Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/4382 E. 2023/4345 K. 24.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4382
KARAR NO : 2023/4345
KARAR TARİHİ : 24.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/5644 E., 2022/306 K.
DAVA TARİHİ : 03.02.2020
HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 34. … Mahkemesi
SAYISI : 2020/46 E., 2022/689 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; davanın niteliği gereğince kanunda ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin çay üretmekte, ürettiği gıda ürünlerinin satış ve pazarlaması ile iştigal etmekte olduğunu, Şirketin …, , …, …, ve … illerinde farklı konumlarda toplam 15 ayrı işyeri bulunduğunu, yetki tespitine ilişkin kararın, mevzuata aykırı olarak düzenlendiğini, müvekkili Şirkete ait işyerleri arasında, hukuki bağlılık, amaçta ve yönetimde birlik bulunduğundan, tüm işyerlerinin … bir işyeri olarak kabul edilmesi ve yetki şartlarının da buna göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkili Şirketin ana faaliyet konusunun çay üretimi, satışı ve pazarlaması olduğunu, dilekçedeki tabloda, 6, 7, 8, 9 ve 12 nci satırlarda gösterilen işyerlerinde çay üretimini gerçekleştirdiğini ve üretim süreci tamamlanan çayların çuvallara doldurularak 4 ve 10 uncu satırlarda gösterilen Düzce ve …’de bulunan fabrikalarına gönderildiğini, bu işyerlerinde paketleme işlemlerini yapıp ürettiği çayı, son tüketiciye satışa uygun hâle getirdiğini, 10 numaralı satırda gösterilen Düzce fabrikasında ayrıca toz ve küp şekerin paketleme faaliyetlerinin de yürütüldüğünü, 1 inci satırda gösterilen işyerinin, müvekkili Şirketin genel merkezi olup genel merkezde, Şirket yönetimi, pazarlama ve muhasebe faaliyetlerinin yürütüldüğünü, 2, 3, 11, 13, 14 ve 15 inci satırlarda gösterilen işyerlerinde, müvekkili Şirketin ürettiği gıda ürünlerinin depolanarak üretilen ürünlerin satış, pazarlama faaliyetlerinin yürütüldüğünü, 5 numaralı satırlarda yazılı işyerinde ise sadece satış ve pazarlama faaliyetlerinin sürdürüldüğünü, 15 numaralı işyerinin de yönetiminin müvekkili Şirkete ait olup, hukuki bağlılık unsurunun gerçekleşmiş olduğunu, tüm işyerlerinin çay üretimi ve satışı için örgütlenmiş olup, işyerlerinde aynı ortak amacın farklı aşamalarının gerçekleştirildiğini ve bu suretle işyerlerinin birbirini tamamladığını, davalı Sendikanın üye sayısının işçi sayısının yarısından daha az olduğunu, müvekkili Şirkete ait işyerlerinin … bir işyeri olarak kabul edilmeyeceği farz edilse bile bu durumda da tüm işyerlerindeki asıl faaliyet konusu gıda üretimi olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında, gıda sanayi işkolunda gözükmeyen işyerlerinin de işkolunun tespit edilip müvekkili Şirkete ait 15 işyerinde çalışan işçilerin toplam sayısı esas alınarak yetki şartının sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini, müvekkili Şirkete ait işyerleri ile ilgili İşkolları Yönetmeliği’ne uygun olarak … tarafından yapılmış işkolu tespiti de bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 24.01.2020 tarihli ve 244190 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK’ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Genel Müdürlükçe kurulu sendika yetki sistemine, SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, kayıtlara göre Sendikanın yeterli çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık tarafından tespit esnasında itiraz konusu işyerleri gıda sanayi işkolunda yer almadığı için dikkate alınmadığını, bu aşamadan sonra da alınmasının mümkün olmadığını, çünkü … kodu olarak bilinen bu kodlama sisteminin tamamen işverenin tercihi olup işyeri kuruluşunda bu kodlamanın işveren tarafından tercih ile ilgili resmi birimlere iletildiğini, bu aşamada işverenliğin kendi tercihi ile belirlediği kodlama sonrasında farklı bir işkolundaki işyerlerini gıda sanayi işkolunda imiş gibi göstermeye çalışmasına muvafakatleri bulunmadığını, ikrar ile dilekçede belirtildiği üzere bu işyerlerinin ticaret, büro, eğitim ve … sanatlar işkolunda yer aldığını, kendi beyan ve gıda sanayi işkolunda 10 ayrı işyeri ayrım ve sıralaması yapıldıktan sonra hepsinin bir işyeri olarak kabul edilerek %40 yerine yarıdan bir fazla sayı hesabı yapılmasının Kanun’a aykırı bir iddia olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği’nin 27 nci maddesine göre işyeri açılış bildirgesinin verildiği, bu bildirgeye göre 4 haneli … kodunun işyerince belirlendiği ve SGK’ya bildirildiği görülerek ve bu koda göre işyerlerinin işletme olarak esas alınması kanaati ile çalışan işçi sayısı ve üye sayısı dikkate alındığında sendikalı işçilerin işyerinde çalışan işçilerin %40,77 oranında olduğu, bu sonuca göre Sendikanın yetkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin kararında usule ve esasa ilişkin iddia, talep ve itirazlarının karşılanmamış olması ve bu hususta herhangi bir gerekçenin yazılmamış olmasının, Anayasa ve kanuna aykırı olduğunu, itirazları karşılanmadan sadece … kodu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinin, hukuka ve yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını, müvekkiline ait işyerlerinin … bir işyeri mi yoksa işletme mi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini, müvekkiline ait işyerlerinin … bir işyeri mi, işletme mi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın ve müvekkili Şirkete ait işyerlerinin girdiği işkolunun, ön mesele olarak çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine göre yetki tespitine esas alınan işyerlerinin gıda sanayi işkolunda kayıtlı olduğu, yetki tespitinden önce işyerlerinin işkoluna dair bir itiraz ve başkaca bir tespit talebinin de söz konusu olmadığı, işveren tarafından yetki tespit başvuru tarihinden sonra işkolu tespit talebinden bulunulduğu, bunun üzerine Bakanlığın Resmî Gazete’de yayımlanan 2021/153 sayılı işkolu tespit kararı ile yetki tespit konusu işyerlerinden (1029583, 0019905, 1003954 ve 0012897) sicil numaralı işyerlerinin gıda sanayi işkolunda, (1017601, 1024072, 1665597, 1103685 ve 1469015) sicil numaralı işyerlerinin ticaret, büro, eğitim ve … sanatlar işkolunda, (1361680, 1223675 ve 1344063) sicil numaralı işyerlerinin gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk işkolunda yer aldığının tespit edildiği, inceleme konusu davada, işveren tarafından ileri sürülen işkolu itirazının mevcut yetki uyuşmazlığında ileri sürülemeyeceği ve bu talebin ancak bir sonraki dönem için geçerli olabileceği, hukuk devleti kavramı çerçevesinde hukuki belirlilik ve hukuki öngörülebilirlik ilkeleri nazara alındığında uyuşmazlığın yetki tespiti için başvuru tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafından yetki tespitinin iptalini gerektirecek başkaca bir hususun kanıtlanamadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu … sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu … sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu … sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu … sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu … sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı … günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı … günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı … günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı … günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İnceleme konusu davada, … tarafından 21.01.2020 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait 10 birimin işletme teşkil ettiği, işletmede toplam 994 işçi çalıştığı ve 405 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu … sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına dair 24.01.2020 tarihli ve 244190 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.

3. Öncelikle belirtmek gerekir ki yetki tespitine esas alınan birimler dışında dikkate alınması gerektiği ileri sürülen işyerleri farklı işkolunda yer aldığından, bu işyerlerinin yetki tespitinde dikkate alınması olanaklı değildir. Diğer taraftan somut uyuşmazlıkta davacı işveren tarafından yetki tespitine esas alınan birimlerin … bir işyeri niteliğinde olduğu ve Sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanması gerektiği de iddia edilmiştir. Dosya kapsamına göre de aynı işkolunda yer alan tespite konu birimlerin … bir işyeri niteliğinde olup olmadığı yahut işletme niteliğinde olup olmadığı hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gerekmektedir. Yetki tespitine konu işyerlerinde keşif icra edilmediğinden, uzman olmayan bilirkişi tarafından düzenlenen rapor da hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.

4. Bu noktada bir toplu … sözleşmesi ünitesi olarak işyeri ve işletme kavramlarının açıklanması faydalı olacaktır. 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı … Kanunu’na (4857 sayılı Kanun) atıf yapılmıştır. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında işyerine bağlı yerler ile eklentiler ve araçların bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması hâlinde bunların … işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda amaçta birlik yani aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ve yönetimde birlik yani aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu yerin dışına taşmıştır. Bu bağlamda 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde “İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan … organizasyonu kapsamında bir bütündür.” hükmü düzenlenmiştir.

5. Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu … sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkindir (Talat …, Toplu … Sözleşmesinin Düzeyi ve Türleri, … 2013, s.128; … Doğan …, … Hukukunda İşyeri ve İşletme, … 2007, s.344). Dairemizin uygulaması da, işletme toplu … sözleşmesine ilişkin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu yönündedir.

6. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece aralarında hukuk fakültesi … hukuku anabilim dalında görev yapan öğretim üyesi, gıda mühendisi ve insan kaynakları/işletme uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi kurulu teşkil edilmeli, tespit konusu olup diğer illerde bulunan birimlerin işleyişine ve ticari faaliyetlere ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmeli, Şirket merkezi ile … ilinde yer alan birimlerde keşif icra edilmeli, tespit konusu birimlerin bağımsız şekilde faaliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, bütün birimlerin Merkezden yönetilip yönetilmediği belirlenmeli, bu hususlarda tarafların beyanı alınmalı, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında tespit konusu birimlerin … organizasyonu kapsamında … bir işyeri niteliğinde bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, gerekirse tespit konusu farklı illerde bulunan birimlerde de keşif suretiyle bilirkişi incelemesi icra edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.