YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2510
KARAR NO : 2023/5677
KARAR TARİHİ : 24.04.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 10.07.2018 tarihli 2016/228 Esas, 2018/257 Karar sayılı karar ile muvazaanın tespiti talebinin reddine, alacak talebinin ise kısmen kabulüne reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarihli ve 2018/2315 Esas, 2021/215 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden tespit talebinin kabulüne, alacak talebinin kısmen kabulüne; birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre … sözleşmesi 25.03.2016 tarihinde sona … davacının davalı yönünden asıl ve birleşen davada 25.776,55 TL’lik alacağının kabulüne karar verilmiş ve davalı yönünden 25.776,55 TL temyize konu edilmiş olup bu miktarlar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren … İnsan Kaynakları Kargo ve Kurye Hizmetleri Sigorta Acenta San. ve Tic. Ltd. Şti. (… Şirketi) bünyesinde işçi olarak göründüğünü ancak asıl işverenin Habaş Sınai ve Tıbbı Gazlar İstihsal Endüstrisi Anonim Şirketi (Habaş AŞ) olduğunu, davacının 10.12.2007-25.03.2016 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, davacının amirlerinin Habaş AŞ’nin çalışanları olduğunu, asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, bu konuda … … Kurumuna şikâyette bulunulduğunu ve davalıya ihtarname gönderildiğini, bunun üzerine müvekkilinin işten çıkarıldığını, davacının 08.30’da işe başlayıp ertesi … 17.30’a kadar 36 saat aralıksız çalıştığını, davacının asgari ücretle çalıştığını, işyerinde yol ve yemek yardımı olduğunu, davacının Mart 2016 dönemi ücretinin ödenmediğini, davacının 2015 yılının Haziran ayına kadar 08.30’da işe başlayıp ertesi … 17.30’a kadar 36 saat aralıksız çalıştığını, 8 saat dinlendikten sonra tekrar 36 saat çalıştığını, 2015 Haziran döneminden sonra 08.30-22.30 saatleri arasında çalıştığını, davacının dinî bayramların ilk 2 günü hariç resmî tatillerin tümünde çalıştığını, davacının hafta sonu tatilini 3 haftada 1 kez kullandığını, davacının yıllık izinlerini kullanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil, ücret ile yıllık izin alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
2. Birleşen … 19. … Mahkemesinin 2020/75 Esas 2021/393 Karar sayılı dosyasında davacı vekili; açtıkları davanın ek dava niteliğinde olduğunu, … 7. … Mahkemesinde 2016/228 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve davalarının kabul edildiğini, alacaklarının tahsili için … 2. İcra Müdürlüğünün 2019/15371 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı takip açıldığını, takibe borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açtıklarını ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ileri sürdüklerini, davacının alt işveren işçisi olduğunu, bu sebeple davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, davacının disiplinsiz ve verimsiz bir çalışan olduğunu, 23.03.2016 tarihinde davacının işe geç geldiğini, daha önceki disiplinsizliklerinin de davacıya hatırlatıldığını ve savunmasının istendiği, savunmasının yeterli bulunmaması üzerine davacının … sözleşmesine son verildiğini, davacının fazla çalışma ücreti yönünden talebinin yerinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili firmada fazla çalışma yapılması hâlinde ücretinin eksiksiz olarak çalışanlara ödendiğini, davacının yıllık izin ücret alacağı, genel tatil, hafta tatili ve diğer alacak kalemleri yönünden alacağı olmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve husumet itirazlarını tekrarlayarak … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını, … 7. … Mahkemesinin 2021/64 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı, yıllık izin ücreti alacaklısı olmadığı, sunulan banka kayıtlarından davacının ücret alacaklarının ödendiğinin anlaşıldığı, ikramiye alacağının sübut bulmadığı, fazla çalışma, … … ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacağının bulunduğu, bu alacakların ödendiğinin işveren tarafından ispat edilemediği, birleşen itirazın iptali davası yönünden alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı bu nedenle icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerektiği gerekçeleri ile asıl dava yönünden tespit talebinin kabulü ile alacak talebinin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise itirazın kısmen kabulü ile kabul edilen kısım yönünden takibin devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; asıl dava yönünden davacının davalıya ait diğer fabrika ve işyerlerinde çalışan ve tüp dolum işçisi personeli olarak çalıştırılan diğer işçilerle aynı haklara sahip olduğunu ve aynı ücret ile çalışması gerektiğini, muvazaalı olarak asgari ücretli gösterildiği dikkate alınarak davalının davacı işçiye ödemediği hak ve alacaklarının tespit edilmesi ve buna göre hesaplama yapılması gerekirken hatalı karar verildiğini, birleşen dava yönünden de davanın dayanağının muvazaa olduğunu, muvazaa durumunda zamanaşımının işlemeyeceğini, tüm alacak kalemlerinin muvazaa sebebiyle belirsiz alacak vasfına sahip olduğunu, hatalı hesaplama içeren bilirkişi raporuna göre karar verildiğini bildirerek kararı istinaf etmiştir.
2.Davalı vekili, husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, … sözleşmesinin alt işveren tarafından haklı sebeple sona erdirildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, ücret, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacağının bulunmadığını, bordro ve banka kayıtlarıyla tüm hakların ödendiğini, müvekkili ile ihbar olunan alt işveren Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını, davacının yaptığı … itibarıyla yardımcı işlerden sayılan işin alt işverene devrinin mümkün olduğunu bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … Teftiş Kurulunun 28.07.2015 tarihli raporu ve … 12. … Mahkemesinin kesinleşen kararına göre davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, bu durumda davacının en … itibaren asıl işveren işçisi sayılarak asıl işveren işçilerine ödenen ücretten yararlanacağı ancak somut olayda davacının çalıştığı dönemde ücret miktarı ile ilgili taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı gibi davacının elden ödeme iddiasının da bulunmadığı, somut dosya delillerine göre işyerinde davacıya emsal çalışan tespit edilemediği, davacı ile aynı işi yapan emsal çalışan işçi bulunmadığından varsayımsal bir ücret üzerinden hesaplama yapılamayacağı, davacının çalıştığı dönemdeki ücrete ilişkin ihtilaf bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince esas alınan ücrete yönelik itirazın yerinde olmadığı, … sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin işverence ispatlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ibraz edilen ücret bordrolarına göre tahakkuk bulunan aylar dışında fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının tanık beyanıyla ispatlandığı, ödeme savunmasının işverence ispatlanamadığı, yıllık izne ilişkin ispat yükümlülüğünün davalı işverene ait olduğu ve yıllık izin alacağının ödendiğinin ispatlandığı bu nedenlerle Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleri ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaa nedeniyle davacının dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil, ücret ile yıllık izin alacağının hesabı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.
2. Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun’un 2, 17, 41, 44, 46, 47, 53, 54, 56, 59 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.