin eksiksiz kullandırıldığını, faiz oranı ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Polimeks Şirketi vekili; zamanaşımı def’i ile husumet ve yetki itirazında bulunduklarını, davacı müvekkili Şirket çalışanı olmadığından herhangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 26.12.2013-30.10.2014 ve 05.09.2015-28…2017 tarihleri arasında davalı Şirketler nezdinde çalıştığı, son ücretinin 4.500,00 USD olduğu, … sözleşmesinin işveren tarafından haksız şekilde sona erdirildiği, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu; ancak davacının pozisyonu dikkate alındığında çalışma düzenini ve saatlerini kendisinin belirlediği, davacıdan daha yüksek bir pozisyonda çalışanın bulunmadığı anlaşıldığından fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanamadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının kabulüne; fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin toplam ücret alacağının daha fazla olduğunu, fazla çalışma, … … ve genel tatil ile hafta tatili taleplerinin reddi yönünde verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını ileri sürerek davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Şirketi vekili; … sözleşmesinin davacının istifa etmesi nedeniyle sona erdiğini, davacının 28…2017 tarihinden sonra davalı müvekkili nezdinde hiçbir şekilde çalışması olmadığını, davacı tanıklarının davacının tüm çalışma döneminde davacı ile beraber çalışmadıkları … olduğu hâlde tanıkların çalışma dönemleri tespit edilmeden tanık anlatımlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, dava dilekçesinde yemek ve barınma bedeline ilişkin iddia ve talepte bulunulmadığı hâlde raporda yemek barınma bedelinin de dâhil edilerek hesaplama yapılmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, eklenen bedellerin de fahiş olduğunu, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını, ücretin fahiş belirlendiğini, hüküm altına alınan alacak kalemlerinin ait oldukları dönemlerin döviz kuruna göre TL’ye çevrilmesi gerekirken USD cinsinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu savunarak davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı Polimeks Şirketi vekili; müvekkili Şirket yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, ücret tespitinin fahiş ve hatalı olduğunu, diğer davalı tarafça ödemelerin TL cinsinden yapıldığı ifade edilmiş olmasına rağmen USD üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacının istifa suretiyle işten ayrıldığı dikkate alındığında kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacağını, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen arabuluculuk ücretinin tamamının davalılardan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu savunarak davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunması sebebiyle alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının yerinde olduğu, tespit edilen ücretinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı tanığı tarafından da yeme, içme ve barınmanın işverence karşılandığı ifade edilmiş olup yemek ve barınma bedelinin 200,00 USD olarak tespitinde hata bulunmadığı, USD olarak talep edilen alacakların yine yabancı para cinsinden hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı; ancak dosyadaki e-posta yazışma içeriklerine göre davacının işi bıraktığı, diğer proje tekliflerini de kabul etmediğini bildirdiği, … sözleşmesinin proje bitimi nedeniyle işveren tarafından değil işçi tarafından feshedildiği anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu; ayrıca dosya kapsamına göre davacının, davalıya ait işyerinde şantiye şefi olarak görev yaptığı … olduğundan bu gerekçe ile fazla çalışma ücreti talebinin reddi yerinde ise de hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının da bu gerekçe ile reddedilmesinin yerinde olmadığı, tanık beyanlarına göre davacının söz konusu alacaklara da hak kazandığının anlaşıldığı gerekçesi ile başvurulan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ücret, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; banka kayıtlarının eksik değerlendirildiğini, ücret alacağının eksik hesaplandığını, müvekkilinin üst düzey çalışan olmadığından fazla çalışma ücreti alacağının reddinin hatalı olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının reddinin hatalı olduğunu, müvekkilinin proje bitimi nedeniyle işten çıkışının verildiğini, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Şirketi vekili; zamanaşımı def’i dikkate alınmadan karar verildiğini, tanıkların beyanlarının tüm çalışma dönemi için dikkate alınmasının hatalı olduğunu, davacı lehine ücret, hafta tatili, … … ve genel tatil ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının ücretinin miktarının hatalı tespit edildiğini, yemek ve barınma bedeline ilişkin dava dilekçesinde talep bulunmadığı gibi kabul edilen miktarın da hatalı olduğunu, ücret ödemelerinin TL cinsinden yapıldığını, alacak kalemlerinin muaccel olduğu tarihlerin ve bu tarihlerdeki döviz kurunun tespit edilerek tutarların TL’ye çevrilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı Polimeks Şirketi vekili; zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını, ücret tespitinin hatalı olduğunu, davacının tüm çalışma dönemi boyunca aynı ücret ile çalıştığının kabulünün hatalı olduğunu, asgari ücrete oranlama suretiyle geçmiş dönem ücret miktarının tespit edilmesi gerektiğini, yurt dışı çalışmalarında net-brüt ayrımı bulunmadığını, davacı ile aynı işi yapmayan, çalışma süreleri aynı olmayan davalıya karşı davası bulunan tanık beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, taraflarına eksiik vekâlet ücreti hükmedildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, husumet, ücretin miktarı, giydirilmiş brüt ücretin tespiti, … sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti ile ücret alacağı taleplerinin ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği ile davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 17, 24, 25, 32, 34, 41, 44, 46, 47 nci maddeleri ile 4857 sayılı Kanun’un 120 nci maddesinin atfı ile hâlen yürürlükte bulunan 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

3. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

4. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma alacağının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, … müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacağın varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

5. Aynı ilkeler, hafa tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı bakımından da geçerlidir.

6. Somut olayda, davacı tarafça işyerinde hafta tatilleri ile … … ve genel tatil günlerinde de kesintisiz şekilde çalışmaya devam edildiği ifade edilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre davacının her iki çalışma döneminde de (26.12.2013-30.10.2014 ve 05.09.2015-28…2017 tarihleri arasında) ayda iki kez hafta tatilinde çalıştığı, yılbaşı tatili ile dinî bayramların iki günü dışındaki diğer … … ve genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğinin kabulü ile hafta tatili ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacakları hesaplanmıştır. Ancak davacı tanığı M.Ö. davalı işyerinde 2017 yılının Temmuz ayında çalışmaya başladığını, 2016 yılının Mayıs ayında işten ayrıldığını; davacı tanığı H.D. 09.01.2017 tarihinde …’dan döndüğünü, bir seneye yakın işyerinde çalıştığını; davalı tanığı F.Ş. ise 2015 yılında 7,5 ay, 2017 yılında ise 4,5 ay işyerinde çalıştığını beyan etmişlerdir. Dosya kapsamına göre tanıkların beyanlarının yalnızca 05.09.2015-28…2017 tarihleri arasındaki davacının ikinci çalışma dönemine ilişkin olduğu dikkate alınarak bu dönem bakımından hafta tatili ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlandığının kabulü ile değerlendirme yapılması gerekirken, tüm dönem çalışma bakımından ilgili alacakların ispatlandığının kabulü ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

7. Diğer yandan, davacı tarafça dava dilekçesinde son dönem ücret alacağının ödenmediği iddia edilmiş olup davacı vekilince ibraz edilen açıklama dilekçesinde ücret alacaklarının 2017 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin olduğu ifade edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince dosya kapsamındaki … bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 2017 yılı Mayıs ayı dâhil ücretinin ödendiği, 2017 yılı Haziran ayı ücretinin ödenmediğinin kabulü ile 4.200,00 USD ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak banka ödemeleri TL üzerinden olup bu ödemelerin USD karşılıkları ve hangi döneme ilişkin oldukları hususları bilirkişi raporundan denetlenememektedir. Davacını talep konusu dönemi, yapılan ödemelerin USD karşılığı ve ilgili oldukları dönem dikkate alınmak suretiyle davacının ücret alacağı miktarının yeniden hesaplanması gerekmektedir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

8. Davalılar lehine hükmedilecek vekâlet ücreti miktarı da reddedilen miktar dikkate alınmak suretiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ilgili hükümlerine göre yeniden değerlendirilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05…2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.