Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/294 E. 2023/8778 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/294
KARAR NO : 2023/8778
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı … davalı … Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Müdürlüğüne ait işlerde sözleşme ile faaliyet gösteren diğer davalı … İnşaat ve Tic. AŞ (Star Şirketi) işyerinde çalışmakta iken … sözleşmesinin feshedildiğini, asıl işveren ve alt işveren arasındaki … ilişkisinin muvazaalı olup müvekkilinin işe giriş tarihinden itibaren asıl işverenin işçisi kabul edilmesini gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı … Müdürlüğü ve dava dışı Şirket arasındaki asıl işveren, alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve asıl dava ile bu davanın birleştirilmesini talep etmiştir.

3. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı … Müdürlüğü ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu davacının davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve asıl dava ile bu davanın birleştirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) uyarınca yapılan yapım ihalesi sonucu sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre diğer davalı yanında çalışan işçilerin hak ve alacaklarından sorumlu olmayacaklarını, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumetin yanlış tarafa yöneltildiğini, Kurumun işveren sıfatının bulunmadığını, diğer davalı Şirket ile muvazaa ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir..

2. Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30…2016 tarihli ve 2013/596 Esas ve 2016/1160 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilince işbu dosyada yargılama sırasında muvazaa iddiasında bulunulduğu ve muvazaa hususunun resen araştırıldığı, davalıları TTK Genel Müdürlüğü ve Star Şirketi olan 30 civarında açılan işe iade davasında yine davacı vekili tarafından muvazaa iddiasının gündeme getirildiği, Mahkemelerce verilen kararların temyizi üzerine Yargıtayın pek çok ilâmında davalılar arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunun tespit edildiği, muvazaa tespitine ilişkin emsal ilâmlar dikkate alınarak yargılamaya devam edildiği, davacının davalı işyerinde davalı … Müdürlüğü asıl işveren, davalı … Şirketi alt işveren olmak üzere işçi olarak çalışırken … sözleşmesinin feshedildiği, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşmiş yargı ilâmları ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … davalı … Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04…2020 tarihli ve 2017/28134 Esas, 2020/5717 Karar sayılı ilâmı ile; davacının tüm, davalı … Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek muvazaa araştırması yapılmasına yönelik olarak Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.12.2020 tarihli ve 2020/382 Esas, 2020/444 Karar sayılı kararıyla; Mahkemelerinin aynı gerekçe ile bozulan emsal dosyasında alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, TTK Genel Müdürlüğü ile birlikte davalı … Şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.03.2021 tarihli ve 2021/1817 Esas, 2021/6062 Karar sayılı ilâmı ile; bozma ilâmında belirtilen şekilde araştırma yapılmadan ve bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma kararı, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre galeri sürme işinin alt işverene gördürülebileceği, salt bu nedenle ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, Yapım İşi Şartnamesi’nin 35 … maddesi dikkate alınarak belirlenen ücret doğrultusunda yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı belirtilerek asıl davanın kabulüne ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … davalı … Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, daha önce verilen kararlar ile muvazaanın kesinleştiğini, Mahkemece asıl işveren alt işveren ilişkisine göre verilen kararın … yargılanma hakkı ihlal ettiğini, aradaki ilişkinin muvazaalı olmadığının kabulünde dahi Yapım İşleri Şartnamesi gereğince emsal işçiye göre ücretinin belirlenmesi gerektiğini bu nedenle toplu … sözleşmesinden kaynaklı ikramiye, kömür yardımı ve ilave tediye alacaklarının da verilmesi gerektiğini, alacaklara temerrüt tarihinden faiz hükmedilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı … Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; emsal Yargıtay kararları gereğince kıdem tazminatından sorumlu olmadıklarını, müvekkili ile diğer davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığını, müvekkilinin işveren sıfatı bulunmadığını ve alacaklardan sorumlu olmadığını, verilen işin anahtar teslim … olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, yapım işleri şartnamesine dayalı olarak talepte bulunulup bulunulamayacağı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde … … ve bu … için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile … aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, … sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden … yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. …”

3. Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin “Asıl İşveren-alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ( b) bendi şöyledir:
“Alt işverene verilen …, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen … işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir … olmalıdır.””Alt işverene verilen …, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen … işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir … olmalıdır.”

4. 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun129 uncu maddesi şöyledir:
“Kendi adına sözleşme yapan kişi, sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa, edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebilir.
Üçüncü kişi veya üçüncü kişiye halef olanlar da, tarafların amacına veya örf ve âdete uygun düştüğü takdirde edimin ifasını isteyebilirler. Bu durumda, üçüncü kişi veya ona halef olanlar bu hakkı kullanmak istediklerini borçluya bildirdikten sonra, alacaklı borçluyu ibra edemeyeceği gibi, borcun nitelik ve kapsamını da değiştiremez.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı … Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı Kurumun asıl işi kapsamındaki işin teknolojik uzmanlık gerektirdiği ve ihale … şirketin bu işi yapabilecek ekonomik bağımsızlığa ve teknolojik kapasiteye sahip olduğu, asıl işverenin araç ve gereçlerini bedelsiz kullanmadığı, aynı işte asıl işverenin işçisinin çalıştığına yönelik dosya kapsamında bilgi bulunmamasına rağmen asıl işverenin işçilerinin de aynı işte çalıştığının Mahkemece kabulünün yerinde olmadığı, tanık beyanlarında asıl işverenin aynı işlerde personel çalıştırılmadığının, kontrol ve denetim görevi dışında çalışan işçisi bulunmadığının anlaşıldığı, … ve talimatın Şirket yetkilileri tarafından verildiğinin açık olduğu, davalı Şirketin asıl işverenden ayrı oluşturduğu … organizasyonu kapsamında işin yürütüldüğü, asıl işverenin denetim dışında söz konusu işe müdahalesinin bulunmadığı anlaşılmakla; Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı ve kanunen geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğunun kabulü isabetlidir.

3. Davacı taraf, Yapım İşleri Şartnamesi gereğince kendisi ile aynı işi veya benzer işi yapan davalı … Müdürlüğündeki emsal işçinin haklarıyla eşit haklara sahip olunması gerektiğini, alacaklarının toplu … sözleşmesi hükümlerine göre Kurum işçilerinin ücretinin emsal alınmak suretiyle hesaplanması gerektiğini ayrıca; kanundan … ilave tediye alacağı ile toplu … sözleşmesinden … akdi ikramiye ve kömür yardımı alacaklarına da hükmedilmesi gerektiğini iddia etmiştir.

4. Yapım İşleri Şartnamesi’nin “Yüklenicinin Çalıştırdığı Personel” bölümünün “Çalışanların Hakları ve Çalışma Şartları” başlıklı 35 … maddesi ” Yüklenici çalıştırdığı işçilerin, bu … kolunda veya meslekte aynı veya benzer … için toplu sözleşme veya mevzuatla kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır. Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilmemiş olması halinde yüklenici, en yakın ve uygun bir bölgedeki işkolu veya meslekteki aynı veya benzer bir … için toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilenlerden veya yüklenicinin bulunduğu işkolu ve meslekteki benzer işverenlerin verdiği genel seviyeden daha az elverişli olmayan ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır. Yüklenici varsa alt yükleniciler bu çalışma şartlarının sağlanması için gerekli tedbirleri alacaktır.” şeklindedir.

5. Mahkemece Yapım İşleri Şartnamesi gereğince Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası ile … … Sendikası arasında davalı Kurum için akdedilen toplu … sözleşmesine göre belirlenen işçi ücreti dikkate alınarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret ve fark ücret alacağı taleplerinin kabulüne, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacakların ise reddine karar verilmiştir.

6. Yapım İşleri Şartnamesi’nde 4734 sayılı Kanun kapsamında ihalesi gerçekleştirilen ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na (4735 sayılı Kanun) göre sözleşmeye bağlanan yapım işlerinin yürütülmesinde uygulanacak genel esaslar yer almakta olup bu şartname sözleşmenin eki niteliğindedir.

7. 4735 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinde yer … “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü ile 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasındaki “Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez. Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur.” şeklindeki hüküm gereğince kamu ihale sözleşmeleri … hukuk sözleşmeleridir.

8. Borçlar hukukunun konusunu … borç ilişkileri oluşturmaktadır. Borç ilişkilerinden … alacak hakkı ise niteliği itibarı ile nispi bir haktır. Nispi hak, sadece hukuki ilişkinin taraflarına karşı ileri sürülebilen ve ancak bu kişiler tarafından ihlal edilebilen haklara denir. Mutlak hak ise, nispi hakların aksine herkese karşı ileri sürülebilen ve herkes tarafından ihlal edilebilen haklardır. Borç ilişkisinden … alacak hakkı nispi bir hak olması sebebi ile sadece borçluya karşı ileri sürülebilir. Üçüncü kişiler hukuki ilişkide borç altına girmedikleri ve bir hak kazanmadıkları için bu hakkın onlara karşı ileri sürülebilmesi söz konusu olamaz.

9. Borç ilişkisinin sadece alacaklı ile borçlu arasında bir bağ teşkil etmesi ve üçüncü kişileri etkilememesi bu ilişkinin nispi olduğunu ifade eder ki bu sebeple alacak hakkının, nispi hak olduğundan bahsedilir. Borçlu, borcunu mutlaka edimi almaya yetkili alacaklının şahsına veya onun yetkili temsilcisine ifa edecek olup alacak hakkının borçlu tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, üçüncü kişiler borç ilişkisinin tarafı olmadıklarından, borçluya karşı sözleşmeye dayanarak dava açamazlar.

10. Borçlar hukukuna esas teşkil eden en önemli ilkelerden biri olan borç ilişkilerinin nispiliği ilkesi gereğince, sözleşmenin tarafları, sözleşme ilişkisine katılmayan üçüncü kişiyi herhangi bir borç ilişkisinin borçlusu durumuna getiremezler. Borç ilişkisinden … alacak hakları kural olarak, sadece borç ilişkisinin diğer tarafına karşı ileri sürülebilen haklar olduklarından borç ilişkisinin tarafı olmayan üçüncü kişilere karşı, alacak hakkı ileri sürülemeyeceği gibi borç ilişkisinin tarafı olmayan üçüncü kişiler de borç ilişkisine dayanarak borçluya karşı bir hak talebinde bulunamazlar.

11. Sözleşmenin nispiliği ilkesinin bazı istisnaları bulunmaktadır ki bunları üçüncü kişilerin borç ilişkisine etkili olduğu hâller ve borç ilişkisinin üçüncü kişilere etkili olduğu hâller olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

12. Bir sözleşme ile taraflarca ifanın üçüncü kişiye yapılmasının kararlaştırılması durumunda üçüncü kişi yararına sözleşmeden bahsetmek gerekir. Burada sözleşmede yer … borçlu ve alacaklı, sözleşmenin tarafı olmayan kişi yararına bir edim kararlaştırmaktadır. Üçüncü kişi yararına sözleşmeden … borç üçüncü kişiye ifa edilir. Üçüncü kişi yararına sözleşmenin tarafları alacaklı ve borçludur. Alacaklı, borçluya üçüncü kişi yararına ifada bulunmayı vaat ettiren; borçlu ise, borcu ifa edecek olan kişidir. Sözleşmenin … veya tüzel kişiler tarafından kurulması mümkündür. Lehtar veya yararlanan olarak da ifade edilen üçüncü kişi bu sözleşmenin tarafı değildir. Üçüncü kişinin alacaklı ile arasındaki değer ilişkisinin tarafı olması, karşılık ilişkisini karşılayan üçüncü kişi yararına sözleşmenin tarafı hâline gelmesini sağlamaz. Ancak kendisi yararına tesis edilen bir edimin ifasını kabule ya da ifayı talep etmeye yetkili olan kişidir.

13. Kural olarak üçüncü kişi yararına sözleşmeleri, eksik üçüncü kişi yararına sözleşme ve tam üçüncü kişi yararına sözleşme olarak ikiye ayırmak mümkündür. Aralarındaki … fark ise eksik üçüncü kişi yararına sözleşmelerde üçüncü kişinin, sözleşme ile borç altına giren taraftan talepte bulunamamasına karşın, tam üçüncü kişi yararına sözleşmelerde bunun mümkün olmasıdır.

14. Hem eksik hem de tam üçüncü kişi yararına sözleşmede vaadeden, ifayı lehdara yapmak hususunda vaadettirene karşı borç altına girer. Tam üçüncü kişi yararına sözleşmede ayrıca lehdar da bu borcun alacaklısıdır. Tam üçüncü kişi yararına sözleşmede vaadedenin lehdara ifasının üçlü borcu sona erdirme etkisi olduğu kabul edilmektedir. Buna göre … bir ifa hareketi ile vaadeden, vaadettirene ve lehdara karşı üstlendiği borçtan kurtulur. Ayrıca bu ifa hareketi vaadedenin ifa yardımcısı olarak hareket ettiği durumlarda, değer ilişkisinde vaadettirenin lehdara karşı üstlendiği borcu da ifa edildiği oranda sona erdirir. Dolayısıyla … bir ifa hareketi ile üç alacak hakkı sona ermektedir.

15. Somut uyuşmazlıkta; kamunun taraf olduğu hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğindeki Yapım İşleri Şartnamesi’nde yer … düzenlemeler, sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiye yönelik olup sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince sadece sözleşmenin taraflarını bağlar. Anılan sözleşmeye dayanarak talepte bulunma yetkisi sadece alacaklı ve borçlu taraflara ait olup üçüncü kişiler hukuki ilişkide borç altına girmedikleri ve bir hak kazanmadıkları için bu hakkı ileri sürülebilmeleri söz konusu olamaz.

16. Sözleşmenin nispiliğinin istinası olan üçüncü kişi yararına sözleşme de yine somut olayda uygulama alanı bulamaz. Zira üçüncü kişi yararına sözleşmede, edimin ifası ile borç sona ermektedir. Ancak dava konusu olayda borç ilişkisini doğuran hizmet alım sözleşmesi ile belirlenen asli edim galeri sürme ve ıslahı işidir. Hâliyle Yapım İşleri Şartnamesi’nde yer … ücrete ilişkin hükmün yerine getirilmesi, sözleşme konusu olan asli borcu sona erdirmez. Bu nedenle anılan şartnameyi üçüncü kişi yararına sözleşme olarak da nitelendirmek mümkün değildir.

17. Bu itibarla Mahkemece sözleşmenin tarafı olmayan davacı lehine ihale sözleşmesinin eki mahiyetinde olan Yapım İşleri Şartnamesi’nin 35 … maddesine dayanılarak ücretin tespiti ve belirlenen bu ücret esas alınmak suretiyle alacakların hesaplanarak hüküm altına alınması hatalıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

07…2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.