Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/3316 E. 2023/5274 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3316
KARAR NO : 2023/5274
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü emrinde geçici işçi statüsünde işe başladığını, 01.02.2001 tarihinde kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kaldırılması üzerine İl … İdaresine, İl … İdaresinin kapatılması üzerine … Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, kanun gereği devirden sonra davacının … Sendikası ile İl … İdaresi arasında akdedilen toplu … sözleşmesine göre ücret ve diğer haklarını aldığını, ilgili toplu … sözleşmesinin 28.02.2015 tarihinde sona ermesi üzerine Genel-… Sendikasına üye olarak … Büyükşehir Belediyesi ile Genel-… Sendikası arasında akdedilen toplu … sözleşmesi kapsamına alındığını, davacının … ücret, yıpranma primi, ağır hizmet ve tehlike sorumluluk primleri ile diğer yan haklarını almakta iken yaptığı … değişmemesine rağmen bu haklarından yıpranma primi ve ağır hizmet primlerinin … sözleşmede olmadığı için kaldırıldığını ve aylık kazancında düşme meydana geldiğini; ayrıca davalı … ile Genel-… Sendikası arasında imzalanmış bulunan 15.01.2014-14.01.2016 tarihlerini kapsayan toplu … sözleşmesinin 34 üncü ve 35 … maddelerinin hatalı yorumlanarak ücretinin taban ücretten yüksek olmasına rağmen taban ücret seviyesine düşürüldüğünü, daha sonra kıdem zammı ve ücret artış zammı eklenerek ücretinin tespit edildiğini; ancak taban ücret uygulamasının belirtilen ücretin altında ücret … işçileri kapsadığını, taban ücretin üstünde ücret … işçileri kapsamadığını, toplu … sözleşmelerinin yanlış uygulanması neticesinde müvekkilinin maddi kayıplar yaşadığını ileri sürerek ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız, usul ve kanuna aykırı olup reddi gerektiğini, davacının … Köy Hizmetleri İ1 Müdürlüğünde mevsimlik işçi olarak çalışmaktayken, 02.02.2001 tarihli ve 24306 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2001/1959 sayılı Yönetmelik gereğince, 02.02.2001 tarihinden itibaren daimi kadroya atandığını ancak … Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün kapanması ile birlikte, … İl … İdaresine devrolduğunu ve burada çalışmaya devam ettiğini, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi ilçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) ile … İl … İdaresinin tüzel kişiliği kaldırıldığından, davacının … Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilerek çalışmaya başladığını, davacının ücret fark alacağı, ilave tediye fark alacağı, ikramiye fark alacağı bulunmamakla birlikte davacının talep ettiği tüm alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin 28.02.2015 tarihine kadar davacının devirle geldiği kurumda yürürlükte bulunan … Sendikasının tarafı olduğu toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ödendiğini, 13.02.2015 tarihinde davacının Genel-… Sendikasına üye olması sebebiyle bu tarihten sonra da Genel – … Sendikası ile davalı … arasında imzalanan toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ücretin tespit edildiğini, 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinde taban ücretin tüm işçiler için kararlaştırıldığını, ilgili sözleşmede günlük ücreti belirlenen tabanın üstünde olanların yevmiyelerinin de kendi taban ücreti olarak kabul edileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığını, davacının da ücretinin taban ücret olduğunun kabulü ile toplu … sözleşmesinin 34 üncü ve 35 … maddeleri uyarınca hesaplama yapıldığını, dava konusu olmayan 15.01.2016-14.01.2018 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinde günlük ücretin taban ücretin üzerinde olanların yevmiyesinin kendi taban ücreti olacağının açıkça kararlaştırıldığını, söz konusu ibareye 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinde yer verilmediğini, taraf sendikanın da uygulamaya ilişkin herhangi bir talebinin bulunmadığını, bu durumun da tarafların üzerinde mutabakat sağlayarak yazdıkları madde hükmüne uygun olduğunu gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 01.02.2015 tarihine kadar talep konusu alacaklara hak kazanamadığı, davacının davalı Belediyenin tarafı olduğu 15.01.2014 – 14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinden yararlandığı, fiilen ödenen ücretin toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ödenen ücretten düşük olması nedeniyle davacının ücret fark alacaklarının bulunduğu, bilirkişi raporundaki hesaplamaların yerinde olduğu, talep konusu alacakların zamanaşımı def’inden etkilenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili katılma yolu ile sunduğu istinaf dilekçesinde; davalı tarafın istinaf talebinin reddi gerektiğini beyan etmiş, arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili yerine davacı taraftan tahsiline hükmedilmesinin maddi hataya dayandığını ileri sürerek arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihtilaf konusunun 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin ücrete ilişkin 34 üncü maddesine yönelik olduğunu, ihtilaf konusu olmayan 15.01.2016 – 14.01.2018 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin 34 üncü maddesinde, “Günlük ücreti taban ücretin üzerinde olan işçilerin mevcut ücretleri de kendi taban ücretleri olarak kabul edilmiştir.” hükmü yer almasına rağmen ihtilaf konusu olan 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinde günlük ücreti tabanın üzerinde olan işçilerin mevcut ücretlerinin kendi taban ücreti olacağına dair bir ibare olmadığını ve hükmün çok açık biçimde günlük ücret tabanını herkes için 95,00 TL olarak belirlediğini, bilirkişinin hesaplamayı ihtilaf konusu olmayan bir sonraki dönem toplu … sözleşmesine eklenen hükme göre yaptığını, hesaplama yapılan dönemde geçerli olan toplu … sözleşmesinde bulunmayan, bir sonraki dönem toplu … sözleşmesinde bulunan bir maddeye dayanılarak yapılan hesaplamanın usul ve kanuna uygun kabul edilemeyeceğini, dava dosyasındaki hesaplamanın tarafların üzerinde mutabakat sağladığı madde metni üzerinden yapılması gerektiğini, davalı İdarenin 15.01.2014 – 14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin 34 üncü maddesine ilişkin uygulaması ve buna bağlı olarak yaptığı ücret hesaplamasının doğru olduğunu; ayrıca davacının farklı bir kurumdan devirle Büyükşehir Belediyesine geldiğini, kriter alınan 14.01.2014 tarihinde davacının devirle geldiği kurumda yürürlükte bulunan farklı bir toplu … sözleşmesinden yararlanmakta olduğunu, dolayısıyla 14.01.2014 tarihindeki 95,00 TL’den yüksek olan ücretinin farklı bir toplu … sözleşmesi ile belirlendiğini, davacının kendi isteği ile Büyükşehir Belediyesindeki toplu … sözleşmesinden faydalanma talebinde bulunduğunu, ilgili sendikaya üye olduğunu ve Büyükşehir Belediyesinin tarafı olduğu toplu … sözleşmesinden faydalandığını, ıslaha karşı yapılan zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını, ihtilaf konusu toplu … sözleşmesinin 3 üncü maddesinin (2 ) nci bendinin (b) alt bendinde; sendika üyelikleri sözleşmenin yürürlük tarihinden sonra gerçekleşen işçiler hakkında ücret zammının, kıstelyevm usulü ile uygulanacağının; yani bu işçilerin ücret zammından sözleşme yürürlük tarihi ile sendikaya üyelik tarihleri arasında geçen süre kadar eksik oranda yararlanacağının hüküm altına alındığını ancak bu hususun dikkate alınmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespit ve hesaplamaların, hem 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 … maddesinin onuncu fıkrası hükmüne uygun olduğu hem de denetime elverişli olduğu, dava ve ıslah tarihi itibarıyla hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığı, İlk Derece Mahkemesi kabulünde hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak davanın kabulüne karar verilmesine rağmen arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulü ile arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 6360 sayılı Kanun ile davalı Belediyeye devredildiği 31.03.2014 tarihi ve sonrasında yararlanacağı toplu … sözleşmesinin tespiti ve kapsamı, iddia ettiği şekilde fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ile davada arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 … maddesinin onuncu fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 36 ncı ve 39 uncu maddeleri ile 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. Maddeleri, 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta davacı, ilk olarak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, buradan İl … İdaresine nakledildiğini, İl … İdaresinin kapatılması üzerine 6360 sayılı Kanun gereği … Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, İl … İdaresi bünyesinde iken … Sendikası üyesi olduğunu, 6360 sayılı Kanun gereği devirden sonra … Sendikası ile İl … İdaresi arasında akdedilen toplu … sözleşmesine göre ücret ve diğer haklarını aldığını, ilgili toplu … sözleşmesinin 28.02.2015 tarihinde sona ermesi üzerine Genel-… Sendikasına üye olarak … Büyükşehir Belediyesi ile Genel-… Sendikası arasında akdedilen toplu … sözleşmesi kapsamına alındığını; ancak Genel-… Sendikası ile … Büyükşehir Belediyesi arasında yürürlükte bulunan 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin uygulanması ile ücretinde düşme meydana geldiğini ileri sürerek ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

3. Davacının kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde mevsimlik/geçici işçi statüsünde her yıl belirli süreli … sözleşmeleriyle istihdam edildiği, 02.02.2001 tarihinden itibaren kadroya alınarak belirsiz süreli … sözleşmesiyle çalışmaya başladığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kapatılması üzerine 28.03.2005 tarihinden itibaren … İl … İdaresine devredildiği, 6360 sayılı Kanun’un 1 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca … İl … İdaresinin tüzel kişiliğinin kaldırılması sonucu aynı Kanun’un geçici 1 … maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, 31.03.2014 tarihinde … Büyükşehir Belediyesine nakledildiği ve dava tarihi itibarıyla hâlen burada çalıştığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının … Büyükşehir Belediyesine nakledildiği tarih itibarıyla … İl … İdaresi adına … Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (…) ile … Sendikası arasında imzalanmış olan 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasında geçerli 15. Dönem İşletme Toplu … Sözleşmesi’nden yararlandığı davalının da kabulündedir.

4. Tüm dosya kapsamına göre davacının, … İl … İdaresi adına … ile … Sendikası arasında imzalanmış olan 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük tarihli işletme toplu … sözleşmesinde yer … ücret skalaları ve ücret zammı oranları esas alınarak belirtilen dönemde olması gereken ücretler ile fiilen uygulanan ücretler bakımından İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin yerinde olduğu anlaşılmıştır.

5. Ancak Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.03.2015 tarihindeki ücreti tespit edilirken, davacının 13.02.2015 tarihinde Genel-… Sendikasına üye olduğu gerekçesi ile devredildiği işyeri olan … Büyükşehir Belediyesi ile Genel-… Sendikası arasında 11.02.2014 imza ve 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin kabulü ile ilgili toplu … sözleşmesinin 34 üncü ve 35 … maddelerine göre hesaplama yapılmıştır. Şöyle ki Genel-… Sendikası ile davalı işveren arasında o dönem 15.01.2014-14.01.2016 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinin 34 üncü maddesinde belirlenen taban ücretin davacının 14.01.2014 tarihinde fiilen aldığı ücretten daha düşük olduğu, bu hâlde davacının 14.01.2014 tarihinde fiilen aldığı ücret üzerine önce kıdem zammının eklenmesi, sonra 35 … maddede öngörülen 2. yıl zammının uygulanması gerektiği benimsenerek hesaplama yapılmış ve Mahkemece bu şekilde belirlenen alacaklar hüküm altına alınmıştır.

6. Mahkemece, davacının fark alacakları hususunda 01.03.2015 tarihinden itibaren yapılan değerlendirme hatalı olmuştur. Her ne kadar davacının devirden sonra 13.02.2015 tarihinde Genel-… Sendikasına üye olduğu ve ve davalının da bu üyeliği dikkate alarak o dönem yürürlükte bulunan Genel-… Sendikası ile davalı … Belediyesi arasındaki toplu … sözleşmesi hükümlerinden davacıyı yararlandırdığı hususunda taraflar arasında ihtilaf yok ise de 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 … maddesinin onuncu fıkrasında “… Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu … sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu … sözleşmesi hükümlerine göre, … belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre kanun hükmü dikkate alındığında, davacının nakledildiği işyerinde toplu … sözleşmesinin yenisi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tâbi olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir.

7. Davacının 31.03.2014 tarihinde davalıya ait işyerine nakledildiği, devir tarihinden önce devredildiği davalı … Belediyesinde yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinin imza tarihinin 11.02.2014 ve yürürlük tarihinin ise 15.01.2014-14.01.2016 tarihleri olarak belirlendiği; ancak devirden sonra imzalanan toplu … sözleşmesinin imza tarihinin 12.05.2016 ve yürürlük tarihinin 15.01.2016-14.01.2018 olarak kararlaştırıldığı hususları dikkate alındığında, davacının yukarıda ifade edilen 6360 sayılı Kanun hükmü gereği davalıya ait işyerinde Genel-… Sendikasının taraf olduğu … toplu … sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi olan 12.05.2016 tarihine kadar devirle geldiği kurumda yürürlükte bulunan … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam edeceği kabul edilmelidir.

8. Davacının nakilden önce tâbi olduğu toplu … sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi 6360 sayılı Kanun’un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmayacağı gibi işbu dosyadaki gibi davacının nakil sonrasındaki işyerindeki toplu … sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği ve davalının da bu üyelik sebebiyle işçiyi söz konusu toplu … sözleşmesinden yararlandırması, yani taraf iradelerinin ortak olması da sonuca etkili olmayacaktır. Esasen Kanun’da ” … nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları … toplu … sözleşmesi hükümlerine göre, … belirlenir” denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde … bir toplu … sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. Kanun’da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tâbi olduğu toplu … sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, mali ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu … sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır.

9. Açıklanan sebeplerle davacı, devirle geldiği kurumda yürürlükte bulunan … Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinin bitim tarihi olan 28.02.2015 tarihinden sonra da anılan toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Sözleşmeden yararlanma, nakledilen işyerinde … toplu … sözleşmesinin düzenlendiği (imzalandığı) tarihe kadar devam eder. Kanun’da açıkça ” … yenileri düzenleninceye kadar …” hükmüne yer verildiğinden, Genel-… Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde 15.01.2016 olarak belirlenmesi de sonuca etkili değildir. Genel-… Sendikası ile işveren arasındaki toplu … sözleşmesinden, bu sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren değil, imza tarihinden itibaren yararlanılması Kanun hükmünün gereğidir. Böylece nakil olunan işyerinde … toplu … sözleşmesi düzenleninceye kadar, mevcut sözleşmenin yürürlük süresi veya sendika üyeliği vb. şartlar ile bağlı kalınmaksızın önceki toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam edilir.

10. Buna göre somut olayda davacının, Genel-… Sendikasının taraf olduğu toplu … sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihi olan 12.05.2016 tarihinden itibaren yararlanabileceğinin kabul edilmesi ve toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının buna göre hesaplanması gerekir. Davacının 01.03.2015 tarihinden itibaren Genel-… Sendikasının tarafı olduğu toplu … sözleşmesinden yararlandırılması hatalı olmuştur.

11. Diğer yandan, her ne kadar Dairemiz incelemesinden geçen bir kısım dosyalarda farklı gerekçe ile bozma kararı verilmiş ise de yeniden yapılan değerlendirme sonucunda, yukarıda belirtilen gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir.

12. Somut dosyada arabuluculuk son tutanak tarihi 09.10.2018 olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda fark ücret alacağı bakımından 14.10.2018 tarihine kadar hesaplama yapılmıştır. Son arabuluculuk tutanak tarihinden sonraki talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da yerinde değildir.

13. Ayrıca Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fark ikramiye alacağı net 2.801,74 TL olarak hesaplanmış olup Bölge Adliye Mahkemesince, “Fark İkramiye alacağı talebinin KABULÜ ile 2.801,74-TL nin 100,00-TL sine dava tarihinden itibaren, bakiyesi 2.801,74-TL sine ıslah tarihi olan …/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” şeklinde hüküm kurulduğu görülmektedir. Ne var ki 2.801,74 TL’nin 100,00 TL’sine dava, bakiyesi olan 2.701,74 TL’sine ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bakiye miktarın 2.801,74 TL şeklinde yazılması de hatalı olmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.