Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/2764 E. 2023/5696 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2764
KARAR NO : 2023/5696
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının asıl işçisi olduğunu, davalının kadrolu personeli ile birlikte çalıştığını, … ve talimatları davalının yetkililerinden aldığını ileri sürerek müvekkilinin ilk işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi sayılmasının tespitine ve işyerinde uygulanan ilgili toplu … sözleşmesinden yararlandırılarak bu nedenle … ücret, prim, vardiya zammı, … riski primi, ikramiye, yemek, iaşe bedeli, sosyal yardım, giyim yardımı, kira ve aydınlatma yardımı ile ilave tediye ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının ihale … firmanın çalışanı olduğunu, alt işveren eliyle yapılan işin asıl … olmayıp üretimle ilişkisi olmayan yardımcı işler kapsamında olduğunu, alt işveren işçilerinin yönetim hakkının doğrudan alt işverene ait olduğunu, davacı ve diğer yüklenici firma işçileri üzerinde yönetim hakkının kullanılmasının söz konusu olmadığını, alt işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini ödediğini, mahfuz malzemelerini vererek yıllık izinlerini kullandırdığını, temizlik ve hammadde hazırlama işinin asıl işin parçası olmadığını ve talep edilen faizin hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kırma-eleme işlerinde bunker üstünde bulunan ızgara üzerinden sıkışarak … yapan madeni taşların … … … ile şişleme yapılarak açılması, bunker altındaki açıklıktan, sıkışarak … yapan madeni taşların … … … ile şişleme yapılarak açılması, ara stoklar arası sürülen işçilerin araba diye tabir ettiği stok şutunun ileri-geri sürülmesi işlerinde çalıştığının anlaşıldığı, davacının yaptığı işin asıl işin bir bölümü olduğu ve alt işverenin asıl işverenden bağımsız ayrı bir organizasyon gerçekleştirmediği gerekçeleriyle davalı ile dava dışı alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının … itibaren davalının işçisi sayılması gerektiği ancak sendika üyeliğinin davalı işverene açıkça bildirilmemesi nedeniyle işyerinde uygulanan toplu … sözleşmesinden davacının yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; davacının sendikaya üye olması ve muvazaanın kabul edilmesine rağmen işyerinde uygulanan toplu … sözleşmesinden kaynaklı alacaklara hak kazanmadığına ilişkin İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin hatalı olduğunu ve sendika üyelik bildirim şartının gerekli olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının yaptığı işin yardımcı … kapsamında olduğunu, kanunen izin verilen bir konuda kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu ve davacının alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının değişen alt işverenlerden temin ettiği hizmet alımının muvazaalı olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilmemesi nedeniyle davacı işçinin toplu … sözleşmesinden faydalanmasının mümkün olmadığı, işçinin sadece fiilen aldığı ücretine göre hesaplanan ve hüküm altına alınan ilave tediye alacağına hak kazandığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının değişen alt işverenlerle arasındaki hizmet alımının muvazaalı olup olmadığı ve davacının davaya konu alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 ve 109 uncu maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 … maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ile 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.