YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/344
KARAR NO : 2023/2836
KARAR TARİHİ : 22.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 30.09.2022
SAYISI : 2022/246 E., 2022/377 K.
DAVA TARİHİ : 15.04.2014
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece davacı vekilinin talebi üzerine 30.09.2022 tarihli ek karar ile hüküm vekâlet ücreti yönünden düzeltilmiştir.
Mahkemenin 21…..2022 tarihli asıl kararı taraf vekillerince, 30.09.2022 tarihli ek kararı davalı …vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, asıl ve ek karara ilişkin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı …A.Ş. … Bölge Müdürlüğünde 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun (5953 sayılı Kanun) kapsamında foto muhabiri ve muhabir olarak 21.07.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, çalışması devam ederken görev yeri ve … koşullarında hiçbir değişiklik olmaksızın 11…..2011 tarihinden itibaren diğer davalı Şirket üzerinden sigorta bildirimlerinin yapıldığını ve 31.01.2014 tarihinde haklı neden olmaksızın … sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek davacının fazla çalışma ücreti ve %5 fazlalığa ilişkin alacağı ile … bayram ve genel tatil ücreti ve %5 fazlalığa ilişkin alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı …vekili cevap dilekçesinde, davacanın Anadolu Ajansında … sözleşmesine dayalı bir çalışmasının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı BKS Savunma Sanayi Ltd. Şti. (eski unvanı … Prodüksiyon Reklam ve …. Ltd. Şti.) vekili cevap dilekçesinde; davacının kıdem tazminatı ve diğer haklarını alarak 31.01.2014 tarihinde işten ayrıldığını, ücret alacaklarına ilişkin taleplerinin yersiz olduğunu ve davacının 5953 sayılı Kanuna tâbi olmadığından fazla çalışma ücreti ile … bayram ve genel tatil ücretinin %5 fazlalığının da söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.12.2015 tarihli ve 2014/692 Esas, 2015/881 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından vardiya sürelerinden daha fazla çalışıldığının puantaj kaydı veya işverenden sadır belge ile ispat edilemediği, davacıya ücret bordrolarına göre genel tatil çalışmalarının denk geldiği bazı aylarda “fazla mesai” adı altında ödemeler yapıldığı, davacının bu aylar dışındaki genel tatillerde çalıştığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 03.04.2019 tarihli ve 2016/8879 Esas, 2019/7498 Karar sayılı ilâmı ile; yargılama esnasında dinlenilen davacı tanıklarının davacının çalışmasına ilişkin beyanlarının Mahkemece değerlendirilmediği, davacı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmamasını gerektirir bir husus da bulunmadığı, bu nedenle davacı tanıklarının beyanları değerlendirilerek davacının fazla çalışma alacağı ve buna göre fazla çalışma %5 fazlalık alacağının hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.09.2019 tarihli ve 2019/291 Esas, 2019/465 Karar sayılı kararı ile; davacının haftada 7 saat fazla çalışma yaptığı, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar doğrultusunda davacının fazla çalışma alacağı ve fazla çalışma %5 fazlalık alacağının gerekli indirim uygulanarak hüküm altına alınacağı, temyiz dışında kalan ve uyulan bozma sebepleri ile kazanılmış hak ilkeleri göz önünde tutularak … bayram ve genel tatil çalışma ücreti ve % 5 fazlalığına dair taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli ve 2019/8495 Esas, 2019/23191 Karar sayılı ilâmı ile; fazla çalışma ücreti alacağının %5 fazlalığı hüküm altına alınmış ise de 19.11.2019 tarihli ve 30953 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile belirtilen alacağın %5 fazlalığının dayanağı olan normun iptal edildiği, bu iptal kararının kesinleşmemiş davalara da tatbiki gerektiği, buna göre fazla çalışma ücreti alacağının %5 fazlalıkları talebi yönünden davanın reddi gerektiği, talep dava tarihinden sonra Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının gereği olarak reddedileceğinden, bu ret nedeniyle oluşan miktar bakımından davalı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği, davacı tanıklarının davalı işyerinde çalışma sürelerinin tespit edilerek davacı ile birlikte çalıştıkları sürelerle bağlı kalınarak hesaplama yapılması, hesaplama yapılırken 12 saatlik çalışma süresinden 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülmesi, banka kayıtları ile fazla çalışma tahakkuku olan dönemlerdeki ödemelerin uyumlu olması hâlinde fazla çalışma ödemelerinin de mahsup edilmesi ve sonucuna göre fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.10.2021 tarihli ve 2020/95 Esas, 2021/567 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının fazla çalışma ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alınması gerektiği, bu alacakların %5 fazlalığına dair talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 23.03.2022 tarihli ve 2022/2607 Esas, 2022/4015 Karar sayılı ilâmı ile; bozma kapsamı dışında bırakılan 26.09.2019 tarihli karara dayanak alınan 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen aylık ücret miktarı ve haftalık fazla çalışma süresinin hesaplanma yöntemi bakımından davalılar lehine meydana gelen usuli kazanılmış hak ihlal edilmek suretiyle 12.12.2019 tarihli bozma sonrası alınan 08.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda davalıların aleyhine olacak biçimde davacının aylık ücreti ve haftalık fazla çalışma süresinin yeniden belirlenerek yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporundaki aylık ücret miktarı ve haftalık fazla çalışma süresinin hesap yöntemi bakımından davalılar lehine meydana gelen usuli kazanılmış hak ilkesince, haftalık fazla çalışmanın arızi ve … yoğunluğu dışında 22.00-10.00 saatleri arasında günde 12 saat ve haftada 5 gün olduğu, 1 saat ara dinlenme süresi düşüldüğünde haftalık çalışma süresinin 55 saat olarak belirlendiği, 5953 sayılı Kanun gereğince haftalık yasal süre olan 48 saati aşan 7 saat fazla çalışma yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2. Mahkemece davacının talebi üzerine 30.09.2022 tarihli ek karar ile; % 5 fazlalıklara ilişkin talebin Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle reddedildiği, sadece … bayram ve genel tatil ücreti yönünden esasa ilişkin ret kararı verildiği, davacı aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin 2.000,00 TL olarak yazılması gerektiği; ancak yazım hatası yapıldığı, ayrıca gerekçeli kararın hüküm fıkrasının son bendindeki yazım hatası niteliğinde olan “istinaf” sözcüğünün de silinerek, yerine “Yargıtay temyiz” sözcüklerinin yazılması gerektiği gerekçesiyle davacı tarafın tavzih ve tashih taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 304 ve 305 inci maddeleri gereğince kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin 21…..2022 tarihli asıl kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri; 30.09.2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı …vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Vekilinin Temyiz sebepleri
Davacı vekili; Mahkemenin kararında reddedilen kısımların Anayasa Mahkemesinin %5 fazlalık alacaklarına dair 5953 sayılı Kanun hükmünün iptalinden kaynaklandığını, iptal kararı dava açıldıktan sonra verildiği için bu kısım yönünden vekâlet ücretinin hesaplanmaması gerektiğini, vekâlet ücreti hesabında dikkate alınması gereken reddedilen alacağın sadece 2.000,00 TL … bayram ve genel tatil ücreti alacağı olduğunu, fazla çalışma ücreti alacağının eksik hesaplandığını, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu iptal kararı geriye yürütülemeyeceğinden %5 fazlalık alacaklarının reddinin hatalı olduğunu, bu durumun usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı …Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili 21…..2022 tarihli asıl kararı temyiz dilekçesinde; davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunduğuna dair dosyada delil bulunmadığını, tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, fazla çalışma süresinin hatalı hesaplandığını, zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili 30.09.2022 tarihli ek kararı temyiz dilekçesinde; davacının tashih taleplerinin kabulünün hukuka aykırı olduğunu, temyize konu edilen karardaki vekâlet ücretinin tashih yoluyla düzeltilemeyeceğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı BKS Savunma Sanayi Ltd. Şti. Vekilinin Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını, davacının tashih talebinin reddi gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücreti hesabının ve hükmedilen vekâlet ücretinin bozmaya uygun olup olmadığı ve ek karar ile vekâlet ücretinin düzeltilip düzeltilemeyeceği noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 5953 sayılı Kanun’un Ek 1 inci maddesi.
3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
“…
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun’da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).
…”
4. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
5. 6100 sayılı Kanun’un “Hükmün tashihi” başlıklı 304 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.”
6. 6100 sayılı Kanun’un “Hükmün tavzihi” başlıklı 305 inci maddesi şöyledir:
“Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme asıl ve ek kararları ile kararların gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemenin 30.09.2022 tarihli ek kararı ile hüküm fıkrasındaki “istinaf” sözcüğünün “Yargıtay temyiz” olarak düzeltilmesi maddi hatanın düzeltilmesi niteliğinde olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesine göre mümkündür. Ancak davalı yararına asıl kararda hüküm altına alınan vekâlet ücretinin 5.100,00 TL yerine 2.000,00 TL olarak düzeltilmesi taraflara yüklenen borçların değiştirilmesi niteliğinde olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin ikinci fıkrasına açıkça aykırıdır. Bu nedenle 30.09.2022 tarihli ek kararın bozulması gerekmiştir.
3. Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli ve 2019/8495 Esas, 2019/23191 Karar sayılı bozma ilâmında, davacının 12 saatlik çalışma süresinden 1,5 saat ara dinlenme süresinin düşülerek hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiş olup bu yönde davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Dairemizin 23.03.2022 tarihli ve 2022/2607 Esas, 2022/4015 Karar sayılı ilâmında ise 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporundaki haftalık fazla çalışma süresi hesabının davalılar lehine olan kısım yönünden esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla 12 saatlik çalışmada ara dinlenmenin 1 saat olarak düşülmesi yönünden de belirtilen raporun esas alınması usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğindedir. Hâl böyle olunca 12.12.2019 tarihli bozma ilâmında belirtildiği üzere, davacının 12 saatlik çalışma süresinden 1,5 saat ara dinlenme süresinin düşülerek fazla çalışma alacağının hesaplanması için hükmün bozulması gerekmiştir.
4. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli ve 2019/8495 Esas, 2019/23191 Karar sayılı ilâmı ile; davacının fazla çalışma ücreti alacağının %5 fazlalığı talebi, dava tarihinden sonra Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının gereği olarak reddedileceğinden, bu ret nedeniyle oluşan miktar bakımından davalı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bu husus gözetilmeden bozmadan sonra kurulan hükümde vekâlet ücretine hükmedilmiş olup davacının bu yönde temyizi bulunmasına rağmen Dairemizin 23.03.2022 tarihli bozma ilâmı ile davacının temyiz talebinin reddedilmiş olması maddi hata niteliğindedir. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında belirtildiği üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Bu itibarla, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilirken Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli bozma ilâmının bu hususa ilişkin kısmının göz önünde bulundurulması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Mahkemenin 30.09.2022 tarihli ek kararının BOZULMASINA,
2.Temyiz olunan Mahkemenin 21…..2022 tarihli asıl kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.