YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3696
KARAR NO : 2023/3856
KARAR TARİHİ : 14.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2022/107 E., 2022/532 K.
DAVA TARİHİ : 16.10.2014
KARAR : Davaların kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Davacı ve davalılardan … Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürlüğü vekilleri
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : … 3. … Mahkemesi
SAYISI : 2016/430 E., 2016/350 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : … 3. … Mahkemesi
SAYISI : 2016/58 E., 2016/48 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ve davalı … Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Müdürlüğüne ait işlerde sözleşme ile faaliyet gösteren diğer davalı Şirkette çalışmakta iken … sözleşmesinin feshedildiğini, asıl işveren ve alt işveren arasındaki … ilişkisinin muvazaalı olup müvekkilinin işe giriş tarihinden itibaren asıl işverenin işçisi kabul edilmesini gerektiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili … 3. … Mahkemesinin 2016/430 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde; davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davacı vekili … 3. … Mahkemesinin 2016/58 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu davacının davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçelerinde; diğer davalı ile yapılan yapım ihalesi sonucu sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre diğer davalı yanında çalışan işçilerin hak ve alacaklarından sorumlu olmayacaklarını, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumetin yanlış yöneltildiğini, Kurumun işveren sıfatının bulunmadığını, diğer davalı Şirket ile muvazaalı bir ilişkinin bulunmadığını savunarak davaların reddini istemiştir.
2. Davalı … İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi (Star AŞ) vekili cevap dilekçelerinde; davaların gerek usulden gerekse esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23…..2016 tarihli ve 2014/885 Esas, 2016/1096 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilince işbu dosyada yargılama sırasında muvazaa iddiasında bulunulduğu ve muvazaa hususunun resen araştırıldığı, davalıları TTK Genel Müdürlüğü ve Star AŞ olan 30 civarında açılan işe iade davasında yine davacı vekili tarafından muvazaa iddiasının gündeme getirildiği, mahkemelerce verilen kararların temyizi üzerine Yargıtayın pek çok ilâmında davalılar arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunun tespit edildiği, muvazaa tespitine ilişkin emsal ilâmlar dikkate alınarak yargılamaya devam edildiği, davacının davalı işyerinde davalı … asıl işveren, davalı … AŞ alt işveren olmak üzere işçi olarak çalışırken … sözleşmesinin feshedildiği, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşmiş yargı ilâmları ile tespit edildiği gerekçesiyle dava ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04…..2020 tarihli ve 2017/27401 Esas, 2020/5707 Karar sayılı ilâmıyla; davalı … Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek muvazaa araştırması yapılmasına yönelik olarak Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 03.12.2020 tarihli ve 2020/415 Esas, 2020/472 Karar sayılı kararıyla; aynı gerekçe ile bozulan emsal dosyada alınan bilirkişi raporu esas alınarak davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, TTK Genel Müdürlüğü ile birlikte davalı … AŞ’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle dava ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.03.2021 tarihli ve 2021/1664 Esas, 2021/5466 Karar sayılı ilâmıyla; bozma ilâmında belirtilen şekilde araştırma yapılmadan ve bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 29.07.2021 tarihli ve 2021/233 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verildikten sonra yargılamaya devam edilerek, emsal dosyada yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunun belirtildiği, Şirket tarafından kullanılan bir kısım araç gerecin davalı Kuruma ait olduğu, işin niteliğinin kurumun sahip olduğu teknoloji ve uzmanlık alanını aşacak boyutta olmadığı, galeri açma işinin 150 yıldır davalı Kurum tarafından bizzat kendi işçileri ve araç gereçleri ile yapılmakta iken üretim hedeflerinin tutturulması amacıyla alt işverene devredildiği bu nedenle davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle dava ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.01.2022 tarihli ve 2021/12977 Esas, 2022/600 Karar sayılı ilâmıyla; taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı, kanunen geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu kabul edilerek talep konusu alacaklar hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma kararı, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre galeri sürme işinin alt işverene gördürülebileceği, salt bu nedenle ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, alacakların davacının son ücreti esas alınarak hesaplandığı, taleple bağlılık ilkesi gereğince Yapım İşleri Şartnamesinin dikkate alınmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen 2016/430 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2016/58 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, daha önce verilen kararlar ile muvazaanın kesinleştiğini, Mahkemece asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olduğu kabulüne göre verilen kararının adil yargılanma hakkı ihlal ettiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı … vekili; emsal Yargıtay kararları gereğince kıdem tazminatından sorumlu olmadıklarını, müvekkili ile diğer davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığını, müvekkilinin işveren sıfatı bulunmadığını ve alacaklardan sorumlu olmadığını, verilen işin anahtar teslim … olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı … Kanunu’nun “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde … alan ve bu … için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile … aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, … sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
3. Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin “Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin (b) bendi şöyledir:
“Alt işverene verilen …, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen … işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir … olmalıdır.””Alt işverene verilen …, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen … işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir … olmalıdır.”
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı … vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.