Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/2231 E. 2023/5010 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2231
KARAR NO : 2023/5010
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 05.11.2005 – 28.10.2016 tarihleri arasında saha müdürü olarak çalıştığını, aylık net 3.641,00 TL ücret aldığını, ücret dışında asgari geçim indirimi, 185,00 TL aylık yol ücreti ve 220,00 TL yemek kartı verildiğini, haftanın 5 günü 08.30 – 18.30 saatleri arasında çalışması gerekirken saha müdürü olması nedeniyle 07.30’da işbaşı yaptığını, Şirkette proje bazlı işler yürütüldüğünden telefonunun hiç susmadığını, sürekli olarak yönlendirmelerde bulunduğunu, ofis içindeyken de bilgisayar başında eğitim planlaması, organizesi ve bütçelemelesi işlemlerini yürüttüğünü, bu işlemlerin tamamını yapmak durumunda olması nedeniyle akşam ortalama saat 21.00’e kadar çalışmasını sürdürdüğünü, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, bunun yanı sıra cumartesi günleri de ortalama 5 saat çalışmak durumunda kaldığını, ayda ortalama 2 hafta tatili gününde de çalıştığını, karşılığının ödenmediğini, dinî ve millî bayramlarda izin verilmediğini, çalışmalarının karşılığının da ödenmediğini, son 6 aylık asgari geçim indirimi tutarının ödenmediğini, yıllık izinlerin kullandırılmadığını, bu gibi nedenlerle … sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, fesih sonrasında anlaşma için müvekkiline 10.000,00 TL teklif edildiğini ancak müvekkilinin bunu kabul etmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunarak davacının müvekkili Şirkette saha operasyon müdürü olarak çalıştığını, çalışma saatlerini kendi belirleyecek pozisyonda olduğunu, … sözleşmesine aykırı olarak diğer firmalar ile organik bağ kurduğunu, eşinin bu firmalarda çalışmasını sağlayarak kayıt dışı şekilde müvekkili Şirket üzerinden diğer tedarikçi firmalara … bir ayrıcalık sağlandığının daha sonradan öğrenildiğini, sözleşmesini feshettiği dilekçesinde herhangi haklı veya geçerli bir sebebe dayanmadığını, haklı ve geçerli sebebi doğuracak koşulların oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … sözleşmesinin davacı tarafından ödenmeyen işçilik alacakları nedeniyle haklı sebeple feshedildiği, kullanılmayan yıllık izin hakkının bulunduğu, son 6 aylık dönemde asgari geçim indiriminin ödenmediği, tanık beyanlarına göre fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil alacaklarını ispat ettiği gerekçesiyle belirtilen alacaklardan makul oranda indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece delillerin değerlendirilmediğini, davacının işe başlarken adli sicil kaydından şüpheye düşüldüğünü, doğruluğunun Mahkemece araştırılmadığını, alacakların belirlenebilir olduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, zamanaşımı def’inin değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacının … sözleşmesini istifa ile sona erdirdiğini, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, yazılı delillere karşı tanıkla ispatın olmayacağını, davacının çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, fazla çalışma alacağının oluşmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; bütün alacaklar yönünden faiz başlangıç tarihinin belirsiz alacak davası açılmış olması sebebiyle dava tarihinden itibaren belirlenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının … sözleşmesinin 1.6. maddesinde “Personel işveren tarafından tespit edilen günlük ve haftalık mesai çalışma saatleri ile ilgili düzenlemelere uymak zorundadır.” şeklinde bir düzenleme bulunduğundan davacının çalışma saatlerini kendisinin belirlemediğine ilişkin Mahkemenin değerlendirmesinin yerinde olup tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma yaptığı, ayın iki hafta tatilinde ve dinî bayramların ilk iki günü dışındaki genel tatil günlerinde çalıştığına ilişkin kabulün de dosya içeriğine uygun olduğu, davacının ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğundan … sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, kıdem tazminatına da hak kazandığı, ücretin ödendiğini, yıllık izinlerin kullandırıldığını ispat yükü işverene ait olup işverence ispat edilemediğinden Mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının tazminat ve alacaklarına hükmedilmesi yerinde olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, belirsiz alacak davası olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 … maddesine göre açılan davada dava konusu alacaklar bakımından faiz başlangıç tarihi dava tarihi olduğundan, İlk Derece Mahkemesince kısmi dava şeklinde değerlendirilip dava ve ıslah tarihine göre hüküm kurulması hatalı olduğundan, yıllık izin, hafta tatili, fazla çalışma, … … ve genel tatil ile asgari geçim indirimi alacakları yönünden faiz başlangıç tarihleri dava tarihi olarak belirlenip, davacının katılma yoluyla istinaf dilekçesi yerinde olmakla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın türü, davacının … sözleşmesini feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ile izin alacaklarının ispatı ile hesaplanması ve zamanaşımı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 24, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 uncu maddeleri, mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi,

3. 6100 sayılı Kanun’un “İkrar” kenar başlıklı 188 … maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“(1) Tarafların veya vekillerinin Mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez.
(2) Maddi bir hatadan kaynaklanmadıkça ikrardan dönülemez.
…”

4. Dairemizin belirsiz alacak davasına ilişkin ilkelerinin açıklandığı 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar sayılı ilâmı.

5. Dairemizin belirsiz alacak davalarında sürpriz karar yasağına ilişkin 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar sayılı; 31.05.2022 tarihli ve 2022/5909 Esas, 2022/6892 Karar sayılı; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer … paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; 26.03.2019 tarihli duruşmada davacı asıl 2005-2016 yılları arasında saha müdürü olarak çalıştığını, son ücretin 3.600,00 TL civarında olduğunu, asgari geçim indirimi ve ücretin tamamının bankaya yatırılarak ödendiğini, haftanın 5 günü çalıştıklarını fakat ayın 2 günü cumartesi günü, bir kez de pazar günü hafta sonunda çalışmanın olduğunu, yıllık iznini senede bir hafta olarak kullandığını, kalan izninin bulunduğunu, 2010 yılından sonra resmî ve dinî bayramlarda çalışma olmadığını, 2006-2010 arasında hemen hemen her bayramda çalışma yapıldığını, … ve … Bayramlarında da en az iki … çalıştığını, saha müdürü olarak çalışmakta iken üç kez kendisinin haberi olmadan üzerine yönetici getirildiğini, üçünün de kısa aralıklarla istifa ettiklerinden her seferinde … bir sistem kurmak zorunda kaldığını, sonunda buna dayanamayarak istifa ettiğini tedarikçiler ile iletişim kuran kendisi olduğundan tedarikçilerin alacakları için sürekli kendisini aradığını ve bu şekilde süreci yönetemez hâle getirildiğini dile getirmiştir.

3. Davacının Mahkeme içi ikrarına göre yıllık izin yönünden her yıl 1 hafta izin kullandığı, … … ve genel tatillerde zamanaşımına uğramayan dönemde çalışma olmadığı, ayda bir kez hafta tatilinde çalıştığı ve ayda iki kez cumartesi günü çalışıldığının ifade edildiği görülmektedir. Davacı ikrarıyla bağlı olduğu hâlde, belirtilen alacaklar yönünden fazla hesaplama yapılması isabetsiz olup hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.