Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/3043 E. 2023/5305 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3043
KARAR NO : 2023/5305
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Enerji, Su ve … İşçileri Sendikasının (… Sendikası) üyesi olduğunu, davacının davalıya ait işyerlerinde davalıdan ihale ile … … alt işverenler nezdinde işletme mesul teknisyeni olarak çalıştığını, davacının ilgili işçi sendikasına Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan toplu … sözleşmesinin karar tarihinden önce üye olduğunu, davacının üyesi bulunduğu işçi sendikası ile ilgili alt işverenler arasında yürütülen toplu … sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 51 … maddesi gereğince konunun Yüksek Hakem Kuruluna intikal ettirildiğini, Yüksek Hakem Kurulunca ilgili alt işverenlerin taraf olduğu toplu … sözleşmeleri karara bağlandığı, toplu … sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek toplu … sözleşmesinden kaynaklanan ve davacıya ödenmeyen sosyal yardım ile fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı yönünden reddini talep ettiklerini, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, ihalelerin anahtar teslim mahiyetinde olduğunu, davalının asıl işveren olduğundan söz etmenin mümkün olmadığını, davacı dava dışı Şirket ve kişilerin işçisi olduğundan davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, davalı ile davacı arasında hizmet ilişkisi olmadığını, davalının bahsi geçen toplu … sözleşmelerinin tarafı olmadığını ve davacı ile davalı arasında hukuki bir bağlantı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından … alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu … sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalı … AŞ’nin (…) ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene verilen hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, ihale edilen işlerin bu kapsamda yer almadığını, hesaplamaların fahiş yapıldığını bu nedenle davacı lehine de hatalı ve fahiş vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı …’a ait trafo merkezinde dava dışı alt işverenler yanında çalışmaya devam ettiği, davalı … tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi gereğince yapıldığı, davacının sendika üyesi olduğu, ancak söz konusu toplu … sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklarının ödenmediği, davalı ile davalıdan ihale ile … … yüklenici firmalar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, asıl işveren olan davalının, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre toplu … sözleşmesi uyarınca davacıya ödenmesi gereken işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğu, hesaplamalarda hata bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, toplu … sözleşmesinden yararlanma ve davacı işçinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı ve vekâlet ücreti konusunda uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası.

3. 4734 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi.

4. 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi.

5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinde yetkili sendikanın bağıtladığı toplu … sözleşmesinden yararlanma koşulları düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu … sözleşmesinden yararlanabilirler. İşveren, toplu … sözleşmesinin imza tarihinde üye olan işçileri zaten bilmekte olduğundan ayrıca bir bildirime gerek bulunmaksızın bu işçiler, toplu … sözleşmesinden yürürlük tarihinden itibaren yararlanabilmektedir. Toplu … sözleşmesinin imza sürecinden sonra üye olanların işverence bilinebilmesi ise üyeliğin işverene bildirilmesi ile mümkün olabilmektedir. Bu sebeple toplu … sözleşmesinin imza tarihinden sonra taraf sendikaya üye olan işçilerin toplu … sözleşmesinden yararlandırılmaları, işverene üyeliğin bildirilmesi şartına bağlanmıştır.

3. Somut olayda davacının uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan dava dışı alt işveren … Elk. İnş. Oto. Mad. Pet. Ürn. Taah. Yat. San. Tic. A.Ş’nin (… Şirketi) taraf olduğu 04.10.2016 imza tarihli ve 15.04.2016 – 14.04.2018 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinden yararlanabileceği kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamının incelenmesinde, davacı işçinin 11.11.2014 tarihinde … Sendikasına üye olduğu, 02.02.2017 tarihinde üyelikten çekildiği, 20.11.2017 tarihinde ise ikinci kez tekrar … Sendikasına üye olduğu ve ikinci üyeliğinin 28.11.2017 tarihli yazı ile dava dışı alt işveren Şirkete bildirildiği görülmüş ancak bildirimin hangi tarihte tebliğ edildiği anlaşılamamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 04.10.2016 imza ve 15.04.2016-14.04.2018 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinden davacının sendikaya üye olmadığı dönemler dışlanarak yararlanabileceği ve yürürlük süresinin bitiminden sonra da toplu … sözleşmesinin art etkisinden faydalanabileceği belirtilerek hesaplama yapılmış ise de 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinde yer … açık hüküm gereği davacının sendikaya ikinci kez üyelik tarihinin toplu … sözleşmesinin imza tarihinden sonra olduğu görüldüğünden davacının ancak bu üyeliğin işverene bildirim tarihinden itibaren 15.04.2016-14.04.2018 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinden yararlanması mümkün olabilir. Bu itibarla davacının … Sendikasına 20.11.2017 tarihli ikinci üyeliğinin işverene bildirimine ilişkin 28.11.2017 tarihli yazının işverene tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı, tebliğ edildiği takdirde ise davacının tebliğ tarihinden itibaren yeniden toplu … sözleşmesinden ve koşulları mevcut olduğu takdirde bu toplu … sözleşmesinin art etkisinden yararlanabileceği kabul edilerek alacakları hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.