Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/3302 E. 2023/9998 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3302
KARAR NO : 2023/9998
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde doktor olarak çalıştığını, davacıya son 3 ay boyunca … edilen 7.500,00 TL ile hak edişe konu cirodan ödenmesi gereken %35 oranında ücretinin ödenmediğini ileri sürerek ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmede davacının kusurundan kaynaklanan ve üçüncü kişilerle, ilgili kurumlara ödenmek zorunda kalınan bedellerin kesileceğinin kararlaştırıldığını, davacının kusurundan kaynaklı olan kesintiler ile davalı işyerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) ödemek zorunda kaldığı bedeller düşüldüğünde davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.12.2015 tarihli ve 2012/336 Esas, 2015/859 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak Kurum tarafından kesilen idari para cezalarının davacının sorumluluğundan kaynaklandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 14.01.2019 tarihli ve 2016/3335 Esas, 2019/803 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları reddedilerek, Mahkemece SGK’dan davalı Hastaneye ilişkin uygulanan idari para cezaları, hak ediş kesintileri olup olmadığı sorularak uygulanmış olan kesintilerle para cezalarının bulunması hâlinde davacı doktorun bu kesintiler ve para cezalarından sorumlu olup olmadığının uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra hüküm kurulması gerektiği; ayrıca davacının talebinin brüt ücret üzerinden olduğu da göz önüne alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilerek eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak davalı işyerinden yapılan hak ediş kesintileri ile idari para cezaları hakkında davacının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin alınan 21.10.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda davacının sorumlu olduğunun tespit edildiği belirtilerek resen yapılan hesaplama ile SGK tarafından yapılan hak ediş kesintilerinin cirodan düşülerek bulunan cironun %35’inin sözleşme gereği davacıya ödenmesi gereken ücret olduğu, daha sonra davalı Kurumca davacının sorumluluğu nedeniyle ödenen para cezalarının bulunan bu ücretten düşülmesiyle yapılan hesaplama doğrultusunda davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının kesilen faturalarla ilgili yetki ve sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle kesintilerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, SGK’nın maddi hataların düzeltilmesi sebebiyle yaptığı kesintilerin müvekkilinin cirosundan düşülmesinin hatalı olduğunu, davalı Şirkete uygulanan idari para cezasının bulunmadığını, bozma kararından sonra alınan bilirkişi raporlarında davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunduğunun tespit edilmesine rağmen Mahkemece hatalı hesaplama ve değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı … Kanunu’nun 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

22…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.