Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/4196 E. 2023/4147 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4196
KARAR NO : 2023/4147
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2290 E., 2022/4165 K.
DAVA TARİHİ : 11.09.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 36. … Mahkemesi
SAYISI : 2017/511 E., 2019/567 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … sözleşmesinin 28.02.2017 tarihinde emekli olduğunu, 31.08.2000 tarihinde yürürlüğe giren Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği’nin 75/ E maddesi ile “Ücret ve Fazla Çalışma Esasları” bölümünün 4 üncü maddesine göre, toplu … sözleşmesi ile sendika üyesi işçilere verilen ücret zammının, sendika üyesi olmayan personele de aynen yansıtılacağının düzenlendiğini, 31.08.2000 tarihi ile fesih tarihi arasındaki toplu … sözleşmesi zam farkları, ücret, ilave tediye ve ikramiyelere yansıtılarak hesaplanmasını, toplu … sözleşmesi zam farklarının döneminde ve olması gerektiği gibi davacıya yansıtılmaması nedeniyle temel ücretinin eksik ödendiğini ve emekli olduğu dönemde yapılan ikale sözleşmesi gereği yıllık izin ücreti ile 7 aylık ücret tutarında teşvik ödemesinin de eksik ödendiğini iddia ederek ücret, ilave tediye, ikramiye, yıllık izin ve teşvik ödemesi fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm alacaklarına karşı zamanaşımı def’inde bulunduklarını, … sözleşmesinin 28.02.2017 tarihinde karşılıklı anlaşma ile sona erdiğini, davacının hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, davacının 19.09.2008 tarihinde imzaladığı … sözleşmesinin 2 nci maddesi gereğince ücret artış oranlarının her yılın Ocak ayında İcra Kurulunca kararlaştırılacağını, 01.07.2008 tarihinde kabul edilen ve 26.09.2008 tarihinde yürürlüğe giren … … AŞ İnsan Kaynakları Çalışma Esasları ile davaya dayanak olan Yönetmelik ve ilgili maddesi yürürlükten kaldırıldığı için davacının ancak 26.09.2008 tarihine kadarki taleplerinin, o da zamanaşımına uğramamışsa, dikkate alınabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 15.11.2000-31.12.2008, 01.09.2015-28.02.2017 dönemlerinde toplu … sözleşmelerinden yararlanma hakkı bulunan kapsam içi personel olarak görev yaptığı, davacıyla davalı arasında kapsam dışı personel olarak 1. tip … sözleşmesi imzalanmadığı, yine sunulan bir kısım bordrolarda kapsam içi personel olarak gösterildiği, bu sebeple Kapsam Dışı Personel Çalışma ve Ücret Esasları’ndan da faydalanma hakkı bulunmadığı ve davacının tüm hizmet dönemi bakımından toplu … sözleşmesi zamlarından yararlanma hakkı bulunmadığı ve yine kapsam içi personel olarak toplu … sözleşmelerinden yararlanmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 15.11.2000 tarihi itibarıyla 4857 sayılı … Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamına geçtiğini ve kapsam içi personel olarak Sincan … Müdürlüğünde tekniker unvanı ile çalışma yaptığını, 19.09.2008 tarihinde imzalanan Kapsam Dışı 1. Tip Sözleşme ile de şef tekniker olarak kapsam dışı statüye geçirildiğini, bu hususun tarafların kabulünde olduğunu, düzenlenmesine müdahalesi olmayan bordrolara itibarla kapsam içi kabul edilemeyeceğini, ücretin işçinin rızası dışında değiştirilemeyeceğini, sözleşme tarihinden sonra yapılan değişikliğin 27.09.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve işçi aleyhine olduğunu, bu değişikliğe onay vermediklerini, müvekkilinin kapsam dışı personel statüsünde olduğu 19.09.2008 tarihi ile 31.08.2015 arasındaki süreçte uygulanması gerekirken uygulanmayan toplu … sözleşmesi zamlarının uygulanması, 31.08.2015 sonrası ise her ne kadar kapsam içi statüye geçmekle doğru zam oranı uygulansa bile kapsam içi statüye geçmeden evvelki son ücretinin olması gereken tutarda olmaması nedeniyle emekli olduğu tarihe kadar zamların uygulanarak ve son olarak dönemler itibarıyla aldığı ve alması gereken tutarlar arasındaki farkın belirlenmesi ile hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının, davanın kabulüne karar verilmek üzere kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından en son imzalanan … sözleşmesinin tarihinin 19.09.2008 olduğu ve … sözleşmesinin 4 üncü maddesinde “Personel okuduğu ve bilgi sahibi olduğu Kapsam Dışı Personel Esaslarını işin görülmesinde uygulanacağı öngörülen usul ve esasları bu sözleşmesinin eki kabul eder.” düzenlemesinin yer aldığı, 19.09.2008 tarihi itibarıyla 01.07.2008 tarihli İnsan Kaynakları Çalışma Esasları başlıklı iç yönetmelik kabul edildiğinden, yeni iç yönetmeliğin işçiye tebliği ile 31.08.2000 tarihli Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği’nin yürürlükten kalktığı ve 19.09.2008 tarihli … sözleşmesi ile bu değişikliğe muvafakat edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, 19.09.2008 tarihli … sözleşmesi ile muvafakat edilen İnsan Kaynakları Çalışma Esasları başlıklı İç Yönetmelik’te kapsam dışı personel için kapsam içi personele yapılan ücret zamlarının uygulanmasına dair bir hüküm öngörülmediğinden dava konusu alacakların reddinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin 19.09.2008 tarihinde 1. Tip … Sözleşmesi imzaladığı tarihten, 31.08.2015 tarihinde yeniden kapsam içi personel statüsüne geçtiği tarihe kadar kapsam dışı personel olarak çalıştığını, bir düzenlemenin geçerli olabilmesi için yürürlüğe girmesinin şart olduğunu, 01.07.2008 tarihinde kabul edilen İnsan Kaynakları Çalışma Esasları’nın yürürlük tarihinin 26.09.2008 olup bu tarihten evvel işçilerin söz konusu yeni Yönetmelik’e dair bilgisi olmadığını, kararda her ne kadar müvekkilininin 19.09.2008 tarihli sözleşmeyi imzalarken, yeni Yönetmelik gereği çalışma şartlarına muvafakati olduğu iddia edilse de söz konusu Yönetmelik yürürlüğe girmediğinden müvekkilin yeni düzenlemeden haberi olmadığını, davalının düzenlemeyi 01.07.2008 tarihinde yapmasına karşılık müvekkili ve diğer işçilerle sözleşme yaptığı tarih olan 19.09.2008 tarihinde yeni düzenlemeyi işçilere bildirmediğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra 26.09.2008 tarihinde yürürlüğe soktuğunu, nihayetinde müvekkilinin 19.09.2008 tarihinde bu düzenlemeden habersiz bir şekilde, sözleşmesinde atıf yapılan o tarihte yürürlükte olan 31.08.2000 tarihli Yönetmelik’in kendisine uygulanacağını zannederek sözleşmeyi imzaladığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya kapsam dışı işçi statüsünde çalıştığı dönem itibarıyla kapsam içi personele verilen toplu … sözleşmesi zamlarının yapılmasının gerekip gerekmediği ve bu itibarla ödenmeyen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun’un 22 nci maddesi hükmü.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.