Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/4145 E. 2023/4424 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4145
KARAR NO : 2023/4424
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3323 E., 2022/4427 K.
DAVA TARİHİ : 12.02.2021
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının da eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan toplu … sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 17.03.2022 tarihli kararıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının hesaplama bakımından hukuka uygun olduğu ancak hükmedilen alacaklara faiz başlangıç tarihi olarak bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinin uygulandığı, bunun doğru olmadığı, her alacak kalemi açısından dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 16…..2022 tarihli ilâmı ile; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamaların çelişkili olduğu, bilirkişi raporunda bir taraftan işçilerin 30…..2020 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden itibaren %4 oranında zam yapıldığının ifade edildiği, diğer taraftan … ile bağlı işyerlerinde çalışan üyelere 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanacak enflasyon farkı kapsamında da 01.01.2021 tarihinden itibaren 5,37 enflasyon farkı uygulanacağının belirtildiği, ancak raporda hangi oranın veya oranların hangi gerekçe ile hesaplamalara esas alındığı belirtilmediği gibi rapordaki hesaplama tablosununda denetime elverişli olmadığı, 31.10.2020 tarihinde sona eren toplu … sözleşmesinin art etkisinin söz konusu olmadığı, … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunduğu takdirde, işçiye o yıl için ödenecek ücretin Ocak 2021 dönemindeki yeni asgari ücret miktarına göre belirlenmesi yerinde ise de bu ücrete ayrıca %4 oranında zam uygulanmasının mümkün olmadığı, sonuç itibarıyla 01.01.2021 tarihinden itibaren ücret farkı ile diğer fark alacaklarına ilişkin hesaplamaların ne şekilde ve hangi ölçülere göre yapıldığının hükme esas alınan rapordan anlaşılamadığı, yetersiz rapora itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan toplu … sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi olmayıp söz konusu toplu … sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona erdiği nazara alındığında 01.01.2021 tarihinden sonrası için bu toplu … sözleşmesinde mevcut ikramiyeye ilişkin düzenlemeler göz önüne alınarak fark ikramiye alacağı hesabı yapılmasının hatalı olduğu, davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda, sürekli işçi kadrosuna alınırken davacıyla yeni … … sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmede asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, bu hâlde, her dönem geçerli asgari ücretin belli bir oranda fazlası belirlendikten sonra toplu … sözleşmesinde yazılı zammın uygulanması gerektiği, davalı işverence bu yöne uygun hareket edilmeyip davacının ücretinin eksik belirlendiği, davacının ödenmemiş fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunduğu, bozma ilâmı doğrultusunda arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki döneme ilişkin istemlerin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği, hesaplamanın son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklarla sınırlandırılması gerektiği, bozma sonrası alınan ek bilirkişi raporunda denetime elverişli şekilde usul ve yöntemince hesaplama yapıldığı, alacak miktarlarının bozma ilâmına, hukuka ve dosya içeriğine uygun şekilde belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davacının ücretinin düşürülmediğini, mevzuata ve toplu … sözleşmesine uygun olarak ödemelerin yapıldığını, taleplerin tümden reddi gerektiğini, hükmedilen faiz oranı ve tarihe itiraz edildiğini, dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, hüküm altına alınan alacakların arabuluculuk son tutanak tarihini aşmayacak şekilde hesaplanması, alacakların hesap yöntemi ve fark ikramiye alacağına uygulanan faizin türü hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi, 696 sayılı KHK’nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı … Kanunu’nun 22, 32 nci ve 34 üncü madde hükümleri, 6356 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.