Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/3810 E. 2023/4379 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3810
KARAR NO : 2023/4379
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2022/296 E., 2022/198 K.
DAVA TARİHİ : ….10.2021
KARAR : Karşı davanın usulden reddi
KANUN YARARINA

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen ve asıl davadan tefrik edilen takas mahsup talebine ilişkin karşı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

İstinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde tır şoförü olarak 09.03.2020 tarihinde çalışmaya başladığını, … sözleşmesini ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ücret, izin, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı işçinin haklı bir sebebi olmadığı hâlde … sözleşmesini feshettiğini, işverenden herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının müvekkili Şirkette çalıştığı süre boyunca, müvekkili Şirketten elden ve banka havalesi yolu ile kendi ücreti haricinde, geri ödemek ve/veya ileride doğacak hak ve alacaklarından mahsup edilmek üzere ekstra avanslar, paralar aldığını ve davacının bakiye borcunun 4.056,05 TL olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davada işçi tarafından ödenmemiş olan 4.056,05 TL yönünden takas mahsup talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesince 2021/414 Esasına kayıtlı asıl davanın 11.04.2022 tarihli duruşmasında, karşı davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut davanın, Mahkemenin 2021/414 Esas sayılı dosyasında karşı davanın tefrikine karar verildiğinden 4.056,05 TL takas mahsup talebine ilişkin olduğu belirtilmiş ve 2021/414 Esas sayılı davanın 17.02.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı vekiline arabuluculuk son tutanağının aslı veya onaylı suretinin sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği; ancak davalı vekilince verilen süre içinde arabuluculuk son tutanağının aslı veya onaylı suretinin sunulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile tefrik üzerine dosya üzerinden işlem yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı-karşı davalı işçi ile katılma yoluyla davalı-karşı davacı işveren vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2022 tarihli ve 2022/1606 Esas, 2022/1258 Karar sayılı kararı ile dava değerinin 8.000,00 TL istinaf sınırının altında olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının miktardan reddine karar verilmiş olmakla tefrik edilen karşı dava yönünden İlk Derece Mahkemesince verilen karar istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı; tefrik edilen karşı davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması istemi ile başvuruda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davadan tefrik edilen karşı davanın usulden reddine karar verilmesi hâlinde kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. 6100 sayılı Kanun’un “Yargılama giderlerinin kapsamı” kenar başlıklı 323 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
” (1) Yargılama giderleri şunlardır:
..
ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti.
…”

4. 6100 sayılı Kanun’un “Yargılama giderlerine hükmedilmesi” kenar başlıklı 332 nci maddesinin birinci fıkrasına göre yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir.

5. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (Tarife) “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” kenar başlıklı 7 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.”

6. Tarife’nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” kenar başlıklı 13 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
” (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
…”

3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta davacı-karşı davalı işçinin, kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacağının tahsili için açtığı asıl dava Mahkemenin 2021/414 Esasına kaydedilmiş ve davalı-karşı davacı işverence cevap dilekçesi ile birlikte açılan karşı davada işçi tarafından ödenmemiş olan 4.056,05 TL yönünden takas mahsup talebinin kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince 2021/414 Esasına kayıtlı asıl davanın 11.04.2022 tarihli duruşmasında, karşı davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

3. Asıl davadan tefrik edilen somut davada (karşı dava) ise duruşma yapılmaksızın davanın, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine ve tefrik üzerine dosya üzerinden işlem yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

4. Karşı dava, asıl davaya karşı açılmış bir dava olsa da asıl davadan ayrı ve bağımsız bir davadır. Bu sebeple asıl davadan tefrik edilsin ya da edilmesin, karşı dava yönünden kurulacak hükümde yargılama gideri ve vekâlet ücretine ayrıca hükmedilmelidir.

5. Somut dosyada her ne kadar İlk Derece Mahkemesince tefrik edilen karşı davada dosya üzerinden işlem yapılmış olması sebebi ile davacı-karşı davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş ise de bu kabul isabetli değildir. Şöyle ki asıl davadan tefrik edilen karşı dava, asıl dava ile birlikte görülmeye başlanmış ve yargılama sırasında davacı-karşı davalı işçi, karşı dava yönünden de kendisini vekille temsil ettirmiştir. Bu durumda, tefrik edilen karşı dava yönünden verilecek hükümde 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve 332 nci maddesinin birinci fıkrası ile karar tarihinde yürürlükte olan Tarife’nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca davacı-karşı davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmelidir.

6. Karşı davanın ayrı ve bağımsız bir dava olduğu ve asıl dava ile birlikte yargılaması devam ederken asıl davadan tefrik edilen karşı dava yönünden, yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine ayrıca hükmedilmesi gerektiğinin göz önünde bulundurulmaması hatalı olmuştur.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.