Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/3730 E. 2023/6712 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3730
KARAR NO : 2023/6712
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Doğanyiğitler Lpg Taşımacılık İnşaat ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketinde … yıllar çalıştığını, davalı Şirketin İPRAGAZ markasının bölge distribütörü olduğunu, Anadolu Yakası tüp … dağıtım ve satışında davalı Şirketin yetkili olduğunu, taşıma araçları ile işlerini gerçekleştirdiğini, 2.04.2020 tarihinde Şirket sahibi ve yetkilisi M.A.D’nin tüm çalışanları Büyükbakkalköy’deki depoya çağırdığını ve İPRAGAZ AŞ ile işbirliklerinin bittiğini dolayısıyla da işin sonlandığını bildirdiğini, çalışanlardan araç anahtarları ve … ile ilgili taşıdıkları diğer eşyaların alındığını, çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çıkışının toplantının bir … öncesinden gerçekleştiğini, tüm işçilere arabulucu eşliğinde çıkışları verilerek ödemelerinin bir kısmının verileceğinin, ödemenin 3 taksit hâlinde yapılacağının söylendiğini iddia ederek arabuluculuk tutanağının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ile işçilik alacakları talepli dava açıldığını, davalının İPRAGAZ AŞ ile bayilik sözleşmesi gibi ve sair sözleşmeler ile ticari ilişkisi bulunduğunu ancak 36 yıldır yapmış olduğu tüp dağıtım işinin işveren İPRAGAZ AŞ tarafından feshedildiğini, ihtarnamede de görüleceği üzere sözleşmenin feshedilme gerekçesinin “…. sipariş, faturalandırma, müşteri bilgileri ve tahsilat konularındaki tespit edilmiş olan sorunlar, sözleşmeye uygun olarak hizmetlerin yürütülmemesi ve müşterilerden gelen şikayetler…” şeklinde belirtildiğini, davacı gibi direkt satış yapan personelin olumsuz davranışları olduğunu, söz konusu bu ihtarname ile davalının gelir elde ettiği … … yapmış olduğu müşterisini kaybetmiş ve ticari faaliyetleri durduğunu, bu nedenle ihtarname geldiği … bütün personel ile 30.03.2020 tarihinde toplantı yapıldığını ve ihtarnameyi de H.B’nin toplantıya katılanlara yüksek sesle okuduğunu, toplantı sonucunda ise ortak karar ile … sözleşmesinin arabuluculuk yolu ile sona erdirilmesine karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ihtiyari arabulucuya usulüne uygun bir başvurusunun olmadığı, yapıldığı belirtilen görüşmelerde birçok işçiye aynı şekilde sırayla davalı işverenin adresinde belgelerin imzalatıldığı, 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 420 nci maddesine aykırı şekilde ibra etkisi kazandırılmaya çalışıldığı, tazminat ve alacaklarla ilgili olarak delil oluşturma ve dava açma yasağı oluşturma yönünde çaba içine girildiği, usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusu ve görüşmesi yapılmadığı gibi mevzuat hükümleri çerçevesinde arabuluculuk anlaşma belgesinin düzenlenmediği, tüm bu tespitler karşısında dava tarihi itibarıyla taraflar arasında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (6325 sayılı Kanun) hükümlerine uygun ihtiyari arabuluculuk faaliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; arabulucuya başvuru dava şartı gerçekleştirilmeden dava açıldığını, bu nedenle davanın usulden reddi yerine kabul edilmesinin 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’na aykırılık teşkil ettiğini, İlk Derece Mahkemesi kabulünün aksine usulüne uygun bir başvurunun yapıldığı ve arabulucu belirleme tutanağı belgesinde arabulucunun taraflarca ortak belirlendiğinin de … olduğunu, söz konusu bu işlemlerde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesince dosyaya sunulan davacı tarafından imzalı kesin delil niteliğindeki ücret bordroları gibi imzalı belgeleri havi şahsi sicil dosyası ve arabuluculuk anlaşma tutanağından sonra ödenen miktar dikkate alınsa davacı tarafın bir alacağının bulunmadığının tespit edilebileceğini, araştırmanın eksik ve yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işçilik alacaklarına ilişkin davanın eldeki dosyadan tefrik edildiği, 01.04.2020 tarihli arabulucu belirleme tutanağı başlıklı belgede; taraflarca arabulucu olarak H.Y’nin tayini konusunda birlikte hareket ettikleri, ortak kararla arabulucuyu seçtikleri, taraflara arabuluculuk görüşmeleri ile ilgili taraflara bilgilendirme ve aydınlatma yapıldığı, ihtiyari arabuluculuk son oturum tutanağında ihtiyari arabuluculuk görüşmelerinin 6325 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi çerçevesinde 01.04.2020 tarihinde anlaşma ile sona erdiğinin yazılı olduğu, 01.04.2020 tarihli ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinde, tarafların net kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yol parası, yemek parası , … arama izni ücreti, maaş alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacağı için kararlaştırılan ödemelerin tarihleri ile birlikte ödenmesi konusunda anlaştıkları, söz konusu tutanakların taraflarca ve arabulucu tarafından ihtirazi kayıtsız imzalandığı, her ne kadar gerek davacı vekilince gerekse İlk Derece Mahkemesince ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı düzenlendiği kabul edilmiş ise de; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 07.12.2021 tarihli ve 2021/5860 Esas, 2021/16271 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 6098 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinde, yanılma veya aldatma sebebi ile ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan tarafın, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak 1 yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmemesi veya verdiği şeyi geri istememesi hâlinde, sözleşmeyi onadığının kabul edilmiş sayılacağı hükmü göz önüne alındığında, ihtiyari arabuculuk anlaşma tutanağının 01.04.2020 tarihinde düzenlenmiş olması, davanın ise 13.10.2021 tarihinde açılmış olması karşısında, kanunda öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile anılan tutanağın iptaline karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kanun hükümlerine göre usulüne uygun bir başvuru olmadığı, arabuluculuk görüşmelerinin hiç yapılmadığı ve mevzuat hükümleri çerçevesinde usulüne uygun, geçerli bir tutanak düzenlenmediği, usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusu ve görüşmesi yapılmadığı gibi mevzuat hükümleri çerçevesinde arabuluculuk anlaşma belgesinin düzenlenmediği, arabulucunun kamu düzeninden aldığı yetkiyi kötüye kullandığı, bir senelik hak düşürücü sürenin uygulanacağı varsayımında öğrenme tarihi olarak ne zaman esas alınacağının ele alınması gerektiği, sonuç olarak bu çalışanlar imza attıkları belgenin böyle bir sonucu olacağını bilmediklerini, ancak zamanla sorgulamaya başladıklarında avukatlar ile karşılıklı fikir alışverişinde bulunduklarında gerçeğin ayırdına vardıklarını, … sözleşmesinin sona ermesinden sonra düzenlenecek olan ibra sözleşmelerinin 6098 sayılı Kanun’un 420 nci maddesindeki kriterleri taşımak zorunda olduğunu, taraflara imzaladıkları belgenin ne anlama geldiği ve gelecekte ne gibi sonuçları olduğu açıklanmamış gerekli aydınlatmanın yapılmadığını, bu derece kamu hukukunun özü olan bir meselede sadece … hukuka dair ve kamu düzenine aykırı hususları dışlayacak şekilde inceleme yapmanın hukuka aykırı olduğunu ve sürecin kanuna uygun şekilde yürütülmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arabuluculuk sürecinin kanuna uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğine ve buna göre dava konusu ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6325 sayılı Kanun’un “Amaç ve kapsam” kenar başlıklı 1 … maddesinin ikinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
“Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri … veya işlemlerden … … hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. …”

2. 6325 sayılı Kanun’un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“…
(b) Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların … üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde … önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık … yöntemini,

ifade eder”

3. 6325 sayılı Kanun’un “İradi olma ve eşitlik” kenar başlıklı 3 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. (Ek cümle:6/12/2018-7155/22 md.) Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.
(2) Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler.”

4. 6325 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir.

5. 6325 sayılı Kanun’un 11 … maddesinin birinci fıkrasında arabulucunun, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.

6. 6325 sayılı Kanun’un “Arabulucuya başvuru” kenar başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
” Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir.”

7. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.