Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/3732 E. 2023/7603 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3732
KARAR NO : 2023/7603
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat Berra … ile davacı vekili Avukat … Akçaoğlu geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı firmanın yurtdışı projelerinde 10.07.2013-21.02.2014 ve 21.03.2014-23.11.2016 arası elektrik formeni olarak aylık net 2.000,00 USD ücret ile çalıştığını, bu ücretin 500,00 USD sinin elden avans olarak ödendiğini kalanının ise banka hesabına yattığını, iki dönem hâlinde çalıştığını ve her iki dönem için … sözleşmesinin davalı firma tarafından … taraflı olarak feshedildiğini, ilk dönem için hiçbir ödeme yapılmadığını, ikinci dönem için ise 3.110,44 USD kıdem tazminatı ve 1.625,26 USD ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını, haftanın 6 günü 08.00-19.00 arası çalıştığını, haftanın en az 3 günü 23.00’e kadar çalışıldığını, Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinden 2 ay öncesinden sabah saat 07.00’de mesailerin başladığını, ayda iki hafta tatili günü çalıştığını, Cumhurbaşkanı’nın ziyaretleri öncesi 2 ay boyunca 7 … çalışıldığını, dinî bayramların ilk günü ve yılbaşı hariç diğer günler çalışıldığını, normal ücret dışında hiçbir ücret almadığını, bankaya ödeme yapılırken “maaş+fazla mesai” açıklaması yapılmış ise de bunun gerçeği göstermediğini, altı ayda bir 14 günlük ücretli izin hakkı olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, … … genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasının yurt dışında gerçekleştiği ve gelir vergisi ile damga vergisinden muaf olduğunu, bu sebeple davacının net ücreti ile brüt ücretinin aynı olduğunu, davacının 21.03.2014-23.11.2016 arası elektrik formeni olarak çalıştığını, 1.111,00 USD ücret aldığını, tüm ödemelerin banka hesabına yapıldığını, fazla çalışmaların ücretlerinin de davacı tarafa ödendiğini, 3.110,44 USD kıdem tazminatı ile 1.625,26 USD ihbar tazminatı ödendiğini, çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arası olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve … … ile genel tatil günlerinde çalışma iddialarının yerinde olmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını ancak çıkış işlemleri sırasında sevhen 518,42 USD ödeme yapıldığını, hesaplamada bunun düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerindeki hizmet süresinin 10.07.2013-21.02.2014 ve 21.03.2014-23.11.2016 tarihleri arasında 3 yıl, 3 ay, 13 … olduğunu, emsal ücret araştırması, tanık anlatımları, banka kayıtları, dosyada mevcut ücret listeleri ve avans ekstreleri birlikte değerlendirildiğinde aylık ücret hususunda davacının iddiasını ispatladığı ve son aylık ücretinin net 2.000,00 USD olduğunu, davacının hizmet süresine göre 42 … yıllık izne hak kazandığı, sunulan yıllık izin formlarından davacının toplam 50 … izin kullandığı, yıllık izin alacağı olmadığı, dinlenen tanık anlatımları ile davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, haftada 22,5 saat fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların ilk günü ve 1 Ocak haricindeki resmî tatillerde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince fazla çalışma, hafta tatili ve … … genel tatil ücreti alacaklarından %40 oranında indirim yapılmasının hatalı olduğunu, %30 oranında indirim yapılması gerektiğini, davalı işverenin 1 tam yıl çalışması … yerine her 6 aylık çalışması karşılığında davacıya 14 günlük yıllık ücretli izin kullandırmayı kabul ve taahhüt ettiğini, emsal dosyalarda davalı Şirkette her 6 aylık çalışma karşılığında yıllık ücretli izne hak kazanıldığının kabul edildiğini, yıllık ücretli izin alacağının reddinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen aylık ücretin emsal ücrete aykırı olduğunu, davacının tüm çalışma dönemi boyunca aynı ücret ile çalışmasının mümkün olmadığını, aylık ücretin hatalı tespit edilmesinden kaynaklı fark kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının yerinde olmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıldığına dair ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğunu, davacı tarafından fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıldığına ve ücretlerin ödenmediğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunulmadığını, banka dekontlarıyla davacıya fazla çalışmasının karşılığının ödendiğinin … olduğunu, davacının ödemelere ihtirazi kayıt koymadığını, Yargıtay kararları gereğince haftalık 18 saatin üzerinde fazla çalışma yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle haftalık 28 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek yapılan hesaplamanın yerinde olmadığını, hesaplamalardan davanın izinde olduğu sürelerin dışlanmadığını, genel tatil hesabında pazar gününe denk gelen genel tatil günlerinin hesaplamadan dışlanması gerektiğini, davacı ile birebir çalışması olmayan ve davacı ile menfaat birliği içinde bulunan tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin mümkün olmadığını, tanıkların birbirinin çalışma düzenini görmesinin mümkün olmadığını, davacı ile tanıkların farklı alanlarda çalıştıklarını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine göre 6 ayda bir 14 … yıllık izne hak kazanılacağına ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir … sözleşmesi hükmü ya da bu hususun işyeri uygulaması hâline geldiğini ispata elverişli delil bulunmadığı, davacı tanıklarının beyanları, davacının ücret iddiasını destekleyen emsal ücret yazı cevabı nazara alındığında, davacının aylık ücretinin tüm hizmet süresi boyunca net 2.000,00 USD olduğunun kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacının …’de bulunduğu tüm sürelerin hesaplamalardan dışlandığı, davacı tanığı H.A’nın hizmet süresinin hesaplamaya esas tüm dönemi kapsadığı, davacı tanıklarının genel tatil ve hafta tatili çalışmalarına yönelik beyanları birbiri ile uyumlu olduğundan davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı ve yine davacı iddiası da gözetilerek yılbaşı ve dinî bayramların ilk günü hariç … … ve genel tatil günlerinde çalışıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmasının yerinde olduğu, ancak davacı tanıklarının işyerindeki normal çalışma düzeni ve normal çalışma düzeni dışındaki fazla çalışmalara ilişkin beyanları birbiri ile uyumlu olmayıp özellikle davalı işveren aleyhine davası olmayan davacı tanığının haftada 2-3 kez saat 23.00’e kadar çalışma yapıldığına ilişkin herhangi bir beyanı olmadığı, davacı tanıklarının beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının 1 hafta, haftada 6 … 08.00-17.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme süresi ile günde 8 saatten haftada 48 saat çalıştığı ve haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı, 1 hafta ise haftada 7 … 08.00-17.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme süresi ile günde 8 çalıştığı, hafta tatili alacağı ayrıca talep edildiğinden 7,5 saat üstü yarım saatin eklenmesi ile haftada 48,5 saat çalıştığı ve haftalık 3,5 saat saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken dosya kapsamındaki delillerle örtüşmeyecek şekilde haftalık 22,5 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, tanık beyanına göre hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarından %30 oranında indirim yapılmasının daha uygun olacağı gözetilmeksizin hakkın özünü etkileyecek şekilde %40 oranında indirim yapılmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ve ayrıca emsal dava dosyalarında davacıya karşı davası bulunan tanık beyanlarına da itibar edildiğini, davası olmayan diğer tanıklarının beyanlarının ise dikkate alınmadığını, karşı taraf vekâlet ücretinin de hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ve ayrıca somut uyuşmazlıkta … Hukuku’nun uygulanması gerektiğini ve indirim oranının yetersiz olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücret miktarı ile kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, … … ve genel tatil, hafta tatili yıllık izin ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanması ile işverence ödeme yapılıp yapılmadığı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 17, 22, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.

3. Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun, 4857 sayılı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ve … … ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.

7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ve … … ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan ya da işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte diğer delil ya da olgularla desteklenen bu tür tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, … müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar diğer delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

8. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince, davacı … beyanları ve dosya kapsamına göre davacının 1 hafta haftada 6 … 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı ve haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı, 1 hafta ise haftada 7 … 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı ve hafta tatilindeki günlük çalışma süresinin düşümü ile haftada 3.5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.

9. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı … beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yoktur. Davacı tanıklarından davalı işverene karşı davası bulunmayan Z.K, “Sabah 07:00 de servise binerdik 08:00-18:30/19:00 arası çalışırdık. Saat 19:00 da da servisle kampa geri dönerdik.” şeklinde beyanda bulunurken davalı işverene karşı davası bulunan diğer davacı tanığı, “Normal mesai sabah 08:00 akşam 17:00 saatleri arasındaydı.Mesai saatleri dışında haftada 2-3 … çalışıyorduk. Gece 23:00 kadar çalıştığımız olurdu. Fazla çalışma karşılığında herhangi bir ücret verilmiyordu.Ayda iki hafta 7 … çalışılıyordu, iki haftası 6 … çalışılıyordu. Hafta tatili pazar günü idi.Cumartesi günleri sabah 08:00 akşam 19:00 pazar günleri sabah 08:00-17:00 saatleri arasında çalışılırdı.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları ve yapılan işin niteliği birlikte değerlendirildiğinde; davacının 08.00-18.00 saatleri arası çalıştığının kabulünün dosya kapsamına daha uygun düşeceği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

10. Dava dilekçesinde davacı taraf davalı işverenin her 6 aylık çalışması karşılığı davacıya 14 günlük izin kullandırmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak yıllık izinlerini tam olarak kullandırmadığını beyan ederek yıllık izin alacağı talebinde bulunmuştur. Davalı taraf davacının kıdemine göre 28 … izin hakkının bulunduğunu, toplam 70 … izin kullandığı, buna göre yıllık izin alacağının bulunmadığı savunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince yıllık izin alacağı bakımından 6 ayda bir 14 … yıllık izne hak kazanılacağına ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir … sözleşmesi hükmü ya da bu hususun işyeri uygulaması hâline geldiğini ispata elverişli dosyada yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle yıllık izin alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında bulunan yıllık izin formlarında davacıya 6 aylık izin hakkı adı altında yıllık izin kullandırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafın iddiası ve dosya kapsamındaki yıllık izin belgeleri dikkate alındığında işyerinde 6 ayda bir izin hakkı doğması yönünde işyeri uygulaması bulunduğunun kabulü gereklidir. Hâl böyle olunca davacının 6 ayda bir 14 … yıllık izin hakkı kazandığı kabul edilerek hizmet süresine göre hak ettiği yıllık izin süresi tespit edilmeli, bu süreden dosya kapsamına göre kullandığı … olan izin süreleri mahsup edilerek yıllık izin alacağı belirlenmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.